8 Mart Dünya Kadinlar Günü sebebiyle dün ilimizde birçok etkinlik düzenlendi. CHP Kadin Kolu Baskanligi vilayet meydaninda bulunan Atatürk Heykeli’ne saat 12.30’da çelenk birakti, CHP Kadin kollari baskani Gülay Tülüs saat 13.00’da Belediye Basanligi makamina oturdu. Ayni zamanda Kirklareli Demokratik Kadin Platformu Saat 12.45’te Dingiloglu Parki önünde basin açiklamasinda bulundu. CHP Kadin Kollari Il Baskani Gülay Tülüs çelenk birakma töreninde yaptigi basin açiklamalirinda sunlari vurguladi: “Özgürlük ve esitlik,tarih boyunca üzerinde en çok tartisilan kavramlar olmustur. Uygarligin gelismesi ve demokrasinin yerlesmesiyle birlikte irk,din ve cinsiyet gibi ayrimlar kaldirilarak,insanin yalnizca insan olmaktan dolayi esit haklara sahip oldugu düsüncesi kabul edilmistir.
“Türk Kadini Her Alanda Büyük Açilimlar Sagladi”
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulusuyla birlikte olusan özgürlük sürecinde Türk Kadinlari her alanda büyük açilimlar saglamis; modern ve çagdas Türkiye'nin yasatilmasinda söz sahibi olmuslardir.Bu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün kadinlarimiza verdigi degerin bir sonucudur. Türk Kadini aile kurma,egitim ve istedigi meslegi seçme hak ve özgürlügü gibi sosyal haklari Cumhuriyet döneminde kazanmistir.Türk Medeni Kanunu'nun kabul edilmesiyle,toplumsal ve ekonomik hayatta kadin erkek esitligi saglanmistir.
“ Aile Içi Åziddet ve Istismar En Büyük Problem”
Türk Kadini 1934'te yapilan anayasa degisikligi ile Avrupa ülkelerinin bir çogunda Milletvekili seçme ve seçilme hakki elde etmistir.Ancak günümüzde kadinlarimiz basta egitim ve is yasamina katilimlari olmak üzere, sosyal ve kültürel olanaklardan yararlanabilme ve diger bir çok anlamda,ne yazik ki hala istenilen düzeye ulastirilabilmis degildir. Aile içi siddet ve cinsel istismar,kadinlarimiz için büyük bir sorun olmayi sürdürmektedir.Okuma yazma bilmeyen kadinlarin oranina bakildiginda da sorunun bölgesel bazda ve ileri yaslardaki kadinlarimiz için devam ettigi görülmektedir. Kadinlarin egitim durumlari,çalisma yasami,siyasal ve sosyal yasama katilimlari ve aile içindeki konumlari toplumlarin gelismislik düzeylerinin bir göstergesidir.Çagdas toplumlar için kadin-erkek esitligi tartismasiz bir insan hakki ve demokrasinin vazgeçilmez bir unsurudur. Kadi-erkek esitligi konusunda büyük yol alinmasina karsin,atilmasi gereken adimlar oldugu bilinmektedir. Türkiye'nin çagdaslik savini sürdürebilmesi için kadinin toplumsal statüsünün güçlendirilmesi temel önceligimiz olarak algilanmalidir. Ayrimciligin önlendigi,insanlarin esitlik ilkesi çerçevesinde hak ve özgürlüklerini adil biçimde kullandigi,kadinlarimizin yönetimin her asamasinda daha çok temsil edildigi bir dünyada yasamak umuduyla,tüm kadinlarimizin 3 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜNÜ kutluyor, saglik ve mutluluklar diliyorum.” ardindan CHP Kadin Kollari Baskanligi Dingiloglu parkinda Saat 12.45’te olan Kirklareli Demokratik Kadin Platformu programina katildilar. Kirklareli Demokratik Kadin Platformu burada açiklamalarda bulundu. Açiklamarinda ise sunlari vurguladilar: Yüz elli dört yil önce NewYork'ta dokuma isçisi kadinlarin tutusturdugu direnis mesalesi, bu gün de kadinlarin esitlik, özgürlük, baris ve adalet mücadelesinin yolunu aydinlatmaya devam ediyor. “ Yüz elli dört yil önce oldugu gibi bugün de kadinlar ulusal, sinifsal ve cinsel sömürüye, her türlü esitsizlige ve siddete karsi, esitligi, özgürlügü, adaleti ve barisi savunuyor. Sadece kendileri için degil tüm insanlik için. 8 Mart'm kabulünün üzerinden 100 yili askin bir zaman geçmis olmasina ragmen, özellikle ülkemizde kadinlar olarak toplumsal konumumuzdan, çalisma yasamindaki kosullarimiza kadar degisen pek bir sey olmadi. Yasadigimiz ülkede özellikle AKP hükümeti döneminde yasalarin ve ulusal politikalarin bütününde kadinlari birey olarak gören bir yaklasimin degil geleneksel aileyi kutsayan; kadin ve erkeklerin toplumsal rollerini pekistiren bir yaklasimin hakim kilinmaya çalisildigim görmekteyiz. Meclisteki kadin milletvekili oram %8,8, belediye baskani orani %0,9'ken; "güçlü" bir devletin ancak kalabalik, genç nüfus ile olacagi fikri tasiyan, herkese 3 çocuk dogurun diyen, kaymakamlara evlenin talimati veren bir basbakanin; evlilik yasmin 17'den 14'e düsürülmesini teklif eden milletvekillerinin; kadin cinayetlerine "münferit" diyen.
“Kadina Åziddete Hayir Denildigi Için Kadin Saldiriya Ugradi”
Kadindan ve Aileden Sorumlu Devlet Bakaninin; dekolte giyinen kadinlarin erkekleri tahrik ettigini söyleyebilen profesörlerin; tüm bunlara karsi çikan 25 Kasim'da kadina yönelik siddete hayir dedigi için Urfa'da saldiriya ugrayip, gözaltina alinan, haklarinda dava açilan kadinlarin oldugu bir ülkede yasiyoruz. Biz emekçi kadinlar olarak, kadimn özgürlesmesinin, kadm cinayetlerinin durdurulmasinin ancak ve ancak kadinlarin örgütlü gücünün bir eseri olacagim biliyoruz. Biz kadinlar öncelikle kendi kurumlarimizdan, ardindan çalisma yasamindan baslamak üzere erkek egemen bakis açisinin sirayet ettigi toplumsal yasamin tamamim dönüstürmek için yola çiktik. Özellestirmelerle, taseronlastirma uygulamalari, kuralsiz-güvencesiz ve esnek çalismanin SSGSS, Is Kanunu, Devlet Memurlari Kanunu, Torba Yasa vb. yasalarla da yayginlastirilmaya çalisildigi, çalisan kadinlarin ise çalisma kosullarinin iyice zorlastigi, isyerlerindeki kreslerin kapatildigi, dogum izninin sinirli oldugu; buna ragmen hala ev içi sorumluluklarin kadinin sirtinda oldugu bir sistemin sonucu kadinlari aileye, babaya, kocaya daha çok mahkûm edecegi asikârdir. Kadin istihdamini arttirmaya yönelik çalismalar da göstermelik olmaktan öteye geçememektedir. Biz emekçi kadinlar olarak, kadin istihdamim, sadece kadinlarin istihdama katilimi olarak degerlendirmiyoruz. Çünkü kadinlarin hangi kosullar altina istihdama katildigini, istihdamin niteligini ve istihdamda toplumsal cinsiyet esitligini ve ev içi emeklerini gözetmeden kadin istihdami adina atilacak her adim, sözde kalacak hatta toplumsal cinsiyet esitsizligini ve kapitalist sistem politikalarim daha da derinlestirecektir. 3 Åzubat Torba Yasa eylemiyle nasil ki kadin istihdamina (istihdamsizligina) yönelik maddeleri geri çektirdiysek, Emine Aslan, Türkan Albayrak'in, Aynur Çamalan'in ve Tekel isçisi kadinlarin direnisleri nasil ki bizlere umut olduysa, bundan sonra da her yerde büyüterek sürdürecegimiz, çogalttigimiz mücadeleyle emegimize sahip çikacak, kapitalizme ve erkek egemenligine darbeler vurmaya devam edecegiz. öfkeliyiz çünkü: Yine sokakta kadinlar öldürülüyor; eski-yeni kocasi, sevgilisi, babasi, abisi fark etmiyor ama en yakinindaki erkek tarafindan öldürülüyorlar. Öncesinde kadinlar dilekçeler veriyor ama onu kimse dinlemiyor; tipki sokakta dövülürken kimsenin görmedigi gibi. Tipki Kadin ve Aileden Sorumlu Devlet Bakaninin "münferit" görüp, duymadigi gibi. Bakan, kadina yönelik siddete sifir tolerans gösterildigini söylüyor oysa ki gerçek bambaska.
“Ülkemizdeki Gerçekler”
Gerçek: 12 yasindaki bir kiz çocuguna, tecavüz ettigi gerekçesiyle açilan davada 31 sanik için "iyi halden" ceza indirimine gidilmesi; magdur olmasin diye tecavüzcülerin sokakta dolasmasi, ceza Kanununda tek bir "namus" sözcügünün bile geçmemesi, yerine muglak bir "töre" sözcügünün kullanilmasi ve yine "haksiz tahrik" maddesinin gerekçelerinde "namus cinayeti failleri"nin kapsam disinda tutulmasi, cop darbeleri ile hamile bir kadnin bebegini öldüren 'erkek' polisler ve saymakta zorlandigimiz "nice" aci gerçegimiz var. Tüm bu gerçeklerin toplamindan olusan tablo tek tek olaylardan daha vahim. 8 yildir hükümranligim sürdüren AKP ve adina 'ileri demokrasi' dedikleri bu hükümranligi ayakta tutan iki temel kaynak: Erkek egemen zihniyet ve kapitalist sistem. Biz emekçi kadinlar olarak, dünyayi degistirecek örgütlü gücümüz olduguna inaniyoruz! Bu nedenle, bu hükümranligin yikilmasi, toplumun tüm kesimlerinin, özellikle kadinlarin siddetten arinmis, kadin erkek esitliginin yasamin bütün alanlarinda gerçeklige kavustugu bir dünya ve bir Türkiye yaratmak için mücadelemizi sürdürecegiz. Taleplerimiz: Tüm çalisanlar, is güvencesine, esit ve adil ücrete ve sosyal güvenlik hakkina kavusmalidir. Grevli toplu sözlesmeli sendika hakki önündeki engeller kaldirilmalidir. Saglik ve egitim ticarilestirilmemeli, parasiz, nitelikli kolay ulasilabilir olmalidir.
“Taleplerimiz”
Sözlesmeli, kismi zamanli geçici ögreticilik ve ücretli ögretmenlik gibi uygulamalara son verilmeli, ögretmenler kadrolu olarak istihdam edilmeli, ögretmenleri kariyer basamaklarina göre ücretlendirmek yerine, kidem esasina göre ücretlendirmeye geçilmelidir. Cinsiyete dayali rol ayriminin ortadan kaldirilmasi ve bakim yükümlülüklerinin dengeli bir biçimde paylasilmasi için gereken her türlü düzenleme hayata geçirilmelidir. Kapatilmis kresler tekrar açilmalidir. 0-6 yas grubu çocuklar için, en az 50 çalisanin bulundugu is yerlerinde ve 50'den az çalisanin bulundugu isyerleri için çalisma alanlarina yakin ortak bakim üniteleri ve kresler açilmalidir. Bu hizmetler, SHÇEK ve belediyeler bünyesinde, SHÇEK yönetmeligine uygun olarak ücretsiz olarak yerine getirilmelidir. Gece çalismasi ve vardiyali islerde ise kresler 24 saat açik olacak sekilde düzenlenmelidir. Isyerinde cinsel tacize karsi koruyucu tedbirler alinmali ve yasal yaptirimlarin uygulanmasinda magdurun sikâyeti yeterli olmalidir. Tüm kamusal alanlarda kendi anadilinde hizmete erisim temel bir insan hakkidir. Bu erisimin önündeki tüm engellerin kaldirilmasini; anadilde egitim ve saglik hakkimizin bir an evvel yasama geçirilmelidir. ILO'nun "Aile Sorumluluklari Olan Kadin ve Erkek Isçilere Firsat Ve Davranis Esitligi Saglanmasi "na Iliskin 156 sayili sözlesmesi ülkemiz tarafindan onaylanmalidir. Åziddet insanlik disi bir muameledir. Kadma yönelik siddetin son bulmasini, yasalarda kadim koruyucu maddeler arttirilmali ve kadin siginma evleri çogaltilmalidir.Siyasi partiler kadin adaylari seçilebilecek siradan milletvekili adayi olarak göstermelidir.” diyerek sözlerini tamamladilar. Bunun ardindan olaysiz bir biçimde dagildilar. Son olarak ise CHP Kadin Kollari Baskani Gülay Tülüs saat 13.00 da Kadinlar Günü sebebiyle Belediye Makamina oturdu.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol