Turizm Haftası kutlanıyor

İl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Çaltı, "Bazı iller tek bir ürünle kendine pazar aramaya çalışırken Kırklareli'nin elinde 10'dan fazla rekabet ürünü bulunmaktadır" dedi.

37. Turizm Haftası kutlama etkinlikleri kapsamında Rektörlük Kültür Merkezi'nde bir program düzenlendi. Pazartesi günü saat 14.30'da başlayan kutlama programına Kırklareli Valisi Mustafa Yaman, Vali Yardımcısı Hikmet Çakmak, İl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Çaltı, İl Emniyet Müdürü Hüseyin Aktaş, İl Jandarma Komutanı Ömer Lütfi Mor, İl Milli Eğitim Müdürü İbrahim Korkmaz, KLÜ Turizm Fakültesi Dekanı Kemal Turan, İl Müftüsü İsmail Bayrak ile İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü personeli ve vatandaşlar ile öğrenciler katıldı.

Hazırlanan programda ilk olarak Rektörlük Kültür Merkezi alt salonda müzik eşliğinde fotoğraflarla Kırklareli mutfağı, turizm konulu karikatür, geleneksel el sanatları, seramik ve cam sergilerinin açılışı yapıldı. Daha sonra 37. Turizm Haftası kutlama etkinliklerine katılan protokol sergiyi gezdi.
"Turizm, Kırklareli'nin ana damarı olabilecek potansiyele sahiptir"
Saygı duruşunda bulunup İstiklal Marşımızın okunması ardından ise, İl Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Çaltı açılış konuşmasını yaptı.
Küreselleşmeyle her alanda yaşanan hızlı rekabetin turizm alanında da etkisini gösterdiğini kaydeden Çaltı; "Onun için günümüzde turizmle ilgili rekabet ve destinasyon pazarlamasında kontrol edilemeyen faktörler vardır. Özel sektör faaliyeti olan turizmde markalaşma bu yüzden önemlidir. Markalaşmak turizm bölgelerini diğerlerinden farklı kılarak, destinasyonlar ile müşteriler arasında güçlü bağların kurulmasını sağlar. Gezmek, görmek, eğlenmek, sağlık kazanmak, dinlenmek, spor, inanç... gibi çok geniş bir alanı kapsayan turizm, Kırklareli'nin ana damarı olabilecek potansiyele sahiptir" dedi.
"Turizmde aranan olgular Kırklareli'nde mevcut"
İnsanoğlunun yorgunluk ve streslerini turizm olgusu içinde gideremeye çalışmakta olduğunu hatırlatan Çaltı; "Kırklareli olarak bizde hangi cazibeler var ki insanlar bu yorgunluk ve streslerini atmak için buraya gelsin? İnsanlar ben niçin Kırklareli'ne gideyim? Orada ben yöresel yiyeceklerden ne yiyeyim?, Ne içeyim?, Orada neleri göreyim?, Hangi turistik etkinlikleri yapayım?, hediyelik ne alayım?... gibi soruların cevaplarını Kırklareli'nden alıyorsa buraya turist akını olur. Burada doğal güzellikler başta olmak üzere deniz-kum-güneş, yeme-içme, temiz hava ve sakin çevre, cennet gibi engin ve derin ormanlar, trekink, kamp- karavan, geleneksel kültür, yaban hayatı, endemik bitki türleri, kuş gözlemciliği... gibi turizmde aranan olgular mevcuttur. Bu olguların çeşitli destinasyonlarla pazarlanması gerekir diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
"Kırklareli'nin elinde 10'dan fazla rekabet ürünü bulunmaktadır"
Türkiye nüfusunun yoğun olduğu bir bölgede bulunan Kırklareli'nin rekabet edebilir potansiyelde destinasyonları olduğunu savunan Çaltı sözlerini şöyle sürdürdü; "Sözgelimi Vize sakin şehir, İğneada, Kıyıköy merkezli sahillerimiz, Istıranca ve Longozlar, Dupnisa mağarası, tarihi antik ören yerleri, serhat şehri, sınır kapısı, sultanlar yolu, kırsal turizm, eko turizm, Yeme-içmeleri, İstanbul - Kırklareli köprüsü, doğal güzellikler, organik ürün pazarı ... gibi destinasyonlar oluşturarak pazarlama yapılabilir diye düşünüyorum. Kırklareli, sahip olduğu bu potansiyel yapısı ile global dünyanın hızlı akışına duyarsız kalamaz. Bazı İller tek bir ürünle kendine pazar aramaya çalışırken Kırklareli'nin elinde 10'dan fazla rekabet ürünü bulunmaktadır. Bu rekabet edebilir ürünlerimizle ilgili markalaşma ve pazar çalışmalarımız, İlimizi diğer illerden çok üst seviyelere çıkaracaktır. Binlerce yıldan beri getirdiği değerleriyle, sahip olduğu doğal güzellikleriyle; eğitimli, sıcak, içten davranışlı insanlarıyla yaşam kalitesini de yükselterek bu yüksek kalitemizi başta metropol şehir İstanbul olmak üzere tüm Türkiye'ye ve yanı başımızdaki sınır ve sınır ötesi Balkan Ülkeleriyle beraber tüm dünyaya pazarlayabiliriz.
Nasıl ki Istırancaların temiz doğal suları İstanbul halkının hizmetine ulaşıyorsa, İstanbul halkını da Kırklareli'ne ulaştırmanın bir yolu olmalıdır diye düşünüyorum. Büyük şehirlerde yaşayan insanlar, iş hayatının, endüstrinin, trafik ve gürültünün etkisiyle stres ve yorgunluğun girdabına girmektedirler. Bu insanlara Karadeniz'den esen Istıranca rüzgarlarıyla longoz çiçeklerinin kokularını, ıhlamur ve kekik kokularını ulaştıralım. İşte o zaman Istıranca sularının İstanbul'a aktığı gibi, İstanbul halkının da Kırklareli'ne aktığını göreceğiz" şeklinde ifadelerde bulundu.
"Turizm sadece deniz, kum, güneş anlayışı ile sınırlı tutulmamaktadır"
KLÜ Turizm Fakültesi Dekanı Kemal Turan ise "Turizm, bugün ülke ekonomisine önemli katkı sağlayan ve büyümeye devam eden bir sektördür" dedi.
Türkiye'de son yıllarda turizm gelişmesi ve gelir kaynağının arttırılması için yatırımların yapıldığının vurgulayan Turan; "2013 yılı itibarı ile hizmetler sektöründeki yatırımlardan 4,7 milyon TL payı ile turizm ilk sırada yer almaktadır. Yassı Ada'nın turizme açılması planlanmaktadır. Turizm sadece deniz, kum, güneş anlayışı ile sınırlı tutulmamaktadır. İnsanların daha sakin ve doğal ortamları tercihen alternatif tatil anlayışlarına yöneldikleri görülmektedir. Bu bakımdan Trakya Bölgesi'nde yer alan Kırklareli özellikle eko turizmin gelişmesi açısından elverişli bir arazi yapısına sahiptir" diye konuştu.
Yapılan konuşmaların ardından Kırklareli Halk Eğitim Merkezi ve Kırklareli Kız Meslek Lisesi öğrencileri tarafından hazırlanan Kırklareli yöresine ait kıyafet defilesi ile resim, şiir ve kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrencilere ödül verilmesi ile program sona erdi.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol