1 Mart “Muhasebeciler Günü” nedeniyle Kirklareli Serbest Muhasebeciler ve Mali Müsavirler Odasi (SMMMO) Baskani Burhan Üstünkol ve Yönetim Kurulu, günün anlam ve önemine binaen Akkus Kaya Otel’de üyelerine sabah kahvaltisi verdi ve bir basin açiklamasinda bulundu.
1 Mart Pazar sabahi, yönetim kurulu üyeleri ve basin mensuplari ile biraraya gelen Baskan Üstünkol, yaptigi açiklamalarda meslek odalari adina gurur verici bir tablo sundu.
Üstünkol açiklamalarinda sunlari kaydetti;
“Muhasebe mesleginin çok daha hizli bir sekilde gelismesi gerekmektedir”
“Bugün 1 Mart muhasebeciler günü. Meslek yasamizin 20.nci yilina girmis bulunmaktayiz. Bu vesile ile tüm meslektaslarimizi, odamiz kurullarinda görev alan tüm arkadaslarim adina kutluyorum. Meslegimizin geride birakmis oldugumuz 19 yilinda nereden nereye geldigini, tüm ülkemiz çok yakinen görmüs ve sahit olmustur.
Meslektaslarimiz sadece mesleki alanlarinda degil sosyal ve siyasi alanlarda da söz sahibi olmuslardir. Tüm ticari hayatin en temel diregi muhasebe meslegidir. Çocuk yasta ailelerimizden aldigimiz harçliklar ile baslayan bütçe yapma zorunluluklari, holding yöneten sahibi olan kisi ve kurumlara ve de devlet yönetiminde bulunan devlet adamlarimiza ve bürokratlarimiza kadar vazgeçemeyecekleri en temel bilgi ve beceri gerçegidir.
Içinde bulundugumuz dünya; globallesme akimi nedeniyle her geçen gün degismekte ve küçülmektedir. Bu gelismeler muhasebe meslegini de etkilemektedir. Buna bir de teknolojinin hizli gelismesini düsünürsek: Muhasebe mesleginin müsterisi olan kisi ve kurumlarin kullanicilarinin ihtiyaçlarindaki bu artislar degisim ve gelismeler; sermayenin gün geçtikçe global hale gelmesi; haberlesme alanindaki gelismeler yenilikler, tüm dünyada muhasebe mesleginin ayni standartlarda globallesmesini gerekli kilmaktadir.
Bu nedenle muhasebe mesleginin geri kalmasi degil, çok daha hizli bir sekilde gelismesi gerekmektedir. Basta TÜRMOB olmak üzere 70 SMMM ve 8 YMM odasi olarak sayilari 76.600'ü bulan meslek mensubumuz ve devamli artis gösteren stajyerlerimiz ve binlerce stajyer adaylarimiz ile bu ülkenin ekonomik gelismesinin temel tasi olmuslardir. Odalarimizda devamli egitim yapilmakta: tüm yasal degisiklikler meslek mensuplarimiza ivedilikle ulastirilmaktadir.
“Gider esasina geçilmesine, neden sicak bakilmadigini anlayamiyoruz”
Üzerinde özellikle durmak istedigimiz bir konu; ülkemizde ve ilimizdeki is hayati: Öncelikle is yasamina bakisimiz ve hükümetlerin is insanina bakis açilarinin degismesi gerekmektedir. Isveren ve isçi profillerinin yeniden belirlenmesi gerekmektedir. Isveren ile çalisan oranlarinin bu kadar ters oldugu acaba kaç tane ülke vardir. Hemen herkes kendi isinin sahibi olma ve "Az olsun, benim olsun" mantigi ile hareket etmektedir. Isyeri ve sirket sahibi olmak niteliksiz olmasina ragmen bir çok nitelikli ve egitimli
insanin arasindan siyrilarak çalisan olmak bu kadar kolay olmamalidir.
Isveren olmanin sorumlulugunu maddi ve manevi olarak tasiyamayacak birçok kisi sermayesini ölçmeden, bilgi ve çevre olusumunun bu yükü nasil kaldiracaginin hesabini yapmadan is yeri açiyor.
Çok kisa bir süre sonunda da maalesef hüsran kaçinilmaz oluyor. Kendileri ile birlikte çalisanlarina da, is iliskisinde olduklari kesime de zarar veriyorlar. Is arayan bir çok kisi çalistiklari isletmeye “Ne kadar verimli olurum”dan çok, kisa sürede dikey olarak yükselmenin hesabini yapiyor. “Makam mevkii sahibi nasil olurum?” Tabii ki bu soruyu sormak çok dogal; Her insanin isinde ve sosyal statüde gelebilecegi en üst düzeye gelmesi en dogal hakkidir ve zaten dogrusu da budur. Oysa kisa sürede yükselmek yerine kisa sürede meslegini en iyi icra edenler arasinda olmaya çalismak kisa süren yükselislerden çok daha uzun vadeli ve saglikli kazançlarin olusmasini saglayacaktir. Su anda ülkemizde her sektörde ara eleman sikintisi çekilmektedir. Aranan bir eleman olmak, kazanç saglayamayan bir isverenden çok daha iyidir. Suçlu bu kisiler mi, tabii ki hayir. Burada önemli olan suçlamak degil aksine yan yönleri tespit etmektir.
Halen bütçede dolayli vergiler ile beyana da yali vergilerin orani ortada iken; Her türlü harcamanin belgelendirmek kaydi ile masrafa yazilmasina, gider esasina geçilmesine, neden sicak bakilmadigini anlayamiyoruz. Kayit disi ekonomiyi kayit altina almanin en geçerli yolu kisi ve kurumlari harcama kalemlerini belgelendirmeleri halinde elde edecekleri menfaatlerdir. Bir tarafin gider olarak aldigi belge diger tarafin gelirlerini olusturacaktir.
Hatta çalisan ücretlinin de bürüt maasindan harcamalarini yaptiktan sonra vergilendirilmesi belge düzeninin oturmasinda büyük yarar saglayacaktir. Çünkü her ne kadar devlet, ücretli kesimden aninda vergi aldigini söylese de kamuda çalisanlardan alinan vergiler bir taraftan hazine için gelir iken diger taraftan gider hanesindedir. Özel sektörde çalisanlar da ellerine geçen net ücretleri bilmektedir.
Bunlara ait vergiler isverenleri tarafindan ödenmektedir.
“Vergi vermek herkes için bir görevdir” Bunlar ülke gerçekleridir. Vergi vermek herkes için bir görevdir. Ancak bu görev öyle bir hal almalidir ki; nasil ki, Türk insani askerlik görevini yapmayi ve de yapmis olmayi bir onur bir gurur olarak görmektedir, ayni sey vergi için de geçerlidir. Vergi vermeyi de o onur ve gururla yerine getirmek istemelidir. Bunun için de bu ortami yaratacak bu gururu yasatacak vergi yasalari yapilmasi ticaret yasalari yapilmasi gerekir, her insan gururlanmak ve onur duymak ister.
Yasalar çikar iken pratikte uygulama sansinin ne kadar oldugunu en iyi bilenlerin basinda; bu meslek gurubu yani TÜRMOB ve odalarimizin çatisi altindaki meslek camiasi gelmektedir. Bizler bu yasalar olusturulurken daha aktif rol almak istiyoruz. Su anda odalarimizda sürekli egitim yapan nitelikli meslek mensubunun olusmasi için çaba harcayan bir meslek örgütüyüz. Bizler Kirklareli SMMM odasi olarak fiziki alt yapimizi da tamamlamis olup egitimlerimizi daha saglikli bir ortamda yapmaktayiz.
Muhasebe ara elemani egitimlerimiz oda bünyemizde devam etmektedir. Birçok kurum ve kurulus ta odamiz imkânlarindan faydalanmaya baslamislardir.
Basta da ifade ettigim gibi bu yil meslek yasamizin kabulünün 20. yilina girdik. Acaba kaç meslek örgütü, 19 yilda bu düzeye gelmistir. Bu nedenle bu güne kadar bu camia için emek harcayan herkese tesekkür ediyoruz. Bizler de bu 20. yilda oda olarak meslek mensubu olarak ve de bu ülkenin vatandaslari olarak çok daha faydali isler yapmaliyiz. Bizler bu yilki muhasebeciler günü etkinliklerini bir gün olarak degil mümkün oldugu kadar genis bir zaman dilimine yayarak: Mesleki egitim olarak, paneller düzenleyerek, sosyal alanlarda daha aktif olarak, kültürel etkinliklerde bulunarak, sportif organizasyonlar ile ve de diger meslek odalari ile daha fazla bir araya gelerek, "Kirklareli ve ülkemiz için daha fazla neler yapilabiliriz?" sorusunu degerlendirerek ve daha aktif rol alarak kutlamak istiyoruz.
Ayrica paylasmak istedigim bir diger konu; siz degerli basina vergi haftasinda sayin defterdarimizin kanali ile yansimis olan önemli bir konudur. Kirklareli'nin Türkiye'de vergi siralamasinda ki bazi kriterler göz önüne alinarak, 81 ilde 27.nci sirada yer aldigi tarafimizca bilinmektedir. Bu da Kirklareli il ve ilçelerindeki vergi mükelleflerinin gelir idaresinin ve de iki camia arasinda köprü vazifesi gören degerli meslektaslarimizin basarisidir. Bu vesile ile hem mükelleflerimizi hem gelir idaremizi hem de meslektaslarimizi cani gönülden kutluyoruz.”
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol