"Trakya'yi kurtarmak demek Türkiye'yi kurtarmak demektir"

Siz degerli okuyucularimizin her türlü yorum ve görüslerini gazetemizde yer vermeye devam ediyoruz. Bu kapsamda 26 Haziran günü gerçeklestirilen TRAKAB toplantisina ait bir degerlendirme oldukça dikkat çekici. Vatandasimiz yemyesil örtülü Trakya’nin Istanbul’un arka bahçesi olmamasi gerektigini bir kez daha önemle vurguluyor ve her kesimi bu konuda duyarli olmaya davet ediyor.
Iste vatandasimizin konu ile ilgili düsünceleri ve toplanti hakkindaki notlari;
“Sayin Milletvekilleri, Valileri, Kaymakamlari, Belediye Baskanlari, STK ve sivil toplum önderleri, tüm dernek yöneticileri ve de Trakya Medyasi; Anadolu insani bütünüyle büyük bir hizla Türkiye'nin batisina, çogunlukla Istanbul'a ve Trakya'ya geliyor.         
Tek ve bütünlesik alan olarak Trakya topraklarinin yaklasik yüzde 90'ni bereketli, verimli tarim alani ve yesil örtüdür. Istanbul bir felaket halini alan nüfus yogunlugunu Trakya'ya atmanin, aktarmanin yanlis planlari içindedir. Türkiye'nin beslenmesinde önemli yeri olan Trakya, bu görevini bundan böyle yapamayacak kötü günlerin esigindedir. Anadolu'nun verimsiz ve çorak topraklarinda onlarca yerlesim yeri ve sanayilesme alani varken Trakya'nin bereketli verimli topraklarini insan yerlesimi ve sanayi için kullanilmasi dogrudan bir cinayettir.  Bu cinayet tüm ülke insaninin çok yakin gelecekte çok büyük acilara, açliga düsmesine neden olacaktir. Trakya’yi kurtarmak demek Türkiye’yi kurtarmak demektir. Bu gerçegin bilincini, sorumlulugunu ve yükümlülügünü kalbinizde duymalisiniz.
Kirklareli TRAKAB toplantisindan notlar
26.06.2009 günü Kirklareli Esnaf ve Sanatkarlari Odasi Toplanti Salonu'nda gerçeklesen TRAKAB'in toplantisinda Namik Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ögretim Üyesi Prof Dr. Cemil Cangir, Trakya Üniversitesi Eski Rektörü Prof Dr. Osman Inci, Yildiz Teknik Üniversitesi Mimarlik Fakültesi Eski Dekani Prof Dr. Emre Aysu birer konusma yaptilar.
Belediye Baskanlari, Belediye Meclis Üyeleri, Il Genel Meclis üyeleri oradaydi.
Prof Dr. Osman Inci yaptigi konusmasinda; “Istanbul Rezve deresinden ve Melen çayindan su toplayan bir kenttir. Longozlari gözden çikaran Istanbul, Trakya'yi arka bahçesi olarak görmektedir. Hititler M.Ö 1250 yilinda suyu kirleten kisiye ölüm cezasi verebiliyordu. Temiz su çok önemliydi. Dünya su sarfiyati 50 yil içinde bes kat artacaktir. Çevreye uyumlu sanayi hayata geçmelidir.  Trakya Bölgesi Belediyeler Birligi kurulmalidir. Tarim topraklari kaybi sanayi, yol, mera, konut yapimiyla söz konusu olmaktadir. Yeralti sularinda azalma var.  Ergene Nehri Çevre Düzenlenmesi % 100 bin ve % 25 bin planlari var. Yeralti ve yerüstü sulari korunmalidir. Trakya tarim topraklarina zarar vermeden sanayilesme olmalidir..." dedi.
Prof Dr. Emre Aysu ise konusmasinda; "Bazi yazar ve bilim adamlarina göre küresellesme uygarligin en üst düzeyidir... Kâr hadlerini yükseltmek için her yere gidiyorlar. Çevreden merkeze zenginlik kazandiriyorlar...
Neoliberalizm küresellesmedir. Ahtapotun beyni Paris, Londra gibi büyük kentledir... Bazi yazar ve bilim adamlarina göre ise küresellesme yoksulluk, fakirlesmedir... 1980'den sonra ve 2000-2005 yillarinda yabanci sermayenin Türkiye'ye gelisiyle borsa oyunlari, residans yapmalar, is merkezleri vs. yapimi söz konusu oldu.  Yabanci sermaye istihdam yaratmalidir... Istanbul metropolitan bölgenin sinirlari, Trakya ve Kocaeli'ne kadar yayilmistir. 1980 öncesi imar planlari merkeziydi. Imar ve Iskan Bakanligi planlamayi yapardi. 1980 sonrasi yerellesme basladi. Bazi Bakanliklarda Imar Islerine karismaya basladi. Çerkezköy, Çorlu, Muratli, Büyükkaristiran, Lüleburgaz aks ekseninde sanayilesme çok yogunlasti. Kaçak yapilasmaya af çikartilarak her sey yasallastirildi.  Verimli topraklar fabrikalarla doldu. Vize'ye çimento fabrikasi yapildi. Avrupa çimento fabrikalarini kapatti. Üçüncü dünya ülkelerine çimento fabrikalari kuruldu. Çimento fabrikalarinin kâr haddi azdir. Çevreyi kirletmektedirler. I. ve II. sinif tarim topraklarinda sanayilesmeler oldu. Avrupa'ya Igneada Limani'ndan çimento ihraç edilecektir. Igneada Liman Projesi ve feribot iskelesi projeleri yapiliyor. Kirklareli'de yeni bir Çerkezköy yaratmak isteniyor. Kirklareli'nin nüfusu 2023 yilinda bizim öngörümüze göre 110 bin olabilir. Trakya'ya hangi sanayi gelmelidir? Yüksek teknoloji gelmelidir. Bu NANO Teknolojisidir. Sanayilesmeyle gecekondulasma baslar....
Meriç Havzasi kirlendi. Çerkezköy taninmaz haldedir. IMF'nin bölge ile ilgili kararlari var. Küresellesme baglaminda çarpik bir sanayilesme oldu... Organize sanayiler çevreye zarar vermez. Ortak aritma tesisleri yapilsin. Eko turizmi, ormanlik alanlarimizi koruyalim.  Nerede ulasim orada sanayi oluyor. Bizim yaptigimiz planlar çevreye zarar vermez. Küresel kentlesmeyi Istanbul'da kurmak istiyorlar" dedi. Saat 17'de toplantidan ayrilmak durumunda kaldim. Prof. Dr. Cemil Cangir'i dinleyemedim. Yurdunu seven bilim adamlarimiz var. Halkina yasam hakki taniyan, eko turizmi destekleyen projeler olsun...
En yüksek teknoloji kurulurken insana, dogaya saygiyi unutmayalim... Temiz su olmadan yasanilmaz. Hayat su demektir. Trakya'da kanser vakalari büyük oranda artmistir.”
Vatandasimiz, yazisini Sair Mülayim Tirfil’in bir siiri ile noktaliyor;
"Tabana inememis ozan
Tabana inememis lider
Tavandan tarihe
Bilir misin nasil gider”

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol