Trakya'da bir Anadolu Sairi; Mustafa Ermis

Sair Yazar Yasar Faruk Inal'in, Çagri Dergisi'nde yayimlanan yazisi.
Mustafa Ermis; 1951 yilinda, Hacibektas'in Âsiklar köyü'nde dogdu. Tam 36 yil kadastrocu olarak, Düzce, Bursa ve Trakya'da görev yapti. Görev yeri Babaeski, yerlesimi Kirklareli'dir. Kirklareli sairler grubunda yer almaktadir.
Hünkâr Hacibektasi Veli diyarinin mayasinda siir var. Iste Mustafa Ermis; o topraklarin çocugu olarak, siir ortaminin içerisinde bulmus kendisini. Siirlerini DERIN IZLER ve UZUN YOL adini verdigi iki kitapta toplamistir.
Bir gönül adami olan Ermis, hemen her konuda yaziyor. Bir bakiyorsunuz, Haci Bektasi Veli zirvesini yokluyor, bir bakiyorsunuz, zirvenin yamaçlarina konuslaniyor. Siir onun için, ekmek ve su kadar azizdir. Solunan bir nefes gibidir.
Siiri önce yasamak lazim. Ille de siir yazacagim diye, oturup siir yazilmaz. Siirin bir ortami vardir. Birde sairin gurbeti tatmasi lazim. Iste, Mustafa ERMIS; köy kadastrosu görevlisi olarak, köyden köye dolasmis. Görev yapmis. Siirden de kopmamis. Çünkü kökü Haci Bektas'tan geliyor.
Onun " Bak" adini verdigi dörtlügü ile devam edelim. Ögrencilik yillarinin dizeleriyle....
"Bir yanda talebelik agir yük
Bir yanda insafsiz sevda
Buna hayat mi denir?
Vallahi püsküllü bela..." (1968)
Sonra yüzünü Hacibektas'a döner.
Hacibektas topraginin sairi Mustafa Ermis, " Agustos Ipligi" siirinde, dogdu topraklarin duygu ve düsünceleri içerisindedir.
"Çilehane'de bakinca
Gönlümün bas sehrine sel olup
Akan canlar,
Dünya'nin sevgi damarlarindan
Damla damla toplanir
Tekrarina akar Hacibektas'tan...

Yeseren asanin meyvesiyle
En berrak varlik duygusuyla
Derinden gelen o güzel sesle
Tekrar nasip aldik Hacibektas'tan...

Dost Ermis güzel yâre kurban
Yüce hünkâra
Yine olduk mihman
Edeple, el pençe divan durduk
Kutlu Melek ugurladi bizi Hacibektas'tan..."

O Trakya'da, Rumeli'nde gurbeti içinde duya duya siirler yaziyor. Ama bir türlü topraklardan kopamiyor. Son kitabi UZUN YOL'da nice güzel siiri vardir. Hacibektas törenleri basladiginda Hacibektas'a gider, hasret tazeler. Oradaki etkinlige siirleri ile katilir.
Hacibektas yöresinin deyisleri üzerinde arastirmalar yapan sairimiz, Kaynak Kisi Memis Ermis'ten derleyip siirlestirdigi, Anadolu insaninin ögütlerini kotarip sunuyor.
"On gelirin varsa besini sakla
Damlaya damlaya göl olur derler
Kendini unutup unutup uyma her akla
Yirtici kuslarin basini yerler.

Gün gelir dikanin bu çesme akmaz
Yüzüne en yakin dostlarin bakmaz
Çalisayim, dersin felek birakmaz
Bir kap yemek umma, senden isterler.

Kolu isledikçe pasasin, beysin
Hele ihtiyarlik boynunu egsin
Felegin sillesi ensene degsin
Sanma ki bir torba takar giderler.
Laf söyleme misafire kirilir hatir
Üç kap yemek yeme, bir ye de arttir
Geri kalanini bankaya yatir
Damlaya damlaya göl alir derler.

Ünlü arastirmaci - yazar Nazif KARAÇAM, Mustafa Ermis'in siiri için sunlari yazmaktadir.
"Mustafa Ermis'in insanligina, nezaketine, tasavvuf bilgsinin derinligine baktigimizda, sanirsiniz ki Anadolu'nun Kültürü sizin yaninizda, sizinle beraberdir.
Siirleri bu kültüre oturmus, tasavvufla birlesmis gibidir............
Siir yazi teknigi, siirsel akisi ve siirsel deyisi Mustafa Ermis'in halk ozanligi yanini da öne çikarmaktadir.
Mustafa Ermis'e siirin isikli yolunda basarilar.
Sair YASAR FARUK iNAL

Paylaş

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol