Trakya, küresel sermayeye mi açiliyor?

1-25 binlik planlari inceleyen ZMO’nun degerlendirme raporunu kamuoyuna sundugumuz yazi dizisi, 3. gününde de birbirinden önemli açiklamalari içinde barindiriyor. ZMO Il Temsilcisi Erol Özkan vasitasiyla, odanindegerlendirmesini okuyucularimizla bulusturmaya devam ediyoruz. “Yasanin öngördügü Revizyon Planlarinin yapilmasina iliskin usül ve esaslar dikkate alinmadan yürürlükte bulunan ‘Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzasi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Plani’ni ortadan kaldiracak se-kilde hazirlanan Revizyon ÇDP, dayanaktan yoksun, usülsüz ve ölü dogmus bir plandir. Hiç kimse, -bu Bakanlik olsa dahi- yetkisinden fazlasini kullanamaz. TRAKAB yönetimi de yetkisi olmayan ve görevi disinda olan 25 Aralik 2006 tarihli Hizmet Protokolüne imza atamaz. Batil olan bu protokole dayanarak Marmara Bölgesi’nde yürürlükte olan tek 1/100000 Ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzasi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Plani’ni revize etme adi altinda tek bir madde olmadan Istanbul Büyüksehir Belediyesi’nin istekleri ve öngörüleri dogrultusunda Trakya için Revize ÇDP hazirlanmasi hukuksuzluktur, yetki gaspidir.
ÇDP, Devlet Planlama Teskilati’nin hak ve görevidir
Yasa geregince, bölgesel nitelikte ÇDP veya mevcut havza düzeyindeki ÇDP’nin yapilmasi ve revize edilmesi, prensipler dahilinde yapma yetkisi Devlet Planlama Teskilati’na ait bir hak ve görevdir. Revizyon planinda; sürdürülebilir yasam ve bilimsellik esas alinmamistir. Esas alinan ancak genel ve soyut kavram ve ifadelerle gizlenen amaç, ne olursa olsun kalkinma anlayisidir. Planin satir aralarinda ifade edilen küresel ölçek ve küresel ekonomi saptamalariyla amacin, Trakya’nin dogasinin, topraklarinin küresel sermaye hareketlerine açilmasinin oldugu ortaya çikmaktadir. Trakya’nin sosyal, kültürel, tarimsal ve demografik yapisi korunmamakta ve planla bu yapilara zarar verilmektedir.
Planlar, yeni sorunlara kaynak yaratiyor
Planlar; var olan sorunlarin çözümünü saglamaktan öte yeni sorunlara kaynak teskil etmeye zemin hazirlamaktadir. Çevre Düzeni Planlari hazirlanirken Anayasa, 2872 sayili Çevre Yasasi, Imar Kanunu, Danistay Kararlari ve Çevre Düzeni Planlarina Dair Yönetmelikteki düzenlemeler ve esaslar gözetilmelidir. Bu plan hazirlanirken yukarida belirtilen yasal hükümlerin hiç biri yerine geti-rilmemistir. Tarim alanlarindaki plan kararlari üretilirken, basta ‘Toprak Koruma ve Arazi Kullanimi Kanunu’ olmak üzere, bu konudaki yasal mevzuat  dikkate alinmamis, ortada uyulmasi gereken bir ‘Arazi Kullanim Plani’ olmadan, Toprak Koruma Kurul Karari alinmadan, tarim topraklarina iliskin plan kararlari üretilmistir. Uluslararasi toprak siniflama kriterleri uygulanmayarak farkli bir siniflamayla topraklarin elden çikmasi için yol açilmistir.
Lojistik alanlarin fonksi-yonu belirtilmemistir
Planda Lojistik Alan kullanimina çok önem verilmis olup, bu  çerçevede, bir çok alan üzerine Lojistik Bölge karari geti-rilmistir.  Ancak, Lojistik tanimi bir çok fonksiyonu kapsamakta olup, planda Lojistik Alanlar tanimi ile yetinilerek bu alanlarda hangi lojistik fonksiyonlarin yer alabileceginin belirtilmemis olmasi uygulamada sakincalar getirecektir.
Planda getirilen ‘lojistik’ alanlarina iliskin tanimlamalar ve yer seçim kriterleri de yeterince açiklanmamistir. Lojistik alan alanlarin yer seçimleri ve alansal büyüklüklerinin hangi kriter ve esaslara göre belirlendigi plan raporunda yer almamakta olup, bunlarin belirtilmesi gerekmektedir. Lojistik alanlarinda yer alacak alt sektörler ve yaratacagi istihdam büyüklügüne iliskin herhangi bir bilgi bulunmamaktadir. Lojistik alanlarda  depolanacak mal ve ürünlerin miktari, olusturacagi yük miktari ve bunlarla baglantili olarak ortaya çikacak olan trafik yogunluguna iliskin plan raporunda herhangi bir degerlendirme bulunmamaktadir.”

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol