Trakya arisinin dünyadaki diger ari irklarina göre uysal ve çalisilmasinin kolay oldugunu belirten Oskay, Trakya Arisi'nin saf irk olarak kendini korumayi basardigini açikladi.
Trakya Arisinin Korunmasi
Oskay, söyle konustu:
"Trakya arisi, dünyada Kafkas arisindan sonra koruma altina alinan ikinci ari irki olma özelligini tasiyor. Özellikle Kirklareli'de Yildiz Daglari'nin bulundugu alanda, Trakya Arisi denilen bir ari irki ortaya çikti. Bu ari ari irki, çesitli üniversitelerin yaptigi gen çalismalariyla kanitlanmistir. Tarim ve Köyisleri Bakanligi da Trakya arisinin varligini geçen yil onayladi. Trakya arisinin korunmasi için 30 kilometrelik izole alan olusturuldu. Bu alanin özelligi, disaridan baska bir ari kolonisinin giremeyecek olmasi.
Trakya arisinin diger arilardan farki, saf irk olarak kendini korumus olmasi. Diger bölgelerde göçer aricilik oldugu için arilarda melezleme oluyor. Çogu yerde kontrollerimiz disinda irklar birbirine karisiyor. Trakya arisi ise diger irklarla karismadigi için saf irk olarak kalmis. Trakya arisinin degeri de buradan geliyor. Trakya arisi çok uysal bir ari irki. Afrika'da katil ari olarak bilinen arilar da vardir. Bunun gibi bazi arilar, kovanlarina 1 kilometreden fazla yaklastirmayabiliyor. Bu yüzden onlarla çalismak çok tehlikeli ve zor. Trakya arisi ise bu arilarin içinde en sakin ari irki olarak biliniyor. Bu bölgeye adapte oldugundan bölgenin ne zaman ilkbahara, ne zaman kisa girecegini yada çiçeklerin ne zaman açacagini biliyor. Ona göre düzenini aliyor ve kuluçka dönemine giriyor."
Trakya arisi islah çalismalari
Oskay, Kirklareli Ari Yetistiricileri Birligi ile NKÜ arasinda Trakya arisinin islah projesi kapsaminda isbirligi yapildigini söyledi.
Islah programiyla arilardan yüksek verim alabileceklerini belirten Oskay, ayrica hastaliklara karsi dirençli ari kolonileri olusturacaklarini kaydetti.
Arilarin bulunduklari bölgelerde yetistirilmesinin gerekliligine deginen Oskay, farkli bölgelere tasinan arilardan istenilen verimin alinamadigini dile getirdi.
Oskay, sunlari kaydetti:
"Biz, Trakya'daki damizlik arinin, baska bir bölgeye gitmesini istemiyoruz. Her bölgedeki islah çalismalarinin kendi bölgesinde sürdürülmesinden yanayiz. Örnegin Kafkas arisi, Akdeniz Bölgesi'nde yetistirildiginde, sabah saat 10.00'dan sonra kovandan çikmiyor. Çünkü Kafkas arisi, Kafkas Daglari'nda, serin havada yasayan bir ari oldugundan çok sicakta çalismak istemiyor. O bölgeye adapte olmus bir ariyi Çukurova Bölgesi'ne getirirsek, aridan performans alamayiz. Trakya arisi da ayni sekilde bu bölgeye adapte oldugundan Marmara Bölgesi'nin disinda bir yerde yetistirilmesini istemiyoruz. Kötü ari veya iyi ari irki yok. Her ari, kendi bölgesinde yetistirildigi ölçüde en iyisidir. Daha üstün verim için de islah programlarinin yapilmasi gerekmektedir."
Bitkisel tozlasmada bal arisi
Bal arilarinin koloni halinde yasayan hayvanlar oldugunu ifade eden Oskay, ayrica bu arilarin bitkisel tozlasmada önemli rol oynadiklarini belirtti.
Oskay, "Bal arilari, koloni halinde yasayan sosyal hayvanlar oldugundan bitkilerin tozlasmasinda önemli bir yeri var. Eger bal arilari olmasa, bitkilerin tozlasmasinda sorunlar yasanacakti. Bitkisel üretim çok düsük seviyelerde kalacakti. Bal arilarina özellikle bitkisel üretimde çok ihtiyaç duyulmakta. Bilimsel veriler, eger bal arilari kolonileri olmazsa insanlarin 4 yila kadar yok olacagini söylüyor. Çünkü, bitkisel tozlasma olmayacagindan, bitkisel üretimin birden düsmesiyle insanlar aç kalacak" diye konustu.
Türkiye'nin, ari irki bakimindan zengin bir ülke oldugunu ifade eden Oskay, "Türkiye, dünyada ari kolonisi bulunan ülkeler bakimindan ikinci sirada bulunuyor. Türkiye'de yaklasik 5 milyon civarinda ari kolonisi bulunmakta ve bu alanda Çin'in ardindan ikinci siradayiz. Dünyada 25 bal arisi irki bulunurken bizde 5 ari irki bulunuyor. Yüzölçümüne göre baktigimizda, bu kadar dar alanda 5 farkli ari irkinin bulunmasi Türkiye'nin bu konuda ne kadar zengin oldugunun bir göstergesi" dedi.
"Arilar eksi 40 derece sogukla mücadele edebilir"
Oskay, arilarin soguk iklimlere dayanikli canlilar olduklarini kaydederek, arilarin eksi 40 derecede yasayabileceklerini belirterek, söyle konustu:
"Arilar, eksi 40 dereceye kadar yasayabiliyor. Alaska'da bile yasayabilen arilar var. Kovan içi sicaklik arti 14 dereceden asagi düstügü anda arilar kis salkimi olusturuyor. Arinin koloni halinde yasamasi, kis salkimini olusturmasi onu soguktan korur. Kis salkiminin özelligi, arilar olusturduklari kis salkiminin ortasini arti 35 derecede sabit tutuyor. Salkimin disinda üsüyen ari, orta bölgeye geçerek bal yiyerek, kaslarini hareket ettiriyor ve isi olusturuyor. Isinan ari distan içe ve içten disa hareket ederek kisi bu sekilde geçiriyorlar. Sicaklik azaldikça da salkim daha da küçülüyor."
"Ari ürünleri yeterince bilinmiyor"
Türkiye'de ari ürünlerinden sadece balin bilindigini bildiren Oskay, arinin propolis, polen, ari zehiri, bal mumu, ari sütü gibi ürünlerinin de faydali oldugunu kaydetti.
Türkiye'de, balin iyi tanindigini ama propolis ve ari sütünü yeterince tanitamadiklarini söyleyen Oskay, "Ari zehiri de ari zehirlenmelerine karsi alerjisi olan hastalarda ve romatizma hastaliginin tedavisinde kullaniliyor. Propolis, bitkilerin yaprak, tomurcuk, dal ve gövdelerinden topladiklari reçinemsi bir madde. Aricilar bunu kovandan atiyor. Bunun toplanip islenmesi sifali bitkiler satan yerlerde kullanilabilir" seklinde konustu.
Ari üreticilerinin, ari hastaliklarina karsi kimyasal madde kullanmamalari gerektigine de deginen Oskay, kimyasal maddelerin hem arilara hem de ari ürünlerine zararli oldugunu bildirerek, sunlari kaydetti:
"Hastaliklara dirençli arilarin olusturulmasindaki amaç, kimyasal maddenin kullanimini azaltmak. Ari hastaliklari için günümüzde çok fazla kimyasal madde kullanildi. Kimyasal maddelerin kullanimi, hem insan sagligina hem ari sagligina zararli. Çünkü, kovan içinde gerek ürünlerde gerekse bal mumunda bu ürünlerin kalinti birakmasindan dolayi olumsuzluk olustu. Ari, kimyasal maddelere direnç gösterdikçe, ari üreticileri daha fazla kimyasal kullanmaya basladi. Bunun sonucunda ari ürünlerinde daha fazla kimyasal madde ile karsilastik. Bu kimyasallarin kullanilmasiyla Türkiye, yurt disina bal ihracati ile ilgili sorunlar yasadi. Bunlari önlemek amaciyla, hastaliklara dirençli hatlar olusturmaliyiz. Türkiye'de bu çalismalar yeni basladi."
Oskay, NKÜ olarak, ari yetistiriciligine destek olduklarini ifade ederek, üniversitede Ari Dünyasi Toplulugu adi altinda bir grup olusturuldugunu, bu topluluga üniversitedeki bütün ögrencilerin katilarak, 30 kovanlik pratik alan ile de arilari daha yakindan taniyabildiklerini bildirdi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol