Toprak sorunu

Kürt sorunu içinde toprak sorununun yeri nedir? 1960'li yillarda Demokratik Devrimin önemli bir unsuru olarak toprak sorunu, Türkiye'nin gündemindeydi. 1974'teki CHP iktidari döneminde Urfa'da yapilmaya çalisilan toprak reformu, o 60'lardaki köylü mücadelelerinin sonucuydu. Ama hem 1960'lardaki güçlü demokratik atilim hizini kaybetmisti, hem de Toprak Reformuna soyunanlarin olaya bakislari saglam temellere oturmuyordu. 74'teki Toprak Reformu basarisiz oldu. Sonrasinda Toprak Reformu sözleri duyulmaz oldu. 12 Eylül askeri darbesi bir yaniyla, feodal güçlerin 1960 ve 70'lerin demokratik mücadelesinden intikami anlamina geldi. Türkiye Isçi Köylü Partisi yöneticilerinin sikiyönetim mahkemesinde mahkûm edilmelerinde kullanilan tek gerekçe, Parti'nin "Toprak Devrimi Programi" idi.

YENIDEN GÜNDEME GELEN GERÇEK

Daha sonra Türkiye Toprak Reformunu unuttu. 90'li ve 2000'li yillarda toprak sorununa dikkat çeken tek siyasi hareketin, sadece Isçi Partisi oldugunu söylemek abarti olmayacaktir. Isçi Partisi bütün bu yillar botunca onlarca köylü kurultayi topladi Türkiye'nin dört bir yaninda. 2004 yilindan bu yana Diyarbakir Bismil ilçesinin Aslanoglu (Cumhuriyet) ve Sinan köylüleri ile Urfa, Akçakale Öncül köylülerinin toprak ve özgürlük mücadelesi konuyu yeniden Türkiye'nin gündemine getirmistir. Bugünlerde ise Türkiye, Toprak sorununun, daha dogrusu feodalizmin tasfiye edilmesinin Kürt Sorununun çözümünde nasil rol oynayacagini tartismaktadir.

GENIS YELPAZE

Toprak sorununun kimler tarafindan gündeme getirildigine bakalim:

CHP'nin basta Baykal olmak üzere degisik sözcüleri Kürt sorununun çözümü için feodal yapinin tasfiye edilmesinden ve toprak sorununun çözülmesinden bahsetmektedirler. Demokrat Parti, tarihsel olarak toprak sahiplerinin önemli bir agirlik olusturdugu bir siyasal gelenegin temsilcisi olmasina ragmen, son günlerde, Genel Baskan Cindoruk'un agzindan Kürt sorununun çözümü için toprak sorununun çözülmesi gerektigini açikladi. Genelkurmay Baskani Ilker Basbug ise Nusaybin'de yaptigi konusmada, "bildigimiz agalarin yani sira simdi de terör ve siyaset agalarinin çiktigini ve sorunun kaynaginin bunlar oldugunu" söyledi.

Yeniçag gazetesi 24 Eylül tarihli nüshasina, "Güneydogu aga dolu" mansetini atti. "Açilim" tartismalari basladigindan beri çok sayida gazeteci, Kürt sorunun çözümünde toprak sorununun önemine vurgu yapan yazilar yazdi.

Bütün bu gelismeler yasanirken AKP ise, tavrini çok net bir sekilde ortaya koydu. "Gündemlerinde topraksiz köylüyü topraga kavusturmak gibi bir hedeflerinin olmadigini" açikladi. Bu tablodan çikan sonuç sudur:

Bilindigi üzere AKP'nin açilimi, Kürt Sorununu çözmek bir yana, gün geçtikçe daha vahim boyutlara ulasmasina yol açmaktadir. Ama sorun büyüdükçe ve adim adim daha vahim boyutlara ulastikça Türkiye, sorunun çözümü için ne yapilmasini düsünmekte, tartismakta ve çok çesitli çevreler, ülke ve millet lehine olan bir konuda fikir birligine varmaktadir. Isçi Partisi'nden Demokrat Parti'ye, CHP'den Yeniçag çevresine ve Türk Silahli Kuvvetlerine kadar genis bir yelpazenin simdi toprak agaliginin ve feodalizmin tasfiyesinden bahsetmesini, Türkiye'nin, sorunun çözümü yolunda bir çikis yolu aramasi olarak degerlendirmek gerekir.

ÖÄzRETMENLER

Türkiye'de çözüm konusunda bu önemli fikir birliginin saglanmasinda basta Diyarbakir Cumhuriyet (Aslanoglu) köylüleri olmak üzere, Sinan ve Akçakale Öncül köylülerinin inkar edilemeyecek bir katkisi olmustur. Bu katkida bugüne kadar 3 evladini aga zulmüne kurban veren Cumhuriyet köylülerinin mücadelesini özellikle zikretmek gerekir.  Cumhuriyet köylüleri bugün de aganin baskisi altinda yasamaya devam ediyorlar. Ama mücadeleleri ve fedakârliklari bosa gitmedi.

DEMOKRATIK DEVRIM

Cumhuriyet, Sinan ve Öncül köylüleri, mücadele içinde Cumhuriyeti ve ulusal degerleri kesfettiler.

Toprak agaligina karsi mücadele ederken, Cumhuriyet ve toprak agaliginin tarihsel olarak birbirlerine zit ve hasim kurumlar oldugunu gördüler. Toprak sahibi olmak istiyorlarsa, Cumhuriyete sarilmalari gerektigini onlara hayat ögretti.

Cumhuriyet ise 2 000'lerin Türkiye'sinde soyut bir kavram degil, Atatürk ile ulusal bayrak ile simgelenen somut bir varliktir.