2010-2011 Adli Yili dün basladi. Adli Yil açilisi dolayisiyla Kirklareli Vilayet Meydani'nda da bir tören düzenlendi. Bassavcilik ve Baro Baskanligi tarafindan düzenlenen törene, Cumhuriyet Bassavcisi Vekili Cafer Ay, Adalet Komisyonu Baskani Hayri Üzel, Baro Baskani Göksel okumus, hâkimler, Kirklareli Barosu'na kayitli avukatlar, savcilar ve Adliye çalisanlari katildi. Bassavcilik ve Baro Baskanligi tarafindan çelenk sunulmasi ile baslayan tören Atatürk ve silah arkadaslari için 1 dakikalik saygi durusunda bulunulmasi ile devam etti. Istiklal Marsi'nin okunmasinin ardindan Cumhuriyet Bassavci Vekili Cafer Ay bir konusma yapti. Ay, konusmasinda görevlerinin bilincinde olduklarini vurguladi. Ay, "Bizler görevlerinin bilincinde yargi mensuplari olarak görev ve faaliyetlerimizi Anayasamizin baslangiç ve temel esaslar ve genel prensiplerde tanimini bulan ilkeler dogrultusunda yerine getirmenin gereginin bilincinde insanlariz. Anayasamizda belirtildigi üzere yargilama faaliyetlerinin daha süratli daha hizli dolayisiyla hukuk devletinin tecellisine katkida bulunmayi genel ilkeler çerçevesinde görev alarak gidiyoruz. 2010-2011 Adli Yili'nin hâkim, cumhuriyet savcilari, avukatlar, adliye ve baro çalisanlari ile Kirklarelileri verimli ve huzurlu geçmesini dileyerek saygilarimi sunuyorum" dedi.
"Istinaf mahkemeleri faaliyete geçmeli"
Cumhuriyet Bassavci Vekili Cafer Ay'in konusmasinin ardindan söz alan Agir Ceza Hakimi Adalet Komisyonu Baskani Hayri Üzel, 2010-2011 Adli Yili'na yine ayni sorunlarla girdiklerini ifade ederek, en önemli sorunu is yükünün olusturdugunu belirtti. Yeni sezonla beraber yarginin sorunlarinin yine çözülmedigini kaydeden Üzel, ilk olarak istinaf mahkemelerinin faaliyete geçirilmesi gerektigini kaydetti. Silahlarin Esitligi Prensibi'nin de bir an evvel yasal düzenlemelere kavusturulmasi gerektigine isaret eden Üzel, artik avukatlarinda birer savci gibi delil toplayabilmesi gerektigini söyledi.
Ayrica adliye çalisanlarinin sorunlarinin da devam ettigini ifade eden Üzel, savcilarin "eli kolu ve ayagi" Adliye çalisanlarinin özlük haklari noktasinda sikintili olduklarini dile getirdi.
Bir diger sorunun adliye binalari digerinin ise lojmanlar oldugunu anlatan Üzel, küçük adliyelerde yer darligi, büyük adliyelerde ise personel sikintisi yasandigina isaret etti. Büyük kentlerde yavas yavas çözülmeye baslamakla birlikte lojman sorununda sürdügünü dile getiren Üzel, "Hâkim, savcilarin yillardir lojman sorunu bir türlü çözülemedi. Iki oda bir salon lojman sistemi Türkiye'nin her yerinde bilinen bir sey. Sanki hâkim savci, ya çocuksuz olacak ya da en fazla bir çocuklu olacak" diye konustu.
"Ben her türlü zorluga ragmen basta hâkim, savci adliye çalisanlari ve avukatlar olmak üzere yargiyi 2000'li yillarin hak ettigi yere getirecegimize inaniyorum" diyen Üzel, 2010-2011 Adli Yili'nin hayirli olmasini diledi.
Gündemi isgal eden temel sorun
Törende son olarak konusan Kirklareli Barosu Baskani Göksel Okumus, gelisen toplumsal ihtiyaçlarin daha hizli ve etkin bir yargi ile birlikte iyi yetismis hukukçulari da zorunlu kildigini belirtti. Bu Adli Yil açilisinda her zaman oldugu gibi yargi ve yargi mensuplarinin sorunlarini anlatmak yerine bir "ümidi ve umudu" paylasmak istedigini söyleyen Okumus, "Son yillarda hukuk, yargi, anayasa, yargi bagimsizligi, yüksek yargi, anayasa yargisi, askeri yargi hep gündemi isgal eden temel sorunlar olarak karsimizda durmakta. Bir taraftan yarginin siyasallastigindan bahsederken diger yandan siyasetin yargi erki ve bazi devlet kurumlari tarafindan vesayet altinda tutuldugundan dem vuruyoruz. Üzülerek söylemek gerekir ki çogu kez sahislar üzerinden ya da topyekûn kurumlar üzerinden analiz ve söylemlerle belki gerçegi yalin ve basit gerçegi göz ardi ediyoruz. O gerçek sudur ki, devlet erklerini bireysel ve toplumsal haklari tanimlayan ve düzenleyen temel metin olan anayasalarimiz genel çerçevesi maalesef darbe dönemlerinde ve darbeci anlayislarla belirlenmistir. Anayasalar darbeci anlayislar ile hazirlanip topluma dayatilinca pek çok toplumsal kesim kendini ifade etmekte, kendini hür ve esit hissetmekte zorlaniyor. Anayasalar kisi hak ve özgürlüklerini korumak ve gelistirmek yerine, yasaklayici, tek tip insan yaratmaya çalisan ve topluma çekidüzen vermeye çalisan ve bunu kurumlari ile topluma dayatmaya çalisan bir sistem üretiyor. Bu otoriter anlayisin ürettigi sistem ise, toplumda baris ve huzuru saglamak yerine gerginlik, çatisma ve adaletsizlik üretiyor. Bu otoriter anlayisin sancilarini bugün somut olarak yasamaktayiz. Aslinda tüm gerginliklerin, tüm bu çatismalarin yeni toplumsal talepler yarattigi gözden uzak tutulmamalidir" diye konustu.
Yeni anayasa gerekiyor
Sorunlarin çogu kez yanlis zeminlerde tartisildigini ancak hukuk ve yargi sisteminin birinci gündem maddesi olmasi ve tüm toplumsal katmanlarin bunu dillendirmesinin Türkiye'nin gelecegi adina umut verici oldugunu kaydeden Okumus, söyle konustu;
"Bu bir arada yasamayi kolaylastiracak, bireysel özgürlükleri genisletecek, uluslararasi normlara uygun bir anayasa arayisidir. Toplumsal talepler artik yeni bir anayasayi zorunlu kiliyor. Yakinda hep birlikte görecegiz ki devletin tüm kurumlari kendine çeki düzen verecek, siyaset kendine çeki düzen verecek, degen üretemeyen, denetlenemeyen ve seffaf olmayan, hesap veremeyen kurumlarda, siyasetçilerinde bu toplumsal dinamikler karsisinda yasama hakki yoktur. Mevcut anti demokratik yapi ve bu yapiya uygun mevzilenmis ve her biri kendince sorgulanmayan, hesap vermeyen kapali ve kendinden menkul bir iktidari kullanan bu sistem ve sistemin ürettigi kisiler dogaldir ki degisime direnecek, iktidarini korumaya çalisacak ve her türlü yolu sonuna kadar deneyecek degismemek için…
Kirklareli Barosu ve avukatlari olarak bugüne kadar oldugu gibi bundan sonrada insan haklarina, hukuku ve hukukun üstünlügünü, eksiksiz demokrasiyi, hukuk devletini, ülkede birlik ve huzuru saglayabilecek özgür ve demokratik bir anayasayi, bagimsiz yargi ve güçlü savunmayi dillendirmeyi, her türlü haksizliga ve hukuksuzluga karsi olacagimizi, darbelerin siyasal söylemden çikarilmasi gerektigi yönündeki tartismasiz ve net durusumuzu, politik ve güncel hesaplardan arinmis ve tüm toplumu kucaklayan bir hukuk ve demokrasi anlayisinin yerlesmesi gayretlerinin bu sürece ciddi katki saglayacagi noktasindaki inancimi tekrarlayarak, yeni Adli Yilin ülkemize ve insanimiza baris, huzur ve adalet getirmesini diliyor saygilar sunuyorum"
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol