"Terörün haklisi yoktur, kanlisi vardir"

11 Mayis tarihinde, Ilimiz Kredi Yurtlar Kurumu toplanti salonunda; saat 22:00 ile 23:00 arasinda 200 Kirklareli Üniversitesi ögrencisi ve Kredi Yurtlar Kurumunda görevli idareci ve teknisyenlere yönelik bilgilendirici ve bilinçlendirici içerige sahip “Gençlik ve Terörizm” konulu konferans; Terörle Mücadele Sube müdürü Ogün Vural tarafindan slayt ve sine vizyon gösterisi esliginde düzenlendi.  

Konferansta su bilgiler verildi;

“Terörde amaç; Hedef alinan rejimi veya sistemi siddet yolu ile yikarak, yerine kendi ideolojileri dogrultusunda yeni bir yönetim tesis etmektir. Günümüzde terörün en önemli özelligi; uluslararasi bir nitelik kazanmasidir. Terörizm özellikle 11 Eylül 2001 tarihinde ABD’deki Dünya Ticaret Merkezi ve Pentagon’a yapilan terörist saldirilardan sonra “küresel bir boyut” kazanmistir. Ancak toplumdan topluma ve yillara göre farkli karakterlere bürünen terör hareketleri son yillardaki kadar dehset ve korku verici olmamistir.       

Ülkemiz 1970’lerde baslayip günümüze kadar süregelen planli, programli ve örgütlü bir terörizmin hedefi konumunda bulunmaktadir. Sahneye önce Marksist-Leninist terör örgütleri çikmis, buna paralel olarak sag terör örgütlerinin faaliyetleri gelismistir. Bu örgütler yaygin siddet eylemlerine girerek insanlarimizi sag-sol kamplarina bölüp, kardesi kardese kirdirarak ülkemizi kan gölüne çevirmek istemislerdir. Içeride bu mücadeleler sürerken, disarida ise Ermeni terör örgütleri (ASALA gibi) ortaya çikarak, Türk milletini uydurma bir soykirimla suçlamis, diplomatlarimizi katletmis ve birçok kurulusumuzu bombalamislardir. Ermeni terör örgütleri sahneden çekilince bu kez de sözde Kürtler için savastigini iddia eden Marksist orijinli terör örgütü PKK sahneye çikmistir.     

1990’li yillarda ise dini degerlerimizi istismar eden, dini inançlari kendi siddet eylemleri ile özdeslestirmeye çalisan terör hareketleri ortaya çikmistir. Terör olaylari yüzünden ülkemizde 1980 öncesinde 5 bini askin gencimiz sag-sol çatismasinda hayatini kaybetmis bir o kadari da yaralanmistir. 1980’den sonra ise 30 bin insanimiz bölücü terör yüzünden hayatini kaybederken, 90’li yillardan itibaren de sayisiz insanimiz dini motifli bir terör örgütünce öldürülerek mezar evlere gömülmüstür.

Terörizmin baslica amaçlarini söyle siralayabiliriz; Siyasal iktidari ele geçirmek isteyen güçlerin onu yipratmak ve bu arada, sindirdikleri yiginlari da sahipsiz kaldiklari inancina yöneltmek için, siddet eylemlerinden yararlanmak, mevcut otoriteyi ve halkin devlete olan güvenini sarsmak, yerlesik sosyal ve siyasal zaaflari desifre ederek halk destegini zayiflatmak, iç ve dis kamuoyunda davalarinin duyurulmasini saglamak ve dikkatleri savunduklari davanin üzerine çekmek, siddet eylemlerine bagli olarak olusturduklari tedhis ve kargasa ile toplumun direnme gücünü kullanarak kendi davalarina karsi olumsuz duyarliliklari ortadan kaldirmak ve kitleleri itaate zorlamak, toplumun birlik ve bütünlügünü bozarak alevi-sünni ve laik-antilaik gibi yapay kutuplasmalar yaratmaktir. Devlet ve siyasal sisteme yönelik terör hareketleri ülkemizde faaliyet yürüten terör örgütleri göz önüne alindiginda üçe ayrilmaktadir; 1-Sag Terör 2-Sol Terör 3-Bölücü (Etnik) Terör.

Terörizmin nedenleri Ekonomik nedenler, Siyasi nedenler, Sosyokültürel nedenler ve Egitim sisteminden kaynaklanan nedenler seklinde siralanabilir.

Ülkemizde faaliyet yürüten terör örgütleri incelediginde, temel insan kaynaklarinin gençlerden olustugu rahatlikla görebilir. Gerçektende Türkiye’de faaliyet yürüten terör örgütlerinin silahli-silahsiz her türlü eylemde kullandigi insan kaynagi, özelikle 14 – 25 yas grubundaki orta ögrenim ve yüksek ögrenim çagindaki gençlerdir. En önemli insan kaynaklari özellikle lise ve üniversite gençligidir. Lise ve üniversitelerde legal ve illegal alanlardaki olusumlariyla ve ögrenci dernekleriyle faaliyet yürütmekte, legal ve illegal yayinlariyla lise ve üniversite gençligi içerisinde ideolojisini yaymaya çalismakta ve ögrenci gençligin sorunlarini istismar ederek bir propaganda araci olarak kullanmaktadirlar.       

Üniversitelerde sözde ögrenci sorunlari ve haklarinin savunucusu olarak ortaya çiktiklarini ifade etmekte, gerçeklestirdikleri propaganda ve ajitasyonlarla yeni elemanlar kazanmayi amaçlamaktadirlar. Yayinlarinda ögrenci sorunlari ve eylemleri ile ilgili konularla birlikte, komünist ögrenci hareketlerinin propagandasi yapilmaktadir.

Terör örgütü PKK, gençligi kazanmak için faaliyetlerini 25 Ekim 1987 tarihinde kurdugu “Kürdistan Gençler Birligi (YCK)” adli olusum vasitasiyla yürütmekteydi. YCK, özellikle 1991 yilindan sonra üniversitelerde örgütlenme faaliyetlerine hiz vererek Yurtsever Demokrat Ögrenciler (YDÖ) ve Demokratik Ögrenci Hareketi (DÖH) isimli üniversite yapilanmalari araciligiyla kazandigi elemanlari kirsal alana göndermistir. Daha sonra örgüt, isim degisikligine parelel olarak gençlik yapilanmasinin ismini TECAK, Üniversite yapilanmasinin ismini de BAGEH (Bagimsiz Gençlik Hareketi) olarak degistirmistir.

Sag terör örgütleri de personel kaynagi olarak gençlik kesimini kullanmaktadir. Hizbullah Terör Örgütünün Gençlik Örgütlenmesi. Okul faaliyetleri, yüksek ögretim ve orta ögretim birimleri seklinde yürütülmektedir. Üniversitelerde her fakültenin, her bölümün ve her sinifin bir sorumlusu vardir. Orta ögretim birimlerinde de, okul sorumlusu, siniflar sorumlusu ve sinif sorumlusu seklinde bir örgütlenmeye gidilmektedir. Her örgüt mensubunun arkadaslik iliskisini kullanarak örgüte kazanmak üzere ilgilendigi bir hedef birey vardir.

Birinci asamada amaç, cami faaliyetlerinin içerisine hedef bireyi çekebilmektir. Kazanilmasi planlanan bireylere örgütsel bilinç, cami çalismalari içerisinde verilmektedir. Okullar haricindeki gençlik ise, dini bilgileri ögretme bahanesiyle, gerektiginde ailesinin de iznini alarak birinci etapta cami çalismalarinin içerisine çekilerek örgüte kazinilmaktadir. Ülkemizde faaliyet yürüten terör örgütlerinin temel insan kaynaklari gençler oldugu için, terörizm denilince akillara ilk olarak gençler gelmektedir.

Bir genç, herhangi bir terör örgütüne katilmak istese bile, örgütler, gizlilik içerisinde faaliyet yürüttüklerinden dolayi, onlari herhangi bir yerde bulabilmesi mümkün degildir. Ancak, örgütler gidip gençlerimizi bulmaktadirlar. Terör örgütleri, birebir propaganda tekniklerinden yararlanarak, sosyal ve psikolojik yöntemleri de kullanarak gençleri kazanmaktadirlar. Gençler üzerinde, yasitlarinin etkisi ana-baba ve ögretmenin etkisinden bile büyüktür. Bu durum bazen olumsuz sonuçlara da yol açabilmektedir. Bu dönemde arkadas gruplarina bütün benligiyle güvenen ve baglanan gençler, arkadaslarinin etkisiyle uyusturucuya baslayabilmekte ya da farkinda olmadan bir terör örgütünün içerisine çekilebilmektedirler. Genelde lise, üniversite, is yeri ve mahalle arkadasliklari terör örgütleri tarafindan en iyi sekilde degerlendirilir.

Terörizme neden olan iliskiler ise; 1- Arkadaslik iliskileri, 2. Akraba ve Hemserilik Iliskisi, 3.Sosyal ve Kültürel Faaliyetler, 4.Dini Degerlerin Kullanilmasi ve 5.Etnik kökenin Kullanilmasi seklinde siralanabilir.

Türkiye’de faaliyet yürüten terör örgütlerin silahli-silahsiz her türlü eylemde kullandigi insan kaynaginin, özelikle 14–25 yas grubundaki orta ögrenim ve yüksek ögrenim çagindaki gençler oldugu göz önünde bulundurulursa terörle mücadelede kesin bir sonuca gidebilmek için, en az silahli mücadeleye verilen önem kadar gençligin, terör örgütlerinin eleman kazanma yöntemlerine karsi korunmasina da önem verilmesi gerekmektedir.      

Zira bir örgüt militanini silahli eylemlere basladigi andan itibaren yeniden topluma kazandirmak çok zor olmaktadir. Çünkü beyni yikanan bu çaresiz insanlarin, belirli asamalardan geçtikten sonra, robotlardan hiçbir farki kalmamaktadir.”

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol