"Teknoloji geliştikçe göbeğimiz büyüdü"

Kırklareli İl Sağlık Müdürlüğü tarafından, dün, çağın hastalığı obezite ve obeziteyi önleyici beslenme şekilleri hakkında vatandaşları bilinçlendirmeye yönelik "Obezite ve Beslenme" konulu program düzenlendi

Kırklareli Halk Eğitim Merkezi'nde Kırklareli İl Sağlık Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen "Obezite ve Beslenme" konulu bilgilendirme programını Kırklarelili hanımlar ilgiyle izledi.
Dün saat 11:30'da başlayan etkinlikte, Uzman Dr. Berna Baygöl ve Diyetisyen Begüm Gülçin Uzun tarafından gerçekleştirilen "Obezite ve Beslenme" konulu slayt gösterisi eşliğinde salondaki izleyiciler obezite konusunda bilgilendirildi.
Obezitenin tanımının, sebeplerinin ve önleyici tedbirlerle birlikte, beslenmenin öneminin anlatıldığı toplantı öncesi sağlıklı beslenme ve hareketli yaşama dikkat çekmek amacıyla konuklara elma, Pedometre (Adımsayar cihazı) ve yolculuk diş fırçası ile macunu dağıtıldı.
Dahiliye Uzmanı Dr. Berna Baygöl, obezitenin tanısı, nedenleri ve tedavisi konularını içeren slayt gösterisi eşliğinde salondaki hanımları obezite hakkında bilgilendirdi.
"Obese" sözcüğünden türeyen "Obez" kelimesinin "şişman ve çok yemek yiyen" anlamına geldiğini vurgulayarak konuşmasına başlayan Baygöl, anlatımına şöyle devam etti: Obezite, komplikasyonlara neden olan, yaşam süresini ve kalitesini olumsuz etkileyen kronik bir hastalıktır ve önlenebilir ölümlerin ikinci en sık sebebidir. Bu yüzden artık obezite ile mücadele ediyoruz.
Peki biz neden şişmanlıyoruz? Bu bir dengedir. Besinlerle aldığımızı eğer ki tüketmezsek yani bu dengeyi sağlamazsak aldığımız kadarını harcamazsak vücutta şişmanlama ortaya çıkıyor ve vücutta fazla yağ birikmesi sonucunda mutlaka tedavisi gerekli olan bir hastalık haline dönüşüyor.
Enerji alımının fazlalığı ise, aşırı yemek yeme, daha çok yağ, şeker içeren besinleri tüketme, öğün atlama, hızlı yemek yeme gibi yanlış beslenme alışkanlıklarımızla birlikte enerji harcanmaması sonucunda hareketsiz yaşama bağlı olarak gerçekleşmekte ve bizi şişmanlatmakta.
Türkiye'deki çalışmalarda alınan sonuçlara göre; erkeklerin yüzde 21,2'si, kadınların ise yüzde 41,5'i obez olarak nitelendirilmekte ve bu her geçen yıl katlanarak artmakta.
Peki ülkemizde obezite sıklığı neden artmakta? Fast food denen benzeri hazır yiyeceklerin tüketiminde bir artış olması, yüksek enerjili içecek tüketiminin fazla olması, porsiyonlarımızın büyümesi, sebze meyve tüketiminin azalması, ulaşımda araç kullanımının artması, fizik aktivite uygun olmayan bir çevrede yaşamamız obezitenin ülkemizdeki artışının en önemli sebepleri.
Biz böyle evrimleşiyoruz ama bize teknolojiyle birlikte kilo almak düşüyor. Aslında 90'lı yıllarda daha az teknolojimiz daha zayıf bünyelerimiz ama şimdi son teknolojilerle daha büyük bir göbeğimiz oluştu. Porsiyonlarımız da arttı.
Önceleri minicik hamburgerlerimiz vardı şimdi kocaman porsiyonlarımız var. Küçücük fincan kahvelerin yerini artık koca koca kremalı bol lezzetli kahveler aldı. Dolayısıyla aradaki kalori farkı arttı, 305 kalori fazla almak durumunda kaldık. Peki bu kaloriyi yakmak için ne yapmalıyız? Fazladan alınan bu kaloriyi yakmak için tamı tamına 1 saat 20 dakika yürüyüş yapmak gerekiyor.
Yetişkinlerde obezitenin gelişiminde başlıca risk faktörleri, fiziksel aktivitede azalma, beslenme alışkanlıklarımız, yaş, kadın olmak, doğum sayıları, evlilik, sigarayı bırakmak, alkol alımı, ailede obez bireylerin olması ve psikolojik nedenler.
Ağırlığın denetimi çocukluktan başlamalıdır. Anne babadan bir obez ise çocuğun obez olma şansı yüzde 80. Yani bu bize artı bir sorumluluk katıyor.
Gelecek nesilleri obez yapmamak adına. Biz kendi yeme alışkanlıklarımızı değiştireceğiz, kendimiz zayıflayacağız ve çocuklarımıza sağlıklı yeme alışkanlığı kazandıracağız. Böylece çocuklarımızın da ileride obeziteyle birlikte karşılaşacakları komplikasyonları azaltmış olacağız."
Peki obeziteyi önlemek için alınabilecek tedbirler nelerdir? Planlı olmak, ne yeneceğini önceden planlamak, boş vakitlerde atıştırmadan uzak durmak, yeterli su içmek(8-10 bardak), dışarıda yemek yeneceği zaman uygun olabilecek yerleri tercih etmek, fiziksel aktiviteyi arttırmak, kısa mesafelerde araç kullanmamak, gerekmedikçe asansör kullanmamak, bilinçsizce karın doyurmak yerine sağlıklı olmak için beslenme prensibi edinmek ve haftada bir kere aynı kıyafetlerle tartılmak obezitenin önüne geçmek için alınabilecek en önemli tedbirler olarak sıralanabilir."
Dahiliye Uzmanı Dr. Berna Baygöl'ün sunumunun ardından obezitede beslenme tedavisi hakkında konuşmasına başlayan Diyetisyen Begüm Gülçin Uzun, yaptığı sunumda şunları dile getirdi: "Bebeklik dönemine bakarsak yeteri kadar emzirmeme, hazır mamalara yönelme ve uygun zamanda ek gıdaya başlamama gibi hatalarla bebeklerde obeziteye sebep olunmaktadır. Yapılan araştırmalarda anne sütü ile beslenen çocuklarda obezite oranlarının daha düşük olduğu gözlenmiştir."dedi.
Obezite konusunda doğru beslenme şekillerinden bahseden Uzun, sunumunu şöyle bitirdi: "Obezite tedavisinde kullanılan yanlış diyetler internetten duyduğunuz diyetlerdir.
Özellikle ketajonik diyetler bunlardan biri. Karbonhidratı çok az, proteini ve yağı çok olan bu diyetin vücuda sayısız zararları var."

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. Organizasyonu yapan Kırklareli Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğidir. Kırklareli Sağlık Müdürlüğü oragnizasyonu değildir.