Tehlike yok, kontroller sürüyor

Kirklareli Milletvekili Tansel Baris'in yazili soru önergesine cevap veren Çevre ve Orman Bakanligi, kizil renkteki çamurun kazanin meydana geldigi yere 800 kilometre uzakliktaki Romanya kiyilarina ulastigini burada yapilan ölçümlerde çamurun etkisini kaydettigi sonucuna varildigini bildirdi. 
Açiklamada çamurun kazanin meydana geldigi yere 1800 kilometre uzakliktaki Türkiye'ye ulasana kadar tamamen seyrelmesinin beklendigi ifade edildi. CHP Kirklareli Milletvekili Tansel Baris'in, Çevre ve Orman Bakani Veysel Eroglu'nun yanitlamasi istemiyle verdigi soru önergesine yanit geldi. Baris'in Macaristan'daki kizil renkli çamurun Türkiye'ye olasi etkileri hakkinda verdigi 6 maddelik soru önergesinde ilk olarak çamurun ulasmasi beklenen yerler arasinda bulunan Kiyiköy ve Igneada belde halkinin tedirginligini dile getirdi. Baris'in; "Tuna Nehri ile Karadeniz'e ulasmasi muhtemel kizil çamur ile ilgili basinimizda çikan haberler dogrumudur?" soruna karsilik Bakanlik; "Avrupa Atik Kataloguna ve buna paralel olarak ülkemizde yürürlükle olan Atik Yönetimi Genel Esaslarina Iliskin Yönetmelige göre; 01 03 09 kodlu kirmizi çamur tehlikeli atik olarak siniflandirilmamaktadir. Basina yansidigi gibi "radyoaktif" bir yapiya kesinlikle sahip degildir" cevabini verdi. 
Baris'in, Kasim ayinin ikinci haftasinin basinda verdigi soru önergesinde kizil renkteki çamurun su an itibari ile nerede oldugu ve Karadeniz kiyilarina ne zaman ulasmasinin beklendigi seklindeki soruya ise Bakanliktan, "Kirlilik su an kazanin oldugu yere 800 kilometre uzakta bulunan Romanya kiyilarina ulasmis durumdadir. Romanya Hükümeti'nden Disisleri Bakanligimiz vasitasiyla ve Romanya Çevre Bakanligi'ndan bizzat Bakanligimiz marifeti ile alinan bilgilerde; Tuna üzerinde bulunan Romanya istasyonlarinda ölçümlerin yapildigi ve degerlerin normal seviyede oldugu ögrenilmistir" yaniti verildi. Baris'in, Bakanligin Igneada ve Kiyiköy halkin tedirginligini giderecek bir açiklama yapip yapmadigina iliskin sorusuna, "yapildigi ve kamuoyunun bilgilendirildigi" yaniti verilirken, "Ifade edilen kizil çamurun Tuna Nehri ile kiyilarimiza ulastiginda Karadeniz de canli kalmayacagi basta bu bölgede hayatlarini denizden kazanan yaklasik 80 balikçi teknesi ve 350 civarindaki balikçinin magdur alacagi iddia ediliyor? Kiyilarimizdaki deniz canlilarinin ve balikçilarimizin zarar görmemesi için ne gibi tedbirler alinmistir? Åzuada Karadeniz den çikarilan balik ve balik ürünlerinin tüketilmesinden dolayi halkimizin can güvenligi açisindan bir sakinca var midir?" seklindeki soruya ise "Çamurun canlilara zarari, yogun ve derisik oldugu Raba ve Marcal nehirlerinde meydana gelmistir. Adi geçen iki nehir de Tuna'ya akan küçük nehirlerdir. Atigin izleyecegi güzergâhin Karadeniz'e olan mesafesi yaklasik olarak 1800 kilometredir. Tuna'nin mansabina (Karadeniz'e) dogru kirlilik seyrelecektir. Seyrelme Tuna'yi besleyen diger kollarin getirdigi debi ve suan yagis mevsiminde bulunmamiz sebebiyle de artacaktir. Yapilan hesaplamalarda; kirlilik Karadeniz'e ulastiginda bile ülkemize gelebilmesi için en az 2 aylik sürenin geçmesi gerekmektedir Bu süre içinde Karadeniz'in hacmi düsünüldügünde ciddi manada seyrelme olacak ve etkisini kaybedecektir. Kaldi ki kazanin oldugu yerden 800 kilometre uzakta olan Romanya bile normal konsantrasyonlarin üstünde bir artisin olmadigini açiklamistir. Dolayisiyla kiyilarimizda balikçilik faaliyetlerinin zarar görmesi öngörülmemektedir" yaniti verildi.
Renk degisikligi ile anlamak mümkün degil
CHP Kirklareli Milletvekili Tansel Baris'in çamurun denize ulasmasi durumunda "degisikligin suyun rengi ile mi anlasilacagi"  ve "Åzuanda suyun renginde bir degisiklik olmamasina karsin balikçilar deniz ürünlerinden yararlananlar açisindan bir zarar var midir? Suyun ve denizdeki canlilarin zararlari suyun kizil renge dönüsmesinin disinda nasil anlasilacaktir?" sorusuna ise Çevre ve Orman Bakanligi, kizil renkteki çamurun Tuna Nehri'nden deniz yüzeyine bir renk degisimi verecek kadar yogun gelmesinin mümkün olmadigi, deniz de ki yatay ve dikey akintilarin karisimi saglayacagi belirtti.
 Bakan Veysel Eroglu imzali cevap yazisinda, "Tuna suyunun ülkemize ulasmasi en az 30 gün en fazla 50 günlük bir süre de olmakladir. Bu süre zarfinda çamurun herhangi bir fiziksel görünüm ile tespit edilecek bir konsantrasyona ulasmasi mümkün degildir. Ayrica Bakanligimiz Karadeniz kiyisi boyunca mevcut kirlilik durumunun, kirlilik kaynaklari da güz önüne alinarak izlenmesi için Karadeniz'de Kirlilik Izleme Projesini 2004 yilinda baslatmistir. Proje kapsaminda kurulan izleme agi halen kullanilmaktadir.
 Bu kapsamda Istanbul Üniversitesine ait arastirma gemisi Karadeniz'de ölçüm çalismalarina baslamistir. Izleme agimiz tüm Karadeniz boyunca batida Igneada'dan Hopa'ya kadar tüm kiyi seridini kapsamaktadir. Bu çalisma alaninda toplam 66 istasyon mevcuttur. Bu istasyonlar Tuna'dan Türk karasularina gelebilecek herhangi bir kirliligi tespit edebilecek yapidadir. Bakanligimizca Tuna'dan gelebilecek olan etkiler ve bu tür kazalardan meydana gelen kirlilikleri izleme agi hali hazirda takip edilmektedir. Herhangi bir olumsuzluk durumunda, gerekli tedbirlerin ivedilikle alinmasi mümkün olabilecektir" denildi. Baris'in son olarak; "Basta Macaristan olmak üzere Tuna Nehri'nin geçtigi ülkeler nezdinde tedbirler alinmasi dogrultusunda girisimde bulunulmus mudur? Tedbir alinmasi dogrultusunda ortak çalisma baslatilmis midir?" seklindeki sorusuna ise su yanit verildi; 
"Kazanin hemen akabinde Disisleri Bakanligimiz marifetiyle mansap ülkeleri ile temasa geçilmis ve bilgi talep edilmistir. Ayrica Tuna Nehri'nin Korunmasi Uluslararasi Komisyonu (ICPDR) Genel Sekreterligi'nin olusturdugu Izleme Agi ile Tuna Nehri'nden günlük ölçümler alinmakta ve kirliligin Tuna'nin mansabina dogru ilerlemesi yakindan takip edilmektedir. Konuyla alakali olarak; Karadeniz'in Kirlilige Karsi Korunmasi Sözlesmesi Icra Direktörlügü ve Tuna Nehri'nin Korunmasi Uluslararasi Komisyonu ile sürekli iletisim ve bilgi alisverisimiz kesintisiz olarak devam etmekledir."

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol