Tarımsal Eğitimin 174.Yıldönümü kutlandı

Ülkemizde tarımsal eğitim ve öğretimin başlangıcı olarak kabul edilen Mekteb-i Zirai Şahane'nin kurulmasının yıldönümü Kırklareli'nde kutlandı. Ziraat Mühendisleri Odası Kırklareli İI Temsilciliği tarafından organize edilen törende, Özgürlük ve Demokrasi Meydanı'nda bulunan Atatürk Heykeline çelenk bırakıldı ve günün anlam ve önemi hakkında açıklama yapıldı.

10 Ocak Cuma günü kutlanan ziraat eğitiminin başlama yıldönümü, 12.30’da düzenlenen törenle kutlandı. İlk olarak Atatürk Anıtına çelenk konulurken sonrasında saygı duruşunda bulunuldu.
Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Erol Özkan gerçekleştirdi. Özkan ilk olarak zirai eğitimin kökeninden bahsederek, “10 Ocak 1846 tarihinde İstanbul Yeşilköy'de bulunan Ayamama Çiftliği'nde "Ziraat Mektebi" adıyla kurulan ve daha sonra 13 Ekim 1892 tarihinde Halkalı Ziraat ve Baytar Mektebi ismini alan okul, ülkemizdeki ilk tarımsal eğitimin verilmeye başlandığı kurumdur. Bu yıl Ayamama Çiftliği'nde başlayan tarımsal eğitim ve öğretimin, 174. onur yılını kutluyoruz. O nedenledir ki, 1846'dan bu yana devam eden 174 yıllık köklü tarihsel gelişime sahip bir meslek grubu olmanın haklı gururunu yaşıyoruz” dedi.
“Tarım, Türkiye için
sosyal-ekonomik-politik bakımdan son derece önemli bir sektördür”
Erol Özkan Açıklamasına şu sözlerle devam etti; “Tarım, Türkiye için sosyal-ekonomik-politik bakımdan son derece önemli bir sektördür. Bu kapsamda ulusal gelire ve istihdama katkı sağlayan, kırsal ekonominin tek ekonomik getiri kaynağı olan, doyuran ve barındıran bir sektördür. Tarımsal teknolojinin üretimde kullanılması ziraat mühendisleri ve sektördeki tüm tarımcılar sayesinde olmuştur. Günümüzde yaşanan ve çeşitli nedenlerle tarımı daraltan yapıya bağlı olarak, tarım alanlarındaki daralma da göz ardı edilmemelidir. Şöyle ki; sürekli 26,5 milyon hektar olarak dile getirilen tarım alanlarının günümüzde gerçekte yaklaşık 23,5 milyon hektar kadar olduğu dikkate alındığında, bu mesleğin işinin çok da kolay olmadığı ve bizleri önemli sorumluluğun beklediği daha iyi anlaşılacaktır.
Birlikte yaşamak zorunda olduğumuz dış koşullar karşısında ayakta durmak ve tasfiye olmamak açısından; verimli, üretken ve yarışmacı bir tarım hedefini başarmak durumundayız. Hangi senaryo oluşturulursa oluşturulsun sorun çözümleyici teknolojilerle bütünleşmemesi durumunda, politikaların başarı şansı olamayacaktır. Türkiye, çevre ve emek ilişkilerini gözeten uygun teknolojileri, kendi ARGE faaliyetleri ile geliştirmek; sahip bulunduğu teknoloji araçlarından en etkin şekilde yararlanmak durumundadır. TMMOB ZMO mesleki sorumluluklarının yanı sıra genelde halkımızın, özelde ise hizmet ettiği toplumun çıkarlarını savunmayı da temel görevi olarak görmektedir. ZMO üretimi artıracak önlemler alınmasını ve bu sayede yeni iş olanakları yaratılacağı için ülkemizin işsizlik sorununun çözümüne de katkı sağlanacağını savunmaktadır.
Bu kapsamda ZMO, meslek toplumunun birikimini, ilgili ve yetkili her ortama taşımayı ve savunmayı, kamuoyu oluşturmayı ve duyarlılığını yükseltmeyi ödev bilmektedir.
ZMO üstlendiği sorumluluktan dolayı, yıllardır ülke tarımının gelişmesi ve meslektaş hak ve çıkarlarının korunması yönünde çalışmalarını yoğunlaştırmış durumdadır. Bu konuda birçok olumlu gelişme olduğu gibi, sonuç alınamayan veya halen yargıda olan uygulamalar da söz konusudur elbette. Kısacası, meslek odamız, hem meslek hak ve çıkarlarını koruma hem de tarım sektörünün bütününe ilişkin kamusal denetleme yapma konusunda Ana Yönetmeliği’nin kendisine yüklediği görevleri, eksiksiz yerine getirmeye çalışıyor ve çalışmaya devam edecektir.
Atatürk'ün aydınlattığı yolda gelişen ve kalkınan bir ülkede, köylüsüyle–kentlisiyle daha çok üretip daha adil paylaşan, Cumhuriyet'in tanıdığı olanaklarla onurlu, bağımsız ve mutlu bir yaşamın sürdürüldüğü ülkeye olan ortak inancımızı dile getirmek isteriz. Amacımız; tarım sektörünün ülke kalkınmasına omuz verdiği, daha çok üreten, daha adil paylaşan, temel özellikleriyle Cumhuriyet’in korunup geliştirildiği, Atatürk ilkelerine bağlı nesillerin yetişip refah içerisinde yaşadığı bir ülkeye, Ziraat Mühendisleri toplumu ve tüm tarımcılar olarak, katkımızı koyabilmektir.
Tarım Haftası vesilesiyle, tarım sektöründe yer alan insanlığın varlığını sürdürmesine katkı sağlayan, alın terini akıtan, üretimde bulunan, bu üretimin kalitesini ve verimini arttırmaya çalışan işçisinden çiftçisine, teknikerine, mühendisine ve sanayicisine kadar tüm sektör bileşenlerine şükranlarımızı sunarız. Tüm meslektaşlarımıza, tarımcı dostlarımıza, üreticilerimize, halkımıza, basınımıza mutlu ve sağlıklı yaşam diler, saygılarımızı sunarız.”

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol