TMMOB Ziraat Mühendisleri Odasi Kirklareli Sube Yönetim Kurulu Baskani Erol Özkan, tarim sektöründe bulunan tüm kesimlerin yasam alanlarinin git gide daraldigini belirterek, tarimci teknik eleman ile köylünün baginin adeta koparildigini söyledi.
Özkan, tarimda gerçekçi politikalarin uygulanmasinin sart oldugunu, basarili olmanin ön kosulunun ise teknolojide gizli oldugunu ifade etti.
Tarim Haftasi'nin 164. yil dönümü dolayisiyla bir açiklama yapan Türk Mühendis ve Mimar Odalari Birligi (TMMOB) Ziraat Mühendisleri Odasi Kirklareli Sube Yönetim Kurulu Baskani Erol Özkan, tarim sektöründe ciddi bir daralma yasandigini ifade etti.
Tarim sektörünün yillarda ülke halkinin karnini doyuran sektörler içinde her zaman ilk sirada yer aldigini belirten Özkan, "1846 yilinda, Yesilköy, Ayamama Çiftligi'nde baslayan tarimsal egitim ve ögretimin, 164'üncü onur yilini kutluyoruz. O günlerden bugünlere gelen uzun ve onurlu yolculugunda gösterdigi asama sayesinde; tarim sektörümüz, Türkiye'de sosyo-ekonomik yapinin en kirilgan oldugu dönemlerde bile bu ülkenin topragini isledi, bitkisini ve hayvanini besledi, büyüttü, ülke insanini doyurdu, insanlara is ve as sagladi, dissatima katki yapti, sanayi sektörünü destekledi.
Bu sürece katki saglayan tüm tarimcilara, huzurlarinizda sükranlarimi sunmak istiyorum. Ülkenin tasinda topraginda emegi olan meslektaslarimizdan ebediyete intikal edenlerin ruhlari sad olsun. Aramizdaki büyüklerimize sükran duygularimizi iletmekten onur duyariz, görev biliriz" dedi.
"Tarimci teknik eleman ile köylünün bagi adeta kopariliyor"
Günümüzde ki yapinin tarim sektörünü sekteye ugratan bir yapida oldugunu ifade eden Özkan, sektöre yönelik politikada belirsizlik yasandigi vurguladi. Özkan, "Günümüzde ise, tarimi daraltan ve bunaltan yapi içinde, ziraat mühendisinden üretici köylüye kadar, sektörde bulunan herkesin yasam alani giderek daraliyor. Tarimci teknik eleman ile köylünün bagi adeta kopariliyor, tarlanin ve topragin bilgi ve teknoloji ile bulusturulmasina yönelik bir politika seçilemiyor ve uygulanamiyor.
Çalisma alanlarimizin yok edilmesi veya kisitlanmasi, en önemli sorun olarak ortaya çikmaktadir. Tarim ve Köyisleri Bakanligi'nin sektörü yönetme gücünün giderek asinmakta oldugu, bu baglamda dogru bir yeniden yapilandirma stratejisine gereksinim duyuldugu konusunda bir uzlasi oldugu gözlenmektedir. Bakanligin kurulus kanunu ile ilgili hazirlanan yeni tasari birçok eksikligi ve yanlisi barindirmasina ragmen, umariz daha olumlu bir gelisme saglar ve bu alanda bir dinamizmi de beraberinde getirir" diye konustu.
"Üretimi artirici önlemler alinmali"
Ziraat Mühendisleri Odasi'nin mesleki sorumluluklarinin bilinci içinde toplumun çikarlarini gözetmeyi ve savunmayi kendine ilke edildigini dile getiren Ziraat Mühendisleri Odasi Kirklareli Sube Yönetim Kurulu Baskani Erol Özkan, son 30 yilda uygulanan kriz politikalarindan vazgeçilerek üretimi artici önlemlerin alinmasi gerektigini kaydetti. Üretimin artmasinin istihdam oranini da artiracagina isaret eden Özkan, bu yolla issizlik sorunun çözümüne de katki sunulacagini belirtti.
Özkan, "ZMO Türk tariminin karsi karsiya bulundugu en büyük sorunun, tarimsal alt yapinin içinde bulundugu rasyonel olmayan yapilanma oldugunu bilerek; kamunun yönlendirme gücüne sahip oldugu tüm araçlar ile bu yapinin iyilestirilmesi yolunda çaba sarf edilmesini savunmakta, bunun ugrasini vermektedir" seklinde konustu.
"Basarili olmasinin ön kosulu teknoloji"
Git gide artan ülke nüfusunun 100 milyonu görmesinin kaçinilmaz oldugunu anlatan Özkan, dolayisiyla meslegin artan ülke nüfusunun karnini doyurma sorumlulugu bulundugunu kaydetti. Gerçekçi yaklasimlar ile sorunlara çözüm bulunmasi gerektigini çikis yolunun basinda ise teknolojinin yer aldigini aktaran Özkan, söyle konustu;
"Bu ülke nüfusunun 100 milyonu görecegi tahmin edilmektedir. Dolayisiyla bu meslegin bu nüfusu besleme ve doyurma gibi bir görev ve sorumlulugu oldugunu da unutmamak gerekir.
Birlikte yasamak zorunda oldugumuz dis kosullar karsisinda ayakta durmak ve tasfiye olmamak açisindan; verimli, üretken ve yarismaci bir tarim öngörüsünü basarmak durumundayiz. Yapisal dönüsümleri, dogru üretim dogrultularini, sektörü ekonomi ile bütünleyecek pazarlama gelismelerini, ilkeli, etkin destekleme politikalarini ve etkin hukuksal ve kurumsal düzenlemeleri gerektiren böylesi bir gelisim öngörüsünün basarili olmasinin ön kosulu teknolojidir. Gelismeci, degismeci, hangi senaryo olusturulursa olusturulsun sorun çözümleyici teknolojilerle bütünlesmemesi durumunda, politikalarin basari sansi olamayacaktir.
Bu kapsamda Türkiye, çevre ve emek iliskilerini gözeten uygun teknolojileri, kendi AR-GE faaliyetleri ile gelistirmek; baska bir deyisle, mülkiyetine sahip bulundugu teknoloji araçlarindan en etkin sekilde yararlanmak durumundadir.
Ziraat mühendisligi, iste bu temel ödevi nedeniyle, son derece yol gösterici olacaktir. Tarimsal gelismenin olmazsa olmazini olusturan teknoloji konusunda, yeni soluklu çabalara gereksinim oldugunun altini çizmek gerekmektedir.
Bu kapsamda ZMO, meslek toplumunun birikimini, ilgili, yetkili her ortama tasimayi ve savunmayi, kamuoyu olusturmayi ve duyarliligini yükseltmeyi ödev bilmektedir.
Atatürk'ün aydinlattigi yolda gelisen ve kalkinan bir ülkede, köylüsüyle-kentlisiyle daha çok üretip daha adil paylasan, Cumhuriyet'in tanidigi olanaklarla onurlu, bagimsiz ve mutlu bir yasamin sürdürüldügü ülkeye olan ortak inancimizi dile getirmektedir.'Kirlarinda, kentlerinde türküler söyleyerek dolasacagimiz, irmaklarinda yikanip parlayan günesinde kuruyacagimiz bir ülkede, altinda kardesçe yasayacagimiz bir gökyüzüne sevdaliyiz. Dogamiza, kaynaklarimiza, sektörümüze, ekonomimize, sahip çikmak görevimiz' Amacimiz, tarim sektörünün kalkinma sürecine omuz verdigi, daha çok üreten, daha adil paylasan, temel nitelikleriyle Cumhuriyet'in korunup gelistirildigi, Atatürk ilkelerine bagli nesillerin yetisip refah içerisinde yasadigi bir ülkeye, ziraat mühendisleri toplumu ve tüm tarim kesimi olarak, kendi katkimizi koyabilmektir."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol