"Tarim" diyoruz ama kirli suyla nereye kadar?

TR21 Trakya Bölge Plani'nda, bölgedeki su kirliligine dikkat çekilerek soruna yönelik çözüm önerileri sunuluyor. Çevresel açidan bölgedeki en büyük sorunun basta yeralti ve yerüstü sularindaki kirlilik oldugu vurgulanan Planda, çözüm önerileri olarak önce kanalizasyon sistemlerinin tamamlanmasi ve atiksu aritma tesislerinin yapilmasi gösteriliyor.
TR21 Trakya Bölge Plani 2010-2013'de dikkat çekilen konulardan biride su kirliligi. Çevresel açidan Trakya Bölgesi'nin en basta gelen sorunu olarak gösterilen yeralti ve yerüstü sularinin kirligi bölgenin yillardir tartisilan konusu. Bölge Plani'nda da açikça belirtilen bu soruna neden olarak sanayi alanlari ve yerlesmelerde atiklar; tarimda ise kimyasal gübre ve ilaç kullanimi gösteriliyor. Özellikle sanayideki atiksularin, yüksek oranda tuz ve agir metaller içerdigi, asiri ve denetimsiz kullanimla kirletilen sularin dogrudan yüzey sularina bosaltilmasi ve bunlarla beslenen yeralti suyu akiferinin de kirlenmesine neden oldugu kaydediliyor.
Atiksularin aritilmasindaki yetersizlik, asiri gübre ve kimyasal kullaniminin ise bölge su kaynaklari açisindan geri dönüsü mümkün olmayan sonuçlar dogurduguna isaret ediliyor. 
Planda su kaynaklarinin kirlenme nedenleri arasinda ilk sirada kanalizasyon sebekesindeki yetersizlikler gösterilirken, evsel ve endüstriyel nitelikli atiksularin aritilmadan dogrudan desarj edilmesi ikinci sirada yeraliyor.
Daginik durumdaki sanayi tesislerinin de atiklarini aritmamasi veya yetersiz aritmasi da kirlenme nedenleri arasinda üçüncü sirada. 
Yine küçük sanayilerde bazi organize sanayi bölgelerinde toplu aritmanin bulunmamasi, yerel idarelerin atiksu aritma tesislerine sahip olmamasi (Basbakan Erdogan kirliligin tek nedeni olarak bölgedeki belediyeleri gösteriyor), kontrolsüz zirai ilaç ve kimyasal gübre kullanimi, denetim eksikligi diger nedenler.
Yerel idarelerin atik su yönetimi yok denecek kadar az
Planda Ergene Havzasi'na vurgu yapilarak 2 bin 500 adet sanayi tesisinin bulundugu bölgede kit su kaynaklarinin plansiz kullanilmasi ve kirlenmesine paralel olarak, sayisiz sorunlar doguran atiksularin yönetimi konusunun da TR21 Trakya Bölgesi'nde basta gelen çevresel sürdürülebilirlik unsurlari arasinda yer aldigina isaret ediliyor. Her ne kadar organize sanayi bölgelerinde büyük çapli sorunlar gözlenmese de daginik yerlesim gösteren sanayi tesislerinin atiksu yönetimi konusunda plansiz ve kontrolsüz olduklarinin açik bir sekilde gözlendigi, bununla birlikte, yerel idarelerin atiksu yönetiminin yok denecek kadar az oldugu vurgulaniyor. Yerel idarelerin atik su yönetimindeki eksikligi de Planda Türkiye ortalamasi ile karsilastirilarak aradaki uçuruma dikkat çekiliyor. 
Bu durum, "Atiksu aritma tesisi ile hizmet verilen belediye nüfusunun belediye toplam nüfusuna orani Türkiye ortalamasi yüzde 56 iken, TR21 Trakya Bölgesinde yüzde 1'dir. Bu durum, kati atik yönetiminde oldugu gibi atiksu yönetiminde de yerel idarelerin önemli bir eksigi oldugunu göstermektedir. Sanayi alanlarinin büyük bir bölümünde oldugu gibi belediye alanlarinin büyük bir kisminda da atiksular aritilmadan; yerüstü sularina, göl veya denizlere bosaltilmaktadir" ifadeleri ile açiklaniyor.
Bölgenin sanayiye bagli olarak aldigi nüfus yükünün kentsel alanlardaki eksikliklerin bir bölümü olusturdugu, ayrica, kiyi kesimlerinin de mevsimsel olarak önemli bir nüfus yogunluguna maruz kalmasinin da, altyapisal yetersizlikleri beraberinde getirdigi belirten Plan'da buna iliskin olarak; "Yerel yönetimlerin atiksu yönetim sistemine geçememesinin gerisinde finansal kaynak eksikligi, teknik eleman eksikligi, isletme maliyetlerinin yüksekligi ve girisim eksikligi gibi sebepler bulunmaktadir. 2008 yili itibariyle, Türkiye çapinda atiksu aritma tesislerinin kurulmasina yönelik toplam harcama tutari yaklasik 508.000.000 TL iken, ayni yil itibariyle, TR21 Trakya Bölgesi için bu tutar 170.000 TL civarinda kalmistir, yüzde 0.03'lük bu oran, Bölgenin atiksu aritma tesislerine yaptigi yatirimlarin hacmini negatif yönde yansitmaktadir" deniliyor.
Çözüm önerileri
Bölgedeki çevresel su sorunlarinin en aza indirilmesi için çözüm önerileri de siralaniyor. Çözüm önerileri arasinda Trakya Bölgesinde atiksu yönetimi noktasinda vakit kaybetmeksizin; "Kanalizasyon sistemlerinin tamamlanmasi, 
Kanalizasyon sebekelerinin bakim onarim ve islahinin gerçeklestirilmesi,
Atiksu aritma tesisleri insa edilmesi,
Endüstriyel atiklarin aritmaya tabi tutulmasi ve isletmelerin atiksulari için desarj izni almasi,
Denetimlerin daha sik ve etkili sekilde gerçeklestirilmesi,
Deniz kirliligin önlenmesi amaciyla, deniz araçlarinin atiklarini bosaltabilecekleri uygun yerlerin hazirlanmasi" siralaniyor.
Kati atik yönetimi
Çevresel sorunlarda su kirliligi basi çekerken kati atik yönetimi ve hava kalitesi konulari da plandaki diger hususlar. 
Miktarlari gittikçe artan kati atiklarin önemli bir çevre sorunu haline geldigi belirtilen Plan'da, kati atik yönetimi ile ilgili olarak, "TR21 Trakya Bölgesinde, genel olarak atiklarin toplanmasi konusunda dikkate deger bir yetersizlik bulunmamaktadir. Ancak, atik depolama ve bunlarin bertarafi konusunda ciddi sorunlar yasanmaktadir. Yerel idarelerin büyük bir çogunlugunun vahsi depolama uygulamasina gittigi, düzenli depolama için ise kati atik yönetim birliklerinin ancak yakin dönemde gündeme geldigi görülmektedir.
Geri dönüsüm konusunda, Bölgede özel sektör etkin ve önder durumda olmakla birlikte atiklari kaynaginda ayri toplamak veya depolama sahasinda ayirma konusunda yerel yönetimlerin de çalismalari bulunmaktadir. Bu konuda Tekirdag, Kirklareli ve Çorlu Belediyeleri örnek olarak gösterilebilir. Geri dönüsümde önemli bir yer tutan ambalaj atiklarinin geri kazanimi konusunda, Bölgede 21 adet lisansli toplama-ayirma ve geri dönüsüm tesisi faaliyet göstermektedir. Bununla birlikte, vahsi depolama yönteminin yayginligi, geri dönüsüm konusundaki zorluklari arttirmaktadir. Bölgede mevcut olan iki adet düzenli depolama sahasina yenileri eklendikçe, geri dönüsüm konusunda daha etkin çalismalarin yürütülmesi mümkün olacaktir.
Tibbi atik yönetimi çerçevesinde ise, T.C. Çevre ve Orman Bakanligi'nin Atik Yönetimi Eylem Plani kapsaminda Tekirdag'da tibbi atiklarin, hizmete giren kati atik düzenli depolama tesisinde düzenli depolama yoluyla bertaraf edilmesi, Kirklareli'nde ise bu tür atiklarin bertarafi için sterilizasyon tesisi kurulmasi öngörülmüstür. Edirne Belediyesi bu konuda Türkiye'de bir ilke imza atmis ve tibbi atik sterilizasyon uygulamasini baslatan ilk belediye olmustur. Bölgede, tibbi atik tasima islemi özel araçlarla lisansa sahip -Edirne, Kirklareli ve Tekirdag'da 2'ser adet olmak üzere- 6 özel firma ve Vize Belediyesi tarafindan gerçeklestirilmektedir. 
Ülke genelinde, Tehlikeli Atiklarin Kontrolü Yönetmeligi'ne uygun olarak tehlikeli atik lisansina ya da geçici çalisma iznine sahip 148 adet geri kazanim/bertaraf tesisi bulunmaktadir. Bu tesislerden; Çorlu ve Çerkezköy ilçelerinde 8, Kirklareli'nde de 1 tane olmak üzere toplamda 9 tanesi TR21 Trakya Bölgesinde faaliyet göstermektedir" ifadelerine yer veriliyor.
Kis aylarinda kükürtdioksit konsantrasyon degerleri, Türkiye ortalamasinin üstünde
Planda bölgedeki hava kalitesi ile ilgili olarak ise su bilgilere yer veriliyor;
"Bölgede hava kalitesi ölçümü Tekirdag, Edirne ve Kirklareli il merkezlerinde bulunan ölçüm istasyonlari tarafindan yilin 365 günü yapilmaktadir. Çorlu, Çerkezköy gibi sanayi bölgelerinde ölçüm istasyonu bulunmamaktadir. Fakat Lüleburgaz'a ve Çerkezköy'e (Kapakli Beldesi) ölçüm istasyonu kurulmasina yönelik çalismalar sürmektedir.17 bölgede, özellikle kis aylarinda havadaki kükürtdioksit konsantrasyon degerleri, Türkiye ortalamasinin üstünde gerçeklesmektedir. Buna karsilik, yillik ortalama partiküler madde (duman) konsantrasyonlarinda oranlar, Türkiye ortalamasinin altinda yer almaktadir. 
Isinmada dogalgaz kullaniminin yayginlasmasiyla beraber, söz konusu kükürtdioksit oranlarinin da düsmesi beklenmektedir.
Hava kirliligine neden olan kaynaklar arasinda Edirne ve Tekirdag'da evsel isinma, Kirklareli'nde ise trafik ilk sirada yer almaktadir. Kirlilige neden olan suni faktörler söz konusu oldugunda ise Tekirdag ve Kirklareli'nde kullanilan yakitlar, Edirne'de ise plansiz kentlesme ilk sirada yer almaktadir. Her üç ilde de hava kirliliginin giderilmesi hususunda karsilasilan güçlüklerin basinda, personel yetersizliginin ve yeterli denetim yapilamamasinin geldigi görülmektedir. Bunlarin yani sira; artan nüfus, kontrolsüz endüstriyel ve kentsel büyüme, hava kirliligi sorununun devam etmesine sebep olmaktadir.
Bu nedenle, sanayi tesislerinin uygun yerlerde kurulmasi, özellikle evsel isinmada dogalgaz kullaniminin yayginlastirilmasi, planli kentlesme ve etkili denetim mekanizmalarinin olusturulmasi hava kirliligini azaltmak için alinmasi gereken tedbirlerin basinda gelmektedir. Özellikle, Çorlu ve Çerkezköy civarina hava ölçüm istasyonlarinin kurulmasi yoluyla endüstrinin ve artan nüfusa bagli olarak büyüyen kentsel alanin hava kirliligine olan etkilerinin izlenmesi, gelecekteki analizler ve alinacak tedbirler açisindan önem tasimaktadir." 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol