"Tarim Bakanligi meslek taassubu yapmaktadir"

Geçtigimiz Pazar günü üyeleriyle birlikte kahvalti organizasyonunda biraraya gelen Ziraat Mühendisleri Odasi Kirklareli Il Temsilciligi, hem 2010 yilinin ilk üç ayinda yaptiklari çalismalari degerlendirdi, hem de gündemdeki kendilerini ilgilendiren son gelismelere yönelik açiklamalar yapti.

Saat 10:30’daki kahvaltiya ZMO Il Temsilcisi Erol Özkan, BASK Il Temsilcisi Göksal Çidem, TMMOB IKK Il Temsilcisi Hüseyin Kahraman, Türkiye Ziraatçilar Dernegi Kirklareli Il Temsilcisi Necdet Göç, ZMO Il Temsilciligi üyeleri ve basin mensuplari katildi.

Yaklasik 2 saat süren organizasyonda bir konusma yapan ZMO Il Temsilci Erol Özkan yeni yilin ilk 3 ayinda yapilan faaliyetleri su sekilde özetledi:

“Bilirkisi havuzu kurulmustur”

“Yönetim kurulu olarak; Tarim Haftasi kutlamalari çerçevesinde rutin anma etkinliklerinin yaninda üyelerle sorun belirleme söylesisi gerçeklestirilmis, görüs ve önerileri alinmistir. Bilirkisilik uygulamalarinda olabildigince seffaflik ve hakkaniyetin saglanmasi yönünde elden gelen her çaba gösterilmektedir.

Bu nedenle bilirkisi havuzunun kurulmasi saglanarak islerlik kazandirilmistir. TMMOB IKK çatisi altinda Kimya Mühendisleri Odasi ve Ziraatçilar Dernegi ile isbirligi halinde GDO paneli gerçeklestirilmistir. Panele oda genel baskanimiz Dr. Gökhan Günaydin ile birlikte konusunda uzman bilim adamlarinin konusmaci olarak katilimi saglanmistir. Üç hafta süreli ‘Tarim Danismanligi Egitimi’ ülkenin degisik üniversitelerinde görev yapan ve bakanliktan egitici yetkisi almis dört ögretim üyesinin egitici olarak getirtilmesi saglanarak gerçeklestirilmis ve sinavda basarili olan 25 meslektasimizin ‘Serbest Tarim Danismani Sertifikasi’ almasi saglanmistir.

Ayni konuda Mayis ayinda planlanmakta olan ikinci egitim ise, Bakanligin yaptigi yönetmelik degisikligi nedeni ile ne yazik ki gerçeklestirilemeyecektir. Üyelerimizin ise baslamalari yönünde girisimler sürdürülmüstür. Diger yandan çesitli alanlarda ve sektörlerde çalisan üyelerimizin sorunlarina çözüm bulmak amaciyla, her kosul altinda ilgili tüm birimlerle görüsülmüs, çözüm yollari degerlendirmeye alinmistir.”

Erol Özkan ilerleyen günlerde, 1-2 Mayis tarihlerinde iki gün süreli GLOBALGAP (Iyi Tarim Uygulamalari) Sertifika Egitimi düzenlenecegini ve basvurularin basladigini da sözlerine ekledi.

Açiklamalarinda Tarim ve Gida Bakanligi’nin teskilat ve görevleri hakkinda kanun tasarisi hakkinda ZMO’nun görüslerine de yer veren Özkan, bu düzenlemenin köyü ve kalkinma anlayisini terk eden bir uygulama anlamina geldigini vurgulayarak sunlari kaydetti:

 

“Uygulamalar ismin yaninda zihniyet degisikligini de ortaya koymaktadir”

“Bakanlik tarafindan hazirlanan ve TBMM’ne sevk edilen Tarim ve Gida Bakanligi’nin Teskilat ve Görevleri Hakkinda Kanun Tasarisi, Bakanlik yapisini önemli ölçüde degistirmektedir. Bakanligin Tarim ve Köyisleri olan adi, Tarim ve Gida olarak degistirilmektedir. Bu basit bir ad degistirmeden ibaret olmayan, bir zihniyet degisikligini ortaya koymaktadir. 441 sayili KHK’nin ‘amaç’ baslikli birinci maddesi, kalkinma plan ve programlari dogrultusunda köylerin kalkindirilmasi görevini, Bakanligin amaçlari arasinda saymaktadir. Buna karsilik Tarim ve Gida Bakanligi’nin Teskilat ve Görevleri Hakkinda Kanun Tasarisi’nin hiçbir yerinde, köy sözcügü geçmemektedir. Bu çerçevede sözü edilen Tasari, Bakanligin köyü ve köylüyü terk etmesinin belgesini olusturmaktadir. Tarimi sirket isi yapmak ve köylüyü - üreticiyi üretim alanlarindan koparmak amacina dayali bu özentili modernite yaklasimi, ne Türkiye ne de dünya gerçekleri ile uyumlu degildir.”

Son dönemde tarim istihdaminin 3 milyona yakin bir düzeyde azalma gösterdigine dikkat çeken Özkan, bir ülkede, sanayi ve hizmetler sektörünün                istihdam etme kapasitesinin yetersizligi ortada iken, köylüyü ve üreticiyi dislayici bir yaklasimin kabul            edilemeyecegini söyledi.

“Arastirma enstitülerinin durumu

belirsizlige sürükleniyor”

Kahvalti organizasyonunda son günlerin en önemli konusu olan Arastirma Enstitülerinin kapatilmasiyla ilgili bir konusama da yapan Özkan, tasarinin genel gerekçesinde, bakanligin mevcut yapisi ve teskilatinin günün ihtiyaçlarini karsilamak ve tarim sektörünün hizla degisen ve gelisen taleplerine cevap vermekte yetersiz kaldigi ifade edilmesine ragmen, teknolojiye uyum hedefi altinda hazirlanan tasari ile Toprak ve Su Kaynaklari Arastirma Enstitüleri’nin belirsizlige düsürüldügünü ya da kapatilmak istendigini söyledi. Özkan açiklamalarina su cümlelerle devam etti:

“Görüldügü üzere, Köy Hizmetleri Genel Müdürlügü’nün kapatilmasi sonrasinda sahipsiz birakilan toprak ve su kaynaklari, bir kez daha büyük bir darbe almak üzeredir. Halbuki bu kaynaklarin korunmasi ve sürdürülebilirliginin saglanmasi tarimin olmazsa olmazlarindandir. Gelismekte olan ülkelerde ve ülkemizde, özellikle tarim arazilerinin kullanilmasinda küçük isletmelerin tasfiyesi ve bosalan alanlarda güçlü sirketlere ait büyük çiftliklere geçis sürecinin yasandigi görülmektedir.

“Hazirlanan tasarilarin tarimi gelistirecegi süphelidir”

Tarim sektörünün hizla gelisen taleplerine, çagin kosullarina ve teknolojik degisimlere ayak uydurabilmek için ön kosul, ar-ge faaliyetlerinin artirilmasindan geçer. Buna karsilik, gerekçedeki iddiaya taban tabana zit bir biçimde, daha önce kapattiklarina ilaveten yeni Arastirma Enstitülerini de kapatan bir anlayisin, tarim sektörünü gelistirme iddiasini tasimasi mümkün görülmemektedir.”

Bu tasarinin yanisira, Veteriner Hekimlik Kadro Yasasi’ni da degerlendiren Erol Özkan, Tarim Bakani’nin meslek tassubu yaptigini öne sürdü. Özkan, bitki koruma ürünleri bayilik belgesi yönetmeligine yönelik açiklamalarinda ise, sektörde halen ilkokul mezunlari ve hatta okuryazar olanlarin bile ilaç bayiligi yapabiliyorken, mühendislere sinav sartinda direnilmesinin anlasilir gibi olmadigini söyledi. Özkan, “Yine bitki koruma ürünlerinin reçeteli satis usül ve esaslari hakkinda yönetmelikte bitki koruma ürünlerinin reçeteli satis usul ve esaslarini düzenleyen bir yönetmeligin, yukarida temel özellikleri belirtilen tüm bu yapi ile uyumlu olan ve isleyebilecek bir sistem kurgulamasi gerekirdi, bütün uyarilara ragmen bu yapilmadi. Pilot uygulama olmaksizin, dogrudan tüm yurtta uygulanmaya baslanan bu yönetmelik, varolan görev ve yetki karmasasina yenilerini eklemis ve sistemi tikamistir“ diye konustu.

Özkan, TBMM Tarim, Orman ve Köyisleri Komisyonu’nda görüsülmekte olan ‘Veteriner Hizmetleri, Bitki Sagligi, Gida ve Yem Kanun Tasarisi’nin kayitli isletmelerdeki istihdami düzenleyen maddesinde, Alt Komisyonda uzlasilan 20 B.G veya 5 çalisan sinirindan geri adim atilarak; istihdam zorunlulugu gerektiren isletme büyüklügünün 30 B.G. veya 10 çalisanin üzerine çekilmeye çalisildigini üzüntüyle ögrendiklerini anlatti.

“Sorunla, halk, esnaf ve  mühendisin ortak yararina olacak sekilde çözülmelidir”

“Gida güvenliginin saglanmasi ve halk sagliginin korunmasi için çalismakta olan biz Ziraat Mühendisleri, bu alandaki diger meslek disiplinleri ile birlikte, insan sagliliginin korunmasi amaciyla istihdam edilmis oldugumuz gida isletmelerinde görevimizi yerine getirerek, ülkemizin ve halkimizin yarari için çalismaktayiz.

Gida güvenligini saglama amaçli mevcut düzenlemeden geri adim atarak halk sagligini riske etmek yerine; hem isletmelerin teknik ve hijyenik standartlarinin yükseltildigi ve hem de personel çalistirmanin küçük isletmeler üzerine bir yük olusturmayacagi ara çözümler, sorunun halk, esnaf ve mühendis ortak yararina olacak biçimde çözümlenmesi için en dogru yol olarak görülmektedir.”

Åzeklinde konusan Özkan, tüm tasarilarda yeniden düzenlemeler yapilmasi gerektigini kaydetti.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol