Kirklareli’nde 18 yildan yildan bu yana devam eden Asagipinar arkeolojik kazilarinin 2011 ayagina dün baslandi. Kalabalik bir ekip esliginde gerçeklestirilen çalismalarda ilk olarak kazi bölgesi temizleniyor ve bilimsel arastirmaya hazir hale getiriliyor. Kazinin liderligini uzun yillardir sürdüren ve artik Kirklarelili sayilan Prof. Dr. Mehmet Özdogan gazetemize yaptigi açiklamada, Ramazan Bayrami’na kadar burada olduklarini söyledi. Özdogan, kültür sektörüne yönelik girisimlerinin de devam ettigini anlatarak su ifadeleri kullandi:
Kültür sektörü
“Bu seneki çalismalarimiz açikhava müzesinin hayata geçmesine yönelik bir eforu da kapsiyor. Birkaç yil daha buradayiz. Ama Asagipinar mevkiinde sona geliyoruz. Bu durum ‘Kirklareli’yi terkediyoruz’ anlamina gelmiyor. Bölgedeki çalismalar devam edecek. Muhitteki kültür tarihiyle ilgili çok büyük sorular var. Onlari çözmeye çalisiyoruz. Önümüzdeki yildan itibaren buradaki kazi çalismalarinin temposunu düsürüp, müze projesine agirlik verecegiz. Åzimdiye kadar ortaya çikardigimiz ve bilim dünyasinda çok büyük yanki yapan bilgiyi, Kirklareli’nde bir kültür sektörü formatina dönüstürmek için gayretimiz devam edecek.”
Geçtigimiz yil Eski Buzhane olarak adlandirilan yer ile ilgili Belediye Meclisi’ne basvuran Özdogan, maddenin kabul edilmesinden sonraki süreçte tikanliklik yasandigini anlatti ve sözü söyle açti:
Ankara’da yaprak kimildamadi
“Belediye Meclisi bize çok büyük bir anlayis gösterdi. Kültür Bakanligi’na yazi yazildi ama, açikçasi daha Ankara’da yaprak oynamadi. Bir de buradaki müze projesi ile ilgili bir istimlak sorunumuz vardi. Onun da parasi hazir. Bürokratik iradesi çikti ama, fiilen henüz gerçeklesmedi. Onunla da ugrasmamiz gerekiyor. Ama bütün bunlar gerçeklesirse ben Kirklarelililere burada Türkiye’nin en büyük açik hava müzesini kurmaya söz veriyorum.”
Sadece kagit üzerinde emekli oldum
18 yildir akademik hayatinin en yogun günlerinden birçogunu Kirklareli’nde geçiren Prof. Özdogan, “Ben resmen emekli oldum ama fiilen olmadim. Yine derslerime ve üniversitedeki isime devam ediyorum. Emekli oldum ama hayatim biraz daha yogunlasti. Aslinda bizim meslekte emeklilik diye bir sey yok. Kirklareli’ne de gerçekten severek ve gönülden geliyorum. Bu kent, Türkiye’de kiymetinin bilinmesi gereken en huzurlu ve güzel kentlerden birisi” seklinde konustu. Uzun yillardir devam eden çalismalarin Kirklarelililer nezdinde yeterli ilgi görmediginden geçen seneye kadar sitem eden Mehmet Özdogan, bu defaki açiklamasinda adeta gizli bir hiciv yaparak sunlari söyledi:
Demek ki biz de beceremiyoruz
“Bir bölgede yasayanlarin o bölgenin kültür tarihiyle ilgili bilgileri yoksa bilgilendirilmemisler demektir. Yani demek istedigim bunda toplumun kabahati oldugu kadar, bilgilendirmeyen bizlerin de kabahati oluyor. Ben bir bilim insaniyim. Böyle bir konuyu topluma anlatacak ve açiklayacak beceriyi de demek ki gösteremiyorum. Türkiye’de büyük bir eksiklik var. Dünyada bilim insani bilimi üretir. Bunu toplumun anlayacagi dile dönüstüren, herkesin anlayabilecegi hale getiren ayri bir uzmanlik alanidir. Yani bilimsel ve kültürel tercümanlik. Türkiye’de böyle bir sey, böyle bir kurum yok. Olmadigi için bunu biz bilim insanlari olarak yapmaya çalisiyoruz ya da amatörler yapiyor. Buradaki ilgisizligin bir kisminin sebebi bizim becerememis olmamiz. Buranin önemini yeterince anlatamamis olmamiz. Benim sitemim su. Baska bir yerde olsa insanlar anlamasa da geliyor aliyor ‘ne’ diye merak ediyor. Kirklareli’nde insanlar biraz daha terbiyeli. Gelmiyorlar. Ama ilgi giderek artiyor.”
Ödenekler bu sene çok eksik
Her seye ragmen yerel yönetimlerin, Il Özel Idaresi’nin ve Kirklarelililerin destegini giderek daha fazla hissetmeye basladiklarini aktaran Özdogan açiklamasinin sonunda; “Demek ki bazi seyler zaman istiyor. Bu projeyi biraz daha gelistirirsek sanirim biraz daha iyi bir yere gelir. Bayrami burada geçirecegiz. Ondan sonrasi ödeneklerin durumuna bagli. Ödeneklerde bu sene ciddi bir eksigimiz var. Dayanabildigimiz kadar dayanacagiz” dedi.(E.G.)
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol