Türkiye'nin milli mücadele ve bağımsızlık savaşı döneminde birçok hayati sorunları arasında savaş artığı çocukların korunması sorunu vardı. 1920 yılında Anadolu'ya dağılmış Milli Mücadele Komutanlarından özellikle Mareşal Fevzi Çakmak, Kars ve Erzurum Bölgesinde bulunan 15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir, Ankara Millet Meclisi Hükümeti Başkanı Mustafa Kemal Paşa'ya üst üste gönderdikleri raporlarda savaşlardan anasız babasız kalmış çocukların perişanlığından söz ederek, önlem alınmasını istemişlerdir. Savaş artığı bu çocukların çatılar altında aç ve perişan vaziyette kurtarılmayı beklediklerini bildirmişlerdir. Mustafa Kemal o sıra Bolu Milletvekili olan Kırklarelili Dr. Fuat Umay'ı bu sorunun çözümü için görevlendirmiştir. Fuat Umay, Çocuk Esirgeme Kurumu'nu o sıra kurmuş, Kimsesiz Çocuklar Davası'na el atmıştır. Kazım Karabekir'de Erzurum Bölgesi'nde himayesi altına aldığı 4-5 bin çocuğu durumu elverişli olan illere taksim etmiştir.
Bilgi kaynaklarına göre Kazım Karabekir bu çocukları Isparta usulü bir askeri disiplin içerisinde illerdeki yurtlara dağıtmış, eğitim öğretim görmeleriyle beraber bir meslek sahibi olmaları için de eğitim almalarına özen göstermişlerdir. Tarihe bu çocuklar "KARABEKİR'İN ÇOCUKLARI" olarak geçmişlerdir. Bunlara "GÜRBÜZ ÇOCUKLAR ORDUSU" da dendiği olmuştur. Karabekir'in "Gürbüz Çocuklar Ordusu"ndan 200 kadarı da Kırklareli'nde Yayla semtinde bulunan bir yurda yerleştirilmişler, öğrenci gibi eğitim görmeye başlamışlardır. Ancak Kimsesiz Çocuklar sorunu Millet Meclisi Hükümeti'nin ulusal bir sorunu olarak ele alınmış, uluslar arası sorun olarak gündeme taşınmıştır. Mustafa Kemal bu maksatla Dr. Fuat Umay'ı davayı anlatmak üzere Amerika'ya göndermiştir. Fuat Umay'ın 1921-1922 Amerika seyahati savaş sırasında dış ülkelerle ilk teması olmuştur. O sıra Amerika'da gazetecilik tahsil eden Zekeriya Sertel ve eşi Sabiha Sertel Dr. Fuat Umay'ın Amerika'ya gelmesini, Amerikalılarla temasta bulunmasını eleştiriyorlarsa da yetkili kaynaklar Dr. Fuat Umay'ın Amerika Seyahatinin son derece başarılı geçtiğini, büyük ilgi yarattığını haber vermişlerdir.
Kimsesiz çocukları topluma kazandırmak Cumhuriyetin en büyük erdemi olmuştur. Toplum hiçbir zaman bu insanların aramızda olduklarını, Cumhuriyete, halka hizmet ettiklerini bilmemiştir. Anadolu'nun doğusundan, Batısından, Güneyinden ve Kuzeyinden toplanan bu çocuklar Cumhuriyet'in kazanımı olmuştur. Halkın Çocuk Esirgeme Kurumu'na gönüllü yardımları boşa gitmemiş, yaşanan savaşların geride bıraktığı bu çocuklar devletin şevkatli koruyuculuğu altında faydalı insanlar olmuşlardır. Dr. Fuat Umay eşimin akrabası olurdu. Ankara'dan Kırklareli'ne geldiğinde kayınvalideye uğrar görüşürdük. 1923'ten 1950 yılına kadar CHP Kırklareli milletvekili idi. Mustafa Kemal Atatürk'ün nikah şahitliğini yapmıştı. Büyük Öndere yakındı. Ondan bunları dinlerdim. Tarihi bir şahsiyet idi. Eşim de bir süre (1940'lı yıllarda) Ankara Keçiören Çocuk Yuvasında öğretmenlik yapmıştı.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol