TÜRKIYE NE ZAMAN AVRUPALI OLDU?

Avrupa ile temasimiz Türkler Rumeli'ne geçtikleri 1350’li yillardan itibaren baslamistir. Ancak Avrupa'nin Osmanli'yi kabul etmesi kolay olmamistir. Çünkü Osmanli Avrupa’ya turist olarak gitmemis, fetih ve ganimet için gitmistir. Tabii Islam'i da Avrupa'ya tasimistir. Zaman içersinde fethettigi ülkeleri hem etkilemis hem de etkilenmistir. Fakat daha çok Osmanli Avrupa'ya, Asya Kültürü'nü götürmüstür.

Bazi tarihçiler Osmanli Devleti'nin bugünkü Avrupa Birligi'nin kurucusu, hiç degilse, Avrupa Birligi modelini olusturan devlet oldugunu söylerler. Öyle ya Osmanli Imparatorlugu parçalandigi zaman içinden yirminin üstünde ülke çikmis, bunlar devlet olmuslardir. Ancak Osmanli Kürdün ve Ermeninin devlet olmasina izin vermemistir.

Osmanli, Devletlerarasi anlasmalara göre 1856 yilinda resmen Avrupali Insan, Avrupali Devlet olarak kabul edilmistir. Tabii bu kagit üzerinde olmustur. Bu iki maddelik bir anlasma idi. Paris'te imzalanan anlasmaya göre Osmanli Devleti o zamanki "Avrupa Devletleri Konseyi"ne alinmistir. 1854 Kirim Savasi dolayisiyle Rusya'ya karsi Osmanli Devleti'ni koruma karari alan Ingiltere ve Fransa bu zamanlamayi Osmanli'nin zayif oldugu bir dönemde yapmislardir. Çünkü, artik borç alma, Avrupali ülkelerin isteklerini kabul etme süreci baslamistir.                                                  

Bu süreçte Osmanli Padisahi olan Abdülmecit Efendi bir Islahat Fermani yayinlayarak o zamanki Avrupa Kraterleri'ne uygun idari ve hukuki düzenlemelerin yapilacagini bildirmistir. Avrupalilarin 1856'li yillarda Osmanli Devleti'inden istedikleri arasinda azinliklara daha fazla serbestlik taninmasi, kültürel ve egitimsel ve dini haklarin, özgürlüklerin genisletilmesi yer aliyordu.

1856 yilinda Paris'te iki maddelik bir anlasma ile "Avrupa Devletleri Konseyi”ne dahil edilen Osmanli'dan bugüne 145 yil geçmistir. Bu zaman dilimi içersine Yeni Türkiye Gerçegi ve Olgusu araya girmis ve kisaca Türk'ü tümden Avrupali yapacak köklü bir devrim gerçeklestirmistir. Ancak Devrim                Süreci 27 yil devam etmis, ondan sanra, yani 1950'den sonra Avrupa ile bütünlesmede kendi kendimize engeller katar hale gelmisiz.

Bugünkü Avrupa Birligi kurulus anlasmasina imza attigimiz 1963 yilinda Türkiye'ye tam üyelik için 22 Yillik bir Geçis Süreci taninmistir. Fakat ülkeyi yönetenler bu zamani Avrupa'ya girmek için kullanmamislardir. Su anlasiliyorki lâfla, taklitle Avrupali olmak, Avrupa Ölçüleri içinde bulunmak mümkün olmuyor. Çünkü, Avrupa bir düsünce ve yasam biçimidir. Bu yasam ve düsünce biçiminin yüksek düzeyde ölçüleri vardir. Avrupali bu ölçüler içersinde yasayan, çalisan, düsünen, politika yapan, kültür ve teknoloji üreten kisidir.

Bugün 145 yil öncesi gibi Avrupa bize, "Benim gibi olmak istiyorsan sunlari sunlari yapmak mecburiyetindesin" demektedir. Türkiye’nin tarihsel ve ulusal Hedefi Avrupali olmak, Avrupa ile bütünlesmek olduguna göre Avrupali'nin dayatmasina, zorlamasina gerek kalmadan bu hedef dogrultusunda çalismalar yapilsaydi daha anlamli olmaz miydi? Olurdu tabii. Olurdu da Türkiye kendisini yöneten-lerin kafasina sigmayacak kadar büyükse sonuç böyle olur. Önce tarihin, dünyanin gidisini iyi görmek, önümüze Türkiye'yi koymak gerekir. Oysa bugün yasadiklarimiza baktigimizda Türkiye Sorunu onu yönetenlerin kisisel sorunlarinin çok gerisinde bir sorun olarak görülmektedir. "Önce Türkiye, sonra Mülkiye" noktasina gelmemiz lazimdir.

                                          nazifkaracam@gazetetrakya.com

 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol