Türk insani kâgida, kaleme, yaziya, kitaba, kütüphaneye ve her seyden önce egitime geç ulasmistir. Bu yüzden Avrupa ülkeleriyle arasinda 300 yillik bir BILGI ve KÜLTÜR, EÄzITIM AÇIÄzI vardir. Laik Cumhuriyeti kuranlar bu açigi kapatmak için ulusun okumasina, okutulmasina, egitimden geçmesine büyük önem vermislerdir. Ancak ne varki çok partili hayata geçtikten, DEMOKRASI’yi kurtarmayi öne çikardiktan sonra halkin egitilmesi, okutulmasi baglamindaki Çalisma Disiplini, ulusal amaç büyük ölçüde yerini Günü Kurtarma tutumuna birakmistir. Ulus Mektepleri ile eline kalem ve kâgit alan insanlarimiz kalemi, kâgidi, yaziyi unutmuslardir. Cumhuriyet ile birlikte açilan kütüphaneler kapanmaya, hiç degilse Yaz Tatili’ne çikmaya baslamislardir. Aslinda nüfuzumuza oranla ülkede kütüphaneler de, kitaplar da yetersizdir. Kültür ve Turizm Bakanligi kütüphanelerden kurtulmak için onlari Belediyelere devretmeye çalismaktadir. Yeri gelmisken bu konuyu biraz açmamiz, irdelememiz gerekiyor.
Bugün ülkemizin kütüphane sayisi bin 156 dolayindadir. Buna yüz dolayinda Özel Kütüphaneler’i de eklerseniz, 1250 dolayinda kütüphane sayisina ulasmis olursunuz. Bu kütüphanelerdeki kitap sayisi da 14 milyon kadardir. Oysa Avrupa Birligi ülkelerinde 7 bin 500 kisiye bir Halk Kütüphanesi, düserken, bu rakam Türkiye’de 63 bin civarindadir. Yani dünyanin bu ileri ülkelerinde insanlara daha fazla kütüphane, daha fazla kitap düsmektedir. Kütüphanelerde kitap sayisi da bizde ileri ülkelere oranla çok gerilerdedir. Sözgelimi Avrupa ülkelerinde bir kütüphane ortalama 17 bin dolayinda kitap bulunurken, bu sayi bizde 8 ila 10 bin seviyesindedir.
Dünya tarihinde yönetimlerin Kitap Düsmanligi olmustur. Birçok ülkede kütüphaneler, kitaplar yakilmistir. Hz. Ömer bile ganimet olarak elde edilen kitaplari “gereksiz” diye yaktiranlardandir. Oysa Islamin Peygamberi kitabinin daha ilk satirinda ümmetine OKU buyrugunda bulunmustur. Bugün ne Islamin ümmeti, ne Mustafa Kemal’in milleti kitap okumamaktadir. Insalar, kitapsiz büyümekte, kusaklar kitapsiz ve kütüphanesiz göçüp gitmektedirler. Insanlik yakin tarihe kadar kitap ve kütüphane yakilmasina tanik olmustur. 1930’lu yillarin basinda Almanya’da Fasist iktidarin basi Hitler, Berlin Kütüphanelerindeki kitaplari yaktirmistir. Amerika ise Irak kütüphanelerini bombalamistir. Bizse çok partili hayatin baslangiç yillarinda birer KÜLTÜR EVI olan Halkevlerini kapatmis, buralardaki milyonlarca kitabi bodrumlara atmis, 1970’li yillarda da Balyoz Harekati sirasinda yüzbinlerce kitabi yakmis, su kuyularina atmis, topraga gömmüsüzdür. En sonunda da Sivas’ta aydinlari, eli kalem tutanlari yakmisizdir. Tabii bundan sonra ne olmustur? Ülkeye IRTICA gelmistir. LAIK DÜSÜNCE ülkenin alaca karanliginda can çekismeye baslamistir. Laikçiler, Laik Cumhuriyetçiler, Atatürkçüler davayi kaybetmislerdir. Kim ne derse desin, CUMHURIYET DEÄzERLERI büyük yara almistir. Toplum bir GERILIK HASTALIÄzI’na tutulmustur. Bu Ramazan Ayi’nda ülkenin surasinda burasinda çikmasi muhtemel irtica olaylari orman yanginlari gibi medyaya (basina) yansiyacaktir.
Fakat yine de olaylar bizi uyandirmaya aklimizi basimiza almaya yetmiyecektir.
Çünkü, toplumun rahatsizligina bir teshis konmamistir. Irtica olaylari hâlâ Umur-u Adiye’den (siradan olaylar) gibi görülmekte, halkin dini hislerinin oksanmasina devam edilmektedir. Elbet halkimiz dininde, imaninda, niyazinda, namazinda olacaktir ama Tanri ile Kul arasinda politikanin, politikacilarin, ikbal ve iktidar düskünlerinin ne isi vardir?
Özetle, Kitap Kültürü olmayan topluma zeval erisir.
Düzeltme: “150’LIKLER IÇINDE EDIRNELI GAZETECI MUSTAFA NEYYIR” basligi altinda dün yayinlanan yazida Riza Ataktürk ismi sehven Riza Atatürk olarak çikmistir, Riza Ataktürk olarak düzeltir, özür dileriz.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol