Bulgaristan Burgaz kenti Istiranca Birlik Baskani Prof. Dr. Warbay Moskov Lozengrad= Kirklareli ile ilgili arastirmalarini bir kitapta toplayacakmis. Onu taniyan bir arkadas söyledi. Lozangrad= Bagkasabasi. Bir Zamanlar Kirklarelinde Türkler, Yahudiler, Rumlar ve Bulgarlar yasiyordu. Viyana kapilarina rüzgar gibi akin yapan Osmanli Devletinin akinci birlikleri vardi. Hersey tarihin altin sayfalarinda kaldi.
Geçen gün TRT2’de Ilber Ortayli Osmanli Sarayinda Padisah kadinlarini anlatti.
Padisahlar, krallar, beyler, pasalar saltanat sürmüsler. Osmanli devleti gerileme döneminde Avrupa devletlerinden borç almadan ekonomik ve sosyal durumunu sürdürebilseydi hersey farkli olabilirdi. Bilimde, teknolojide hersey de geride kaldi. Avrupa’nin hakimiyeti altina girdi. Deniz asiri ülkeleri sömürge yapan Ingiltere, Fransa, Ispanya, Almanya gibi ülkeler sermaye birikimini yaptilar. Bilime, teknolojiye önem vererek endüstri ve aydinlanma devrimini gerçeklestirdiler.
Bizim atalarimizda Ortaasya’dan Balkanlar’a Anadolu’ya dört bir yana Türk kültür ve uygarligini tasimislardir. Türk tarihçileri Atatürkle beraber kendi geçmislerini, uygarlik çoskusunu aramislardir. Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti Atatürk zamaninda kurulmustur.
Doç.Dr. Mustafa Oral Türkiye’de Romantik Tarihçilik (1910-1940) kitabinin ön sözünde söyle der: “Türkiye’de modern tarih yaziminin gelisimi ve tarih anlayisinin olusma açisindan ikinci mesrutiyet, kurtulus savasi ve cumhuriyet dönemleri önemli birer evredirler, ülkemizde geleneksel tarihçilikten modern tarihçilige geçisin bu süreçte gerçeklesme yoluna girdigi görülmektedir...
Türkiye’de “romantik” tarih anlayisi, bir yandan geleneksel Osmanli tarihçiliginin, diger yandan Avrupa tarihçiliginin ve ülkemizin içinde bulundugu sosyal ve siyasal kosullarin etkileriyle sekillenmistir. Bu süreçte, özellikle tanzimat dönemi Osmanli tarihçileri, Batili yöntem ve yaklasimlari izleyerek, Osmanli tarihçiligine modern gelismeleri tanitmaya çalismislardir. Ancak Batililar, Rönesans döneminden itibaren hümanist bir tarih anlayisi çizgisinde bulunuyor ve felsefik düsünceyi yakindan izliyorlardi. Osmanlilar ise, Batili anlamda tarihsel düsünceyi yakindan tanimiyor ve tarih anlayisinda teolojik bir anlayis içinde bulunuyorlardi.”
Sayfa 268: “Türk Tarih Tetkik Cemiyeti, resmen 15 Nisan 1931’de kurulmus olmasina karsin, hazirlik niteligindeki kurulus süreci Atatürk’ün 1928’de tarih çalismalariyla birlikte baslamistir. Bu hazirlik süreci iki evreye ayrilir. Tarih çalismalari için materyal toplanmasi ve Türk Ocaklari bünyesinde 28 Nisan 1930’da Türk Tarih Heyeti’nin kurulmasi. Birinci asama, yeni tarihle ilgili kisiler yoluyla yürütüldügü evredir.
Ikinci asama, bu çalismlarin tarih uzmanlarini bünyesine alarak sistemli çalismalara geçildigi asamadir.” Birinci Türk Tarih Kongresi 1932 yilinda yapilmistir. Sayfa: 310: Türk Tarih Tetkik Cemiyeti Baskani Yusuf Akçura, Birinci Türk Tarih Kongresinin 11 Temmuz 1932 tarihli o oturumunda Türk Tarih Tezi’nin esaslarini söyle açiklamistir. “Cihana nazarimiz, bundan böyle, Avrupa gözlügü ile olacak degildir. Gözlükleri kirarak çiplak gözümüzle hakikati ve menfaatimizi görmeye çalisiyoruz. Cemiyetimiz tarafindan yazilan kitaplarda teferruata ait hatalar olabilir; fakat kitaplarin istihdaf ettigi gaye ve o gayeye bizi götüren anahatti dogrudur.”
“Cumhuriyetin onuncu yil dönümünde “Inkilapçi Türkün Tarihi Telakkisi” söyle açiklanmistir: “Yeni tarih telakkimiz bizim milletimizin öz kaynaklarina götüren ve onun cihan içindeki seyirini anlatan isikli bir kavrayistir. Bize Türk Tarihiyle insanlik tarihinin birbiriyle olan karsilikli ve içli disli münasebetlerini bir bütün halinde verir”
Sayfa 331: “Ikinci Türk Tarih kongresi 20 Eylül 1937’de Dolmabahçe Sarayi’nda toplanmis ve 25 Eylül 1937’ye kadar devam etmistir. Kongreye basta Kemal Atatürk olmak üzere milletvekilleri, yabanci elçilik temsilcileri, yüksek rütbeli memurlar ve subaylar ile yerli ve yabanci delegeler katilmistir. Kongre, Türk Tarih Kurumu Baskani Hasan Cemil Çambel’in konusmasiyla açilmistir.”
Ulusal Türk Tarihimizin Arastirilmasina Katkida Bulunan Tarih Ararstirmacilarina ve Büyük Atatürk’e Sonsuz Saygimiz ve Sevgimiz Vardir...
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol