TÜRK HALKININ BESLENMESİNDE SORUN VAR

1960'lı yıllarda "Türkiye'nin Kalkınmasında Tarım ve Sanayi" güncel bir konuydu. "Endüstrinin Tarım Kesimi içinde Entegrasyonu  yer alıp bütünleşmesi" konuşulup tartışılıyordu. Basında bu konu ağırlık kazanmıştı. Doç. Dr. Osman Nuri Koçtürk bunun kitabını da yazmıştı. Halkın beslenmesi, tükettiği besin maddeleri yabancı ülkelerin tükettikleri ile mukayese ediliyor, bir sonuca varılmaya çalışılıyordu. Cumhuriyetin TARIM DEVRİMİ'nden, Toprak Reformu'ndan söz ediliyordu. Zamanın basınında tarım ülkenin önemli bir konusu olarak önde tutuluyor. Çözümler aranıyordu. Fakat ne var ki zaman içersinde konu gündemden düştü. Tarımda geleneksel düşünce ve alışkanlıklara, söylemlere dönüldü. Ancak Türkiye'nin gündemini uzun zaman işgal etmiş olan "TARIM ve SANAYİ" sorunu Türkiye'nin kalkınmasındaki yerini korudu. Bugün dahi Türkiye'de "TARIM ve SANAYİ" ülkenin kalkınmasında yer alıp tartışılan konu olmaya devam etmektedir. O zamandan kalan bilgiler eski de olsa bugün için ölçü olmaya, mukayese edilmeye yarayacak durumdadırlar. "AÇGÖZ-TOKGÖZ DENGESİ" başlıklı bir yazıda ileri ülkelerle Türkiye arasında karşılaştırmalar yapılıyor, mesela başlama konusunda şu bilgiler veriliyordu:
Açgöz-Tokgöz Dengesi
Bir Alman yılda 32 kilo şeker tüketiyor, Fransız 38 kilo, İngiliz 45 kilo, İspanyol 26, İtalyan 24, Yugoslav 24, Yunan 16...
Türk 15 kilo.
Bir Alman yılda 10 kilo balık tüketiyor. Fransız 12, İngiliz 9, İspanyol 27, İtalyan 9, Yunan 19…
Bir Alman yılda 22 kilo et tüketiyor, Fransız 30, İngiliz 32, İtalyan 22, Yunan 27…
Türk 13 kilo.
Bir Alman yılda 7 kilo tavuk eti tüketiyor, Fransız 13 kilo, İngiliz 9, İspanyol 8, İtalyan 10, Yugoslav 4,5, Yunan 5,5…
Türk 2 kilo.
Bir Alman yılda 120 kilo süt tüketiyor, Fransız 127, İngiliz 181, İspanyol 74, İtalyan 78, Yugoslav 75, Yunan 87…
Türk 56 kilo.
Bir Alman yılda 9 kilo peynir tüketiyor, Fransız 13, İngiliz 5, İspanyol 2, İtalyan 9, Yugoslav 5, Yunan 15…
Türk 5 kilo.
Bir Alman yılda tereyağı, bitkisel yağ v.b. toplam 30 kilo yağ tüketmektedir. Fransız 24, İngiliz 24, İspanyol 16, İtalyan 19, Yugoslav 8, Yunan 19…
Türk 10 kilo.
Görüldüğü gibi tokgözlü bir ulusuz.
Allahın bütün nimetlerini azar azar yiyip tüketme alışkanlığındayız.
Yalnız buğday ve öteki tahıl ürünlerinde böyle değil. Bir Alman yılda 70 kilo hububat tüketiyor, Fransız 82, İngiliz 73, İspanyol 93, İtalyan 131, Yugoslav 191, Yunan 127…
Türk 250 kilo.
Demek ki midemizi hamurla doldurup Tanrıya şükrediyoruz.
 Görülüyor ki tarım kökenli gıda maddelerini çok az tüketiyoruz. Ve tabii yeterince alınmayan besinlerin GİZLİ AÇLIK yarattığını bilmezlikten geliyoruz. Beslenmemizde ciddi sorunlar bulunduğunu unutuyoruz ya da boş veriyoruz. Oysa yeterince beslenmenin nasıl sağlık sorunları yarattığını biliyoruz. Kısaca az üretiyor az tüketiyoruz. Bunu biz yapıyoruz. Başka ülkelerin üretimde, tüketimde denge kurduklarını, sorunu çözdüklerini bilmezlikten geliyoruz. Tarım kesiminde, tarım sanayisinde bugün ne tür sorunlar yaşadığını bilmiyoruz. Bu durumda Türk tarımına fazla bir yenilik getirdiğini de sanmıyoruz. Cumhuriyetin ön gördüğü birçok ülke sorunu gibi TARIM Devrimi tarih olmuştur.