TÜRK DEVRIMI ILE DEMOKRASIYI KAYNASTIRMAK SORUNUMUZDUR

Türkiye 1945 yilindan beri Çok Partili Hayat'i yasamaktadir. Simdiye kadar kaç serbest seçimle iktidar degisti bilmiyorum ama halkin son seçimlerde iktidar degistirme gücü oldugu görülmüstür. Bu son seçimde halk üç partiyi, üç partinin liderini sandiga gömmüstür.
Önümüzdeki seçimde de halkin bir iktidar degisikligi yapacagi sezilmektedir. Sayet bunu da yapabilirse Türk halkinin siyasi hayata istikrar getirecegi, bu baglamda olgunlastigi düsünülebilir. Ancak Türkiye'nin güncel sorunu bu degil. Sorun Atatürk'ün gerçeklestirdigi ve tarihte TÜRK DEVRIMI olarak anilan Degisim ile Demokrasiyi demokratik sistem ile ilgili fikirleri birlestirebilmek, beraber yürütebilmektir.
Su bir gerçek ve görüntü ki halk Atatürk'ün yaptigi devrimi henüz yeteri kadar ve bütünüyle kavramis degildir. Örnegin halk demokrasi fikri ile laikligi birlestirememis, Laik Kültür ile Demokratik Kültür'ü ayri ayri kefelere koymustur. Oysa halk demokrasiyi de, demokratik fikirleri de laik kilabilmeliydi. Demokrasi, dini siyaset ve ticaret için kullanmaktan kaçinmaliydi. Demokratik rejim dindarlaga, camiye, ezanin Arapça mi Türkçe mi okunmasi durumuna bulasmamaliydi. Yani bu baglamda halk hayati, düsünceleri lâik kilabilmeliydi. Ne yazik ki siyaset, siyasiler bunu yapmamis yada yapamamislar, belki de halkin yapmasina izin vermemislerdir. Demokrasiye laiklikten ödün vererek geçis yapmislar, önce Kur'an Kursu açmislar, Ezani Türkçe okunmaktan Arapça çagriya çevirmisler, din okullari açarak, daha fazla cami yaparak, daha fazla hacca giderek, daha fazla dini törenler yaparak demokrasiyi laik olmaktan çikarmislardir. Devleti bu amaçla kullanmislardir. Tabii demokrasinin tabiatinda dini serbestlik, inançta özgürlük olacaktir. Halk Tanrisi ve peygamberi ile basbasa kalacaktir. Camisine girecektir. Demokratik anlayis bunlara karismaz, laiklik baskalarinin da bunlara karismasina izin vermez. Ama bizim siyasilerimiz dini, ikbal ve iktidarlari için öne çikarmayi yeglemisler, dini politikaya bulastirmislar, sonuçta Irtica Tehlikesi dogmasina sebebiyet vermislerdir. Sonuçta Laik Cumhuriyet Rejimi'ni korumak ve kollamakla da görevli olan Silahli Kuvvetler bugün irtica-i büyük tehlike olarak gördügünü ilan etmistir.
Bize göre çogunlugun yönetimi olan demokrasi ile azinligin elinde ve tekelinde kalan Devrim birbirini tamamlamak, güçlendirmek gibi çok dogal durumdan uzak kalinca bugün sorun, REJIM SORUNU olarak ortaya çikmistir.
ÇANKAYA böyle bir tehlike altina girmistir. Oraya çikacak kiside bir takim özellikler aranir hale gelmistir. Oysa Anayasa oraya çikacakta sadece 40 yasinda ve üniversite mezunu olmasi sartini aramaktadir. Ama öyle degil, Cumhurbaskani olacak kiside laik rejimi, laik cumhuriyeti, Atatürkçü Düsünce'yi özüne yerlestirmis, bütün kesimleri kucaklayacak bir kültür enginligi ve zenginligi, hosgörüsü aranmaktadir. Buna bugün için siddetle ihtiyaç vardir.
Bunlarin olmasi gerektigi üzerinde durulmaktadir ki Cumhurbaskaninda böyle bir sahsiyet olmasi sarti aranmaktadir.
Bugün Türkiye'de ilerci çevrelere göre sikinti, çogunlugun demokratik sistem içersinde devremin hedeflerini tam kavramamis görünmesindedir. Ilerleme ile bozulmanin beraber yürümesinin nedeni budur. Türkiye hem degisiyor hem de bir bozulmayi, yozlasmayi yasiyor. Bazi çevrelerce yöneticilere uyarilar bu nedenle yapilmaktadir.
Ülkemizde sunca zaman geçtigi halde demokrasinin alt yapisi hâlâ tamamlanmis degildir. Halkin egitim düzeyini yükseltme, refahi gerçeklestirme gayretleri yetersiz kalinmistir. Gelir dagilimi bozulmus, dengeler tutturulamamistir. Hortumlamalar, bankalarin batmasi, yolsuzluklar üretim yetersizligi, enflasyon halki fakirlestirmis, demokratik sistemde zaaflar yaratmis, devrimin hedeflerini algilamada zorluklar ortaya çikmistir. Öyle görünürki bu sorunlar çözümlenmezse Türkiye'de zaman zaman rejimin tehlikeye girdigi korkulari, tehlikeleri gündeme gelecektir. O zaman toplumsal gerilimler görülüp yasanacaktir. Bunu asmanin yolu iç politikada dengelere, devrimin ve demokrasinin gerek ve gerçeklerine dikkat etmededir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol