TÜRKÜYÜ TÜRKÜ TADINDA DINLEMEK...

Bu köseden, bugüne kadar siz sayin okuyuculara, Türkiye, Kirklareli ve Dünya gündeminde yer almis çesitli siyasi, aktüel ve ekonomik konular hakkinda görüs ve düsüncelerimi sizlere aktarmaya çalistim.
Bu köseye pencere ismini vermemde ki gaye de buydu. Görebildigim, duyabildigim her seyi, siz degerli okurlarimla paylasmak ve o konularin detaylarini bu pencereden daha net bir sekilde görmenizi saglayacak sekilde bu pencereden sizlere bir bakis saglamakti.
Bu hafta, siyasi, aktüel, ekonomik konulara deginmeden baska bir konuya bu pencereden bakmak ve bu görüsümü de sizlerle paylasmak istedim. Çünkü; böylesine üstün meziyetleri ve yetenekleri olan kisi ve kisileri, zaman zaman okuyucu ile bütünlestirmek, onlari toplum tarafindan taninmasini da saglamak ta görevlerim arasinda oldugunu düsündüm. Onlari oldugundan daha abartili degil, olduklari gibi bu pencereden sizlere göstermeye çalisacagim. Çünkü; o yetenekler onlara, Tanrinin bir vergisidir. Bizler, sadece gözlemler, begendigimiz taraflarini alkislar, begenmedigimiz taraflarini ise tenkit ederiz. Her zaman oldugu gibi bu konuda da son söz sizlerin. Ne dersiniz veya ne düsünürsünüz bilemem.
Ben, lâfi fazla uzatmadan esas konuya geçmek istiyorum. Yazinin basligindan da anlasilacagi gibi, türkü ve o türküleri söyleyen bir kisi hakkinda duygu ve düsüncelerimi siz okurlarimla paylasmak istiyorum.
Evet, türküyü türkü tadinda dinlemek, ama birde, Hasan Öztürk'ten dinlemek yar ya dedirttirecek kadar sözüne ve sazina hakim olan bir sanatçi, bir ozan ve bir yazar, Hasan Öztürk. Çok yönlü bir karakter. Ama ben, onun yazarlik yönünü degil, saz ve söz sanatçiligindan sizlere bahsetmek istiyorum.
Hasan Öztürk, Kirklareli'nin Kofçaz ilçesine bagli Terzidere köyünde 1956 yilinda dünyaya gelmis, yillarca Milli Egitim camiasinda çesitli yerlerde görev yaptiktan sonra emekli olmus ve bir ögretmendir. O bir Kirklareli'lidir. O bizim insanimizdir. Bu da bir sebep teskil etmekle birlikte, zamanla bizim insanimizin gönlünde sazi ve türküleri ile yer edecegine ben bütün kâlbimle inaniyorum. Onu dinlemek gerçekten bir ayricalik. Türkülerini söylerken saziyla böylesine bütünlesebilen nadir kisilerden birisidir, O.
Herkesin hoslandigi bir müzik türü vardir tabii ki, ama onu dinledikten sonra, türkü dinlemekten zevk almayan kisilerin bile, onun türkülerini dinlemek için can atacaklarini tahmin ediyorum.
Mesela
"Hasret geceler gibi özetliyor sabahi
Hangi kervan yükünden aldin bu kadar ahi.
Simdi tüm sevdiklerim terk ediyor dergahi
Olsun be"
Gibi, ayrilik acisini
Ya da
"Bir tutam sevginin bedeli nedir
El dokunur yakar zulüm tenedir
Sinem örselendi bunca senedir
Ferhat sustu, daglar andi Manolya"

Sevda çekenlerin hasretligini dile getiren türkülerini ve burada yazamadigim daha baska türkülerini onun sazi ve sözünden dinlemek istiyorsaniz 16.05.2006 tarihinde saat 20.15 de Festival alaninda olmaniz gerekecek. Türkülerin sözlerinin tamamini yazmadim.
Çünkü; devamini onun sazindan ve sözünden dinlemeniz gerekecek.
Hepinizin güzel bir festival haftasi geçirmeniz dilegiyle Saygilarimi sunarim.