TÜRBANIN HUKUKSAL SÜRECI DEVAM EDIYOR

Cumhurbaskani Sayin Abdullah Gül türbanla ilgili anayasa degisikligini onaylamistir. Onayin Kuzey Irak'a Kara Harekatinin basladigi zamana, Milli Güvenlik Kurulu toplantisi sonrasina rastlamasi dikkati çekmistir. Bütün yasa ve kararnameleri aninda imzaladigi kamuoyunca malum olan Sayin Cumhurbaskaninin on günden beri beklettigi onayi bu iki olay sirasina rastlatmasi bir zamanlama hesabi yapildigini göstermistir. Bu rastlanti halkin dikkatinden kaçmamistir.
Türban serbestligine Anayasa güvencesi verilmesi cumhuriyet tarihinin bundan önceki irticai tasarruflarindan daha önemli bir olay oldugu tartisilamaz. Simdi gözler CHP ile DSP'nin Anayasa Mahkemesine yapacaklari basvuruya, Anayasa Mahkemesinin bu basvuru karsisindaki tavrina ve verecegi karara çevrilmistir. Bu bir hukuk mücadelesidir. Ancak türbanin toplum katmanlarindaki tartismasi, yeni sorunlar yaratmasi devam edecektir.
Filozof Riza Tevfik Bölükbasi bundan yillar önce kendisine yöneltilen bir soruya verdigi yanitta, "Kur'anda tesettüre (örtünmeye) iliskin bir izahat, bir açiklama görmedigini, Kirgiz Müslümanlarinda ve birçok Müslüman ülkelerinde tesettürün olmadigini "Osmanli'daki Müslüman kadinlarin tesettürü "TÜL ve YASMAK OLARAK" Bizans'tan alinmistir diye söylemistir.
Islami anlayis ve kültür tarihimizde kadini hep sorun yapmistir. Örnegin, "Namik Kemal, Ahmet Mithat, Abdülhak Hamit, Sami Pasazade Sezai, Fatma Aliye Hanim gibi yazarlar" "Kadinlara Sosyal Haklar verilmesinin Islamiyete aykiri oldugunu" iddia edenlere bunun böyle olmadigini yine Islami kaynaklara dayanarak" yanit vermisler ve çürütmeye çalismislardir. "OSMANLI'DA KADIN TARTISMASI" konulu bir arastirmasi olan Gülden Aydin bu arastirmasinda "Osmanli'da kadinlarin nasil ve hangi kurallar içinde giyinmeleri gerektigi, padisah fermanlariyla belirlendigini yazmakta ve su bilgiyi aktarmaktadir
"1726 yilinda bir padisah fermaninda (emirnamede) Istanbul hanimlarinin seriat (Dini kural ve uygulamalari bütününe) ve hükümdar kanununa aykiri elbise giymektedirler. Bazi yaramaz kadinlarin halki saptirmak için gavur kadinlarini taklit etmek suretiyle açilip saçilarak sokakta dolastiklari, bu durumu gören namuslu ve utangaç kadinlarin da gavur taklitçilerine özendikleri görüldügünden bütün bunlar yasaklanmistir," denmektedir.
Osmanli'da "GAVUR" demek Müslüman olmayan insan demektir. Hatta 1839 yilinda Avrupa'nin dayatmasi üzerine kabul edilip ilan edilen hukuki düzenlemelerin (Tanzimatin) ne anlama geldigini soran bir Osmanli kuluna zamanin bir Kalem Efendisi (okumusu), "Artik gâvura gâvur denmeyecek" biçiminde yanit verdigi söylenir.
1876 da ilan edilen Birinci Mesrutiyetten sonra insan kabul edilerek sayilan kadinlar konusunda zamanin yazarlarindan Ayse Ismet adinda bir kadin yazar Izmir'de cereyan eden bir olay üzerine söyle demektedir "Binlerce erkek toplanarak, Müslüman kadinlarin (dikkat ederseniz o yillarda bile Türk ortalikta yoktur) zor ve siddet yoluyla tiyatroya gitmelerini engellemislerdir. Bu durum karsisinda zabita (polis) kuvvetleriyle hükümet memurlari, bu bagnaz ve yobaz harekete seyirci kalmislardir. Mecliste bir milletvekili çikip bu konu üzerinde konusmamistir bile."
200 yillik bir geçmisten birkaç satirla ve alinti bilgilerle örnegini verdigimiz Kadin Sorunu bugün de gündemdedir. Hem de Atatürk'ün Kadin Devrimi'ne, Laik Düzen'e ragmen.. Görülüyor ki çok partili hayatta dini egitim 60 yilda, 200 yil önceki irticai zihniyeti günümüze tasimistir.
Kadini yeni bir dini sembolle baski altina almanin yolu açilmistir. Bize göre Anayasa Mahkemesi degisikligi iptal etse bile TÜRBAN artik toplumun sorunu, tartismanin konusu, siyasilerin malzemesidir. Ok yaydan çikmistir. Islami kiliga bürünmüs türban denilen bezin kadinlarca kullanilmasini hiç kimse durduramaz. Kadinlar, genç kizlar kafayi türbanla sarmanin, örtmenin yolunu bulmuslardir. Cumhuriyet Kadini ile Islami Kadin, dini ikbal ve iktidar ve çirkin bir siyaset için kullananlar tarafindan karsi karsiya getirilmistir.
Buna gerek var miydi?
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol