Benim, sizin veya onlarca kişinin kimlik bilgilerine sahip olanlar veya bir şekilde ele geçirenlerin 'Organize İşleri' bunlar, yeni numarası bular... AMAN DİKKAT!...
Ellerindeki kimlik bilgileriyle 'İcra Daire'lerine gidiyorlar… 18.40 TL başvuru harcı yatırıyorlar… Sizin hakkınızda 'İLAMSIZ İCRA TAKİBİ' başlatıyorlar...
Borç hanesine, vicdansız vicdanlarına göre akıllarına ne gelirse yazıyorlar… Bu 250 TL de oluyor, 2500 TL de oluyor... Ya da, daha fazlası…
Bir zaman sonra kapınıza postacı geliyor. Ve, size 'ÖDEME TEBLİGATINI' imza karşılığı veriyor…
Açıyorsunuz okuyorsunuz... Şaşırıyorsunuz... Gönderen kişiyi tanımadığınız için, '' Kim ki bu'' diyorsunuz…
Arkadaşlarınıza gösteriyorsunuz ve fakat, maalesef size yanlış bilgi veriyorlar…
'' Boş ver abi, yanlışlık yapmışlardır… Mademki tanımıyorsun 'Yırt At''' diyorlar...
Yırtıp atıyorsunuz kağıdı... İş bitti zannediyorsunuz ama.... 'İŞ DAHA YENİ BAŞLIYOR!...
İtiraz süreniz 1 hafta... O zaman zarfında hiçbir şey yapmazsanız, 'Borcu Kabul Etmiş' oluyorsunuz!
Ensenize biniyorlar... Ödemezseniz o suratsız haciz memuru kapıda…
Alır almaz, akıllılık yapıp itiraz edip elinize resmi bir belge alırsanız… 'İŞLEM HEMEN DURUYOR'!
Karşı taraf, yani sahtekarlar size karşı '' İTİRAZ İPTAL DAVASI '' açmıyorlar. Çünkü, foyaları meydana çıkmasını, tanınmalarını istemiyorlar. Başka yeni bir kurbanın peşine düşüyorlar... Resmi işlem sıfırlanana kadar takip etmekte yarar var. Yani, bir nevi temiz kağıdı alana kadar…
Kimlik bilgilerimiz yanlış kişilerin eline geçtiği zaman, başımıza gelebilecek felaketlerden birisi de bu.
Dikkat edelim ve bu tür tuzaklara düşmeyelim. Nasıl bir hukuk devletinde, nasıl bir demokratik ülkede yaşıyorsak… Yaşamımız tuzaklarla dolu…
YEREL YÖNETİMLERDEN BEKLENTİLERİMİZ…
Daha önce defalarca yazmış, sözünü etmiştik. 'Nasıl bir ülke yönetimi istiyorsak, öyle de bir yerel yönetim' istiyoruz.
Nasıl ki, demokratik bir ülke olunabilmesi için; olmazsa olmaz şu dört konuda adaletin tesisi gerektiği gibi, bu koşulların yerel yönetimler için de geçerli olduğunu bilmeliyiz. Nedir bu dört konu derseniz? Kısaca, açıklanması gerekirse;
1.İktisadi adalet gerçekleşmeden, onurlu, insanca ve sürdürülebilir bir yaşam mümkün olamaz…
2.Katılım adaleti olmadan, demokratik bir siyasal düzenin gerçekleşmesi mümkün değildir…
3.Tanınma adaleti olmadan, eşit yurttaşlar olarak yaşamamız mümkün değildir…
4.Çevre ve iklim adaleti gerçekleşmeden, doğa ve canlı yaşamın tahrip edilmediği, iklim değişikliğinin yıkımlara yol açmadığı bir yaşam mümkün olamaz…
İşte, bu dört projeye dair bir plan ve programı bulunmayan yerel yönetim adaylarının diğer tüm söylemleri, sadece bir laf-ı güzaftan ibarettir.
Ayrıca,
"Yerel Demokrasi hakkımızdan da vazgeçemeyiz… Zira, yerel yönetimler zayıfsa, özerk ve demokratik değilse, o rejime demokrasi denemez…
"Halkçı bir belediye istiyoruz… Zira, barış ve adalete ancak 'önce toplum yararı' diyen bir siyasi anlayışla ulaşabiliriz. Sermayedarların, müteahhitlerin, rantçıların değil; emekçi halkın yararını düşünen sosyal bir belediye olmasını istiyoruz.
"Kentlerimizde eşit ve özgür yaşamak istiyoruz… Zira, hizmet vermek için göreve geldiği kentte yaşayan insanlardan bir bölümünün 'dilini, inancını, kimliğini ve kültürünü yok sayamaz'… Bu ülkede kadınların çektiklerin, nasıl bir ayrımcılık yaşadıkların, ne denli şiddet gördüklerine karşı 'duyarsız davranamayız'… Yani, temsilde eşitliği sağlamak ve yerelde de demokrasiyi içselleştirmek için, 'cinsiyetçi bakışın yaşamımızdan sökülüp atılmasını istiyoruz.
"Toplumun tümünü düşünen bir belediye özlemimizdir… Zira, çocuk, yaşlı, hasta ve engellilerini hayata katamayan bir şehir, mutlu bir şehir olabilir mi? Sokaklarında kimsesiz çocukların yaşadığı bir şehri; gökdelenler, AVM'ler 'modern bir şehir' yapamaz… Şehir ve içinde yaşayanların talep ve ihtiyaçları, önceliklere göre planlanmalıdır.
"Sağlıklı bir çevre ve korunan bir doğadan vazgeçemeyiz… Zira, üzerinde yaşadığımız dünya insanın kendi mülkü, babamızın malı değil. Bu dünyada ormanın, çiçeğin, böceğin, kurdun, kuşun, yaban hayatı ve özellikle sokak hayvanlarının da hakkı var. Üstelik, doğanın bir düzeni var ve bu düzen bu paydaşlarla mümkün ve de duyarlı ve dostlarının korumasına muhtaç.
Bütün bu yoklar ve eksik olanlar için mücadele etmeliyiz… Çünkü; Bu dünya bizim, bu şehir bizim ve en önemlisi bu yaşam bizim.
Sorunsuz ve sağlıklı bir yaşam dilerim. 29.01.2013
Hüseyin Kahraman
Karaumur Caddesi Coştur İş Merkezi Kat: 3 No: 68 KIRKLARELİ
Tel: 0288 2141182 Faks: 0288 2147006
GSM: 0532 4752460
e-mail: huseyinkahraman@gazetetrakya.com
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol