TRAKYA'DA İKİNCİ SAVUNMA HATTI KURULUYOR
Kırklareli Bozgunundan sonra dağılan ve kısmen de çarpışarak geri çekilen Mahmut Muhtar Paşa Komutasındaki kuvvetler Lüleburgaz-Pınarhisar-Vize üzerinde meydana getirilen bir cephede toplanmaya başladılar. Poyralı-Lüleburgaz Deresinin doğu sırtlarında Osmanlı Ordusu ki yaklaşık olarak 175.000 kişi, Cevizköy(Çangara), Doğanca, Pazarlı- Hasboğa köylerinde, Poyralı Kayalıklarında mevzi almışlardı. Mahmut Muhtar Paşa Vize, Şevket Turgut Paşa Karaağaç-Lüleburgaz yöresini savunacaklardı. Abdullah Paşanın karargahı ise Sakızköy'de bulunuyordu. General Radko Dimitriyef ve Kotinçef Komutalarındaki Bulgar Orduları 24 Ekim'de Kırklareli'ni ve yöresi köy ve kasabalarını halka envai çeşit işkenceler yaparak Babaeski, Pınarhisar, Lüleburgaz üzerinde toplanmışlardı. Bulgarların 140-150.000 kişilik bir kuvveti vardı. Fakat zamanın en modern silahları ile donatılmışlardı. Osmanlı Ordusunun bulunduğu cephede ise yeni bir şey yoktu. Bozgunla birlikte baş göstermiş bulunan moral yıkıntı, açlık, soğuk, yağmur, çamur ve de ikmal yapılmama, haberleşememe durumu tüm şiddetiyle devam ediyordu. Bütün yollarda göç eden sivil kafileler, tren yolları üzerinde kalmış, devrilmiş trenler, yürüyen binlerce yaralı, çıplak ayaklı analar, çocuklar, yaşlılar, manda koşulu araba kafileleri ve de ateşe verilmiş köy ve kasabalar ortasında Lüleburgaz-Pınarhisar-Vize Cephesi… Böyle bir görünüm herkeste bir umutsuzluk karamsarlık yaratıyordu.
POYRALI-KARAAĞAÇ-TURGUTBEY-LÜLEBURGAZ SAVAŞLARI
Kırklareli Bozgunundan 4-5 gün sonra Lüleburgaz-Karaağaç arasında çok şiddetli savaşlar başladı. Bu savaşlarda Osmanlı Ordusunun sağ kanadı üstün başarılar kazanırken, sol kanat, yani Lüleburgaz yönünde gerileme başladı. Bulgarlar ani bir gece baskını ile Turgutbey Köyü sırtından cepheyi yardılar ve ilerlemeye başladılar. Böylece cephenin sol ve orta kesimleri çöktü. Turgut Paşa çekilmeye başladı. Sakızköy'den savaşı yöneten 2. Ordu Komutanı Abdullah Paşa'nın üç günden beri hiçbir yerden haber alamamıştı. Çünkü "ekmeği ve telgrafı yoktu."
Trakya'yı savunmak, Bulgar ileri harekatını durdurmak amacıyla meydana getirilen Lüleburgaz-Vize Hattında Osmanlı Ordusu bozguna uğrayınca kuvvetler çekilmeye başladılar. Yalnız Mahmut Muhtar Paşa yönetimindeki 3. Kolordunun Vize, Cevizköy (Çangara), Hasboğa ve Saray bölgesindeki direnişi daha bir süre devam etti. Poyralı Köyünün doğusunda, Musabey Tepe ( Aktepe), Yenikoru ve Doğanca yöresinde çok şiddetli savaşlar oldu. Fakat bu uzun sürmedi. Karağaaç, Turgutbey, Sakızköy Bozgunu cephenin bu tarafınıda etkiledi. Esasen ikmal yapılamıyordu. Kış bastırmıştı ve Vize'de kar yağıyordu. Bu sırada Yıldız Dağları ( Istrancalar) içinde kalan bazı Rum ve Bulgar köyleri halkı çete savaşlarına başlamışlardı. Demirköy-Midye arası köylerinde yoğun bir çete faaliyeti sürüp gidiyordu. Bütün bu nedenlerle Mahmut Muhtar Paşa Kuvvetleri de Vize- Saray doğrultusunda çekilmeye mecbur kaldı.
Osmanlı Ordusunun Trakya'daki ikinci kez bozgunu, yenilişi bütün ümitleri Çatalca Savunma Hattına bağladı. Geri çekilen Osmanlı Ordusu Çatalca Bölgesinde toplanmaya başladı. Bulgarlar ise Trakya'daki ileri harekatlarına devam ediyorlardı.
Kırklareli ve Karaağaç bozgunları Osmanlı Ordusunu zor koşullar altında bırakmakla kalmadı. Büyük göç dalgalarına neden oldu. Yıkıntı, çöküntü, açlık, cephanesizlik bir orduyu eritirken öte yandan köyler, kasabalar yakılıp yıkıldı. Kutsal yerler tahrip edildi. On binlerce insan şehit oldu. Kan gövdeyi götürdü. Açlıktan, hastalıklardan insanlar öldü, insanlar öldürüldü. Kolera salgını on binlerce insanı alıp götürdü. Bu korkunç manzarayı gören biri, ben diyor, "çamurlar içinde değil, gerçek bir kan deryası içinde yüzüyordum. Bir siper içine girdiğim zaman ceset yığınları üzerinden atlamaya mecbur oldum. Askerlerimizin ekmeği yoktu. Öylelerini gördüm ki dört gün yemeksiz kalmışlardı." Bu bir tükenişti.
Abdullah Paşa komutasındaki 2. Ordu Birlikleri Çorlu, Vize-Saray yönünden çekilerek Çatalca'da mevzilenmeye başladı. Avrupalılar, Bulgarlar Osmanlı Ordusunun Çatalca Hattını da savunamayacağı görüşünü taşıyorlardı. Oysa Babıali bütün umudunu bu hattın savunmasına bağlamıştı.
Düşman ordusu kasım ayının yarısına doğru Trakya'yı yakarak, yıkarak, halka zulüm ederek Çatalca savunma hattına dayandı. İstanbul'a kırk kilometre yaklaşmışlardı. Bulgarların derlemeleri Osmanlı Hükümetini endişelendirmekle kalmadı, Avrupa ve Balkanlarda yeni sorunların çıkmasına vesile oldu. Zira Balkanlarda Kuvvetler dengesi bozulmuş, statüko değişmişti.
DEVAM EDECEK...
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol