Edirneli Şevket Süreyya Aydemir Atatürk ve İnönü Dönemleri'nin önde gelen yazar ve düşünürlerindendir. Değerleri birbirinden üstün birçok kitabın yazarıdır. Kadrocu Hareket'in içinde yer almıştır. Milli mücadele sürecinde Rusya'yı tanımış, orada okumuştur. Türkçülük Hareketi'nin herkesi ateşlediği bir zamanda Turan'ı arayıp düşünmüştür. TOPRAK UYANIRSA, SUYU ARAYAN ADAM, TEK ADAM, İKİNCİ ADAM ve daha birçok kitap onun güçlü bir kaleme sahip olduğunu göstermektedir.
Bunları niye yazdım? Şunun için yazdım. Şevket Süreyya, Mustafa Kemal Atatürk'ün devrimini, O'nun YENİ TÜRKİYE'sini iyi anlamış ve anlatmış biridir. TOPRAK ve TÜRK ÇİFTÇİSİ'nin topraklandırılması sorunu üzerinde çok durmuştur. Gerçi toprağı konu edinip anlatan başka yazarlar da vardır. Örneğin, Prof Dr. Hikmet Birand Anadolu'nun çölleşmesini "KURAK ve ÇORAK" adlı kitabında anlatmıştır. Suyun yeşertemediği torağın hikâyesi üzerine yazanlar çoktur. Fakat toprağın vatan olduğu gerçeği Cumhuriyet ile anlaşılmıştır.
Bu vatan üstünde yaşayanlarındır ama bu vatanda herkesin toprağı yoktur. Bundan dolayı Cumhuriyet ile birlikte Türkiye'nin gündemine TOPRAK REFORMU oturmuştur. Topraksız çiftçiye dağıtılacak toprağın büyük kısmı aşiret reislerinin, toprak ağalarının feodal beylerinin elindedir. Devletin de elinde dağıtılacak toprak vardır. Bir bilgiye göre devletin elinde 7-8 dönüm toprak vardır. Doğuda 30 dolayında köyü olan aşiretten söz edilmektedir. Atatürk Cumhuriyeti'nin yüzyıla yakın bir süreden beri çözemediği en yaşamsal sorunumuz budur. Ancak bundan sonra da çözümlenmesi çok zordur.
"TOPRAK" Türk insanının sevdiği, kutsallık derecesinde sevip saydığı şeydir. Yeryüzünde kendi sistemi ve şartları içerisinde kayalardan meydana gelir. "TOPRAK ANA" dediğimiz odur. Ünlü ozanlarımızdan Âşık Veysel toprağı "SEVGİLİ YAR" olarak vasıflandırır.
Türkiye bereketli topraklara sahip bir ülkedir. Toprakları onu yüzyıllardan binyıllardan beri ağaçlarla bitkilerle yeşertir, güzelleştirir, yağmurları, akarsuları sulandırır, daha bereketli hale getirir. Ama bizim ona dair coşku ile kutladığımız özel bir günümüz yoktur. Yapılmasını herkesin gerekli gördüğü TOPRAK REFORMU YASASI ile birlikte TOPRAK BAYRAMI yapılıyordu ama reform yapılmayınca yasa da bayram da rafa kaldırıldı.
Tarımcılar, "TOPRAĞIN FABRİKASI YOKTUR" derler. Toprak yıllar içerisinde kendi şartları, kendi dinamikleri içerisinde meydana gelir. O bütün varlıkları toprağa dönüştürür ama bu süreçte sevdiği şey SU' dur. Su toprağın canıdır. Suyun olduğu yerde hayat vardır. Bunlar birbirini tamamlayan, birbirini gerekli kılan doğa yasaları, doğa şartlarıdır. Bunlar değişmeyen şeylerdir.
Topraktan gelen toprağa dönen insanoğlu toprağın hikâyesini bilir mi acaba? Toprağı sevmek, toprağı uyandırmak toprağı bereketli kılar. Bir santim toprak için doğa onlarca yıla ihtiyaç duyar. Kolay mı insanlığı besleyen toprak olmak? Toprak sevgisi vatan sevgisi demektir. Unutmayalım ki 8-10 bin önce toprağa bağlanan toprağı geçim kaynağı olarak gören insanoğlunun ilk bayramı Toprak Bayramı olmuştur.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol