TERZIDERE'DE CUMHURIYET SÖLENI

Nihayet basardik.

Nihayet köyde ulusal duygular yasatabildik. Köylünün ulusal duygularini iade ettik 29 Ekim 2008 günü.

"Köyde Cumhuriyet Bayrami kutlamak nerden çikti?" diye soranlar oldu.

En kestirme ve en amiyane biçimde, "Bir insana, esini niye öptün diye sorulur mu?" diyorum.

Yani, gerçekten, "Esini niye öptün?" diye aptalca bir soru olur mu? Insan, esini öpmeyecek te kimi öpecek?

Yani, bir köylü, Türkiye Cumhuriyeti köylüsü, Cumhuriyet bayramini kutlamayacak ta baska neyi kutlayacak? Türkiye Cumhuriyeti'nin bir köyü için Cumhuriyet Bayrami kutlamaktan daha dogal ne vardir söyler misiniz?

Üstelik, Terzidere'de Cumhuriyet Bayrami kutlanmasindan öte Cumhuriyet Bayrami yapildi. Yani Terzidere'de 29 Ekim günü tören mören yapilmadi. Tören degildi bizim yaptigimiz. Bayramdi. Terzidereliler o gün disardan gelen yüzlerce konuguyla bayram yaptilar.

Siirler okuduk. Cumhuriyet 85 yasindaydi, ilk siiri okuyan Elif Demiralay 86 yasindaydi. Ikinci siiri okuyan Nazmi Bircan 80'e merdiven dayayanlardan.

Ondan sonra siirler okuyan çocuklar da 06 yasindan 15-16 yasina kadardi. Yani, her boydan, her soydan, her yastan insan Cumhuriyet Bayrami coskusuna katilmisti 2008'in 29 Ekim'inde.

Egitimci-Udi Rafet Kiral aramizdaydi. Uduyla bizlere Atatürk için besteledigi sarkisini sundu. Ayni biçimde egitimci-Udi Necmettin Dindar da Atatürk'ün sevdigi bir eserle, Atatürk için bestelenmis bir eseri seslendirdi.

Hasan Usluasik ustamiz, sazi ve sözüyle halkin huzuruna çikip Hüseyin Çirakman'in ünlü deyisini seslendirdi ve halka böylece bir kez daha "Bugün bize hos geldiniz erenler," dedi.

Yine egitimci Mehmet Budak dostumuz, "Eledim eledim höllük eledim," diyerek Yemen olgusunun acisini agitlandirdi adeta.

Egitimci Ibrahim Tanhan, 1930'lu yillardaki Cumhuriyet coskusunu anlatti sözlerinde.

Kirklareli ADD Sube Baskani Emine Turhan, günün anlamini bir güzel anlatti, açikladi.

Yillardir türküler derledigim Zühre Bastürk ablayla ikimiz, insanlarin bilmedigi yerel türküler söyledik. Budaksiz agaçta tukkuk öter mi, Kizilirmak parça parça olaydin, Alaydan ayrilalim, Seker alalim, dedik. Tam burada bir sanssizlik. Elektrikler kesiliverdi. Zühre ablayla, elektriksiz, mikrofonsuz söyledik üç türküyü. Daha sonra koro içinde Kizilirmak türküsünü yüksek sesle dillendirdik.

Terzidere'den her sabah tasimali sistemle köyden ilçeye tasinan 25 kadar evlât var. Ben onlari sokakta, yolda, toz toprak içlerinde, kislari sabahin köründe Terzidere Cumhuriyet Meydani'nda tirtir titreyerek araba beklerken filan görürdüm. "Bu çocuklar pek bir sey bilmezler. Öylesine gidip gelirler iste," diye düsünürdüm. Cumhuriyet bayrami öncesi cumartesi sabahi topladim onlari köy binasinin üst katindaki salonda. Basladik siirler okumaya. Bir de baktim ki, bir seyden anlamazlar diye önyargi yürüttügüm bu cevherler meger birer hazineymis her biri. O ne güzel siirler okumaydi öyle. Su güzel evlâtlardi siir okuyanlar: Minel Gözde MUTLUER, Seda ÖZCAN, Kader ÜSTÜNALP, Sule ZORLU, Selin BASTÜRK, Anil Berk CAN, Seher BASTÜRK, Leyla Seher ZORLU.

Ve türküler. Bilmem Su Felegin Bende Nesi Var, Kara Basma Iz Olur, Vardar Ovasi, Evrese Yollari ve Ince Giyerim Ince. Benim köyümün içi güzel, akli güzel, cani güzel çocuklari bu kadar mi güzel türküler söylüyormus ta bu zamana kadar ben bundan habersizmisim.

Hele de hele bu çocuklarin Istiklal Marsi'ni bir toplu okuyuslari var ki on kitasini birden. Orada olmaliydiniz da görmeliydiniz bayram günü. Oturan bir tek kisi kalmadi Istiklal Marsi'nin siirsel okunusunun bitiminde. Herkes ayaktaydi ve herkes, elleri kizarincaya kadar alkisliyordu.

Etkinligin sonlarina yaklasinca, KHD-THM KOROSU sahnede yerini aldi ve türküleri sundu. Neler söylediler derseniz? Çanakkale içinde aynali çarsi, Çikayim gideyim Urumeli'ne, Yüksek yüksek tepelere ev kurmasinlar, (solo: Ilhan Özaltan) Çiksama Urumeli düzüne, Dere geliyor dere, Kizilciklar oldu mu, (solo: Begüm Mert)Sevdigim iki gözüm ve  Trakya Karsilamasi.

Bitmedi. Artik bu koro ile özdeslesen bir türkümüz var. Onu her seferinde en sona birakiriz: "Sana hasret sana vurgun gönlümüz. Neredesin Mavi Gözlüm nerde?"

Tam, insanlar bu türkünün coskusuna kendilerini kaptirmisken, Kenan Dogulu CD'si esliginde 10. Yil Marsi girivermez mi devreye!

Artik kim oturur yerinde! Herkes ayakta ve cosku dorukta. Herkesin yüregi zirveye dogru atmakta.

En son ne olur. Tabi ki Halk Oyunlari. Kofçaz Ilkögretim Okulu Halk Oyunlari Ekibi bizimleydi. Bir kez daha costurdular toplumu. Çalistiran Ayse Candemir ögretmenimize sonsuz tesekkürler ediyoruz. Ayni zamanda okulunun ekibini bizlere emanet eden, bizimle olmasini saglayan çiçegi burnunda, gencecik müdire hanim Hilâl Köskeroglu da bir o kadar tesekkürü hak ediyor.

Nasil? Bu isin törenle bir ilgisi var mi?

Yok, yok. Biz o gün köyde tören mören yapmadik. Gören söylesin. Bayramdi o gün. Coskuydu. Yaklasik 15 yildir yasanmayan bir gerçeklikti Cumhuriyet bayrami, Cumhuriyet coskusu. Nihayet yasadik, yasattik. Iste onun için, emin olun çok mutlu, çok huzurlu, çok onurluyuz Terzidere halki olarak.

Yenilerine geliyor sira. Hakkimiz olani yasamak istiyoruz bundan böyle. Hakkimiz olmayani istemedik ki, istemiyoruz ki. Ama hakkimiz olani da lütfen birileri bizlerden, bu halktan kiskanmasin, esirgemesin canim. Ne var bunda?

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol