Vakfin, toprak, su, orman ve tarim konularindaki 19 yillik bilgi birikimi ve tecrübelerinin paylasildigi TEMA Vakfi Eko-Siyaset Bildirgesi’nin, siyasetçilere insani ve ekosistemi birlikte koruyarak yönetmenin formüllerini verdigini kaydeden Dedeoglu, vakfin genel seçim sonrasinda TBMM'de görev alacak milletvekillerinden ve partilerden, eko-siyaset anlayisini benimsemelerini bekledigini ifade ederek sunlari söyledi:
Orman varligimiz 2B, yangin, HES ve madencilik nedeniyle azaliyor
“Birlesmis Milletler Örgütü'nün 1972 yilinda Isveç'in baskenti Stockholm'de 133 ülkenin katilimi ile düzenledigi zirvede, 5 Haziran tarihi ‘Dünya Çevre Günü’ olarak belirlendi. O tarihten bu yana çevre sorunlarina kamuoyunun dikkatini çekmek, halkin katilimini gelistirmek ve politik ilgiyi arttirmak üzere dünya genelinde çesitli etkinliklerle kutlaniyor. Bu çerçevede 2011 yili Dünya Çevre Günü'nü ana konusu ‘Ormanlar Yasam Için Doganin Hizmetinde’ olarak belirlendi. Hafta süresince ormanlarin, suyu koruma, oksijen üretme, iklimi olumlu yönde etkileme, selleri-taskinlari önleme, zengin biyoçesitlilige sahip olma, yapacak ve yakacak ihtiyacimizi karsilama gibi verdigi temel hizmetlerin yasamsal önemine vurgu yapilmasi amaçlaniyor. Dünya genelinde 1,6 milyon insan geçimini ormanlardan sagliyor. Buna karsin her yil dünyamizda 13 milyon hektar, bir baska deyisle Iç Anadolu Bölgesi kadar orman yok ediliyor.
Ülkemizse, dünya genelinde orman varligini arttiran nadir ülkelerden. Ancak, agaçlandirma çalismalari ile agaç varligimiz artarken, 2/B isgalleri ve satisi, yanginlar, doganin hakkini gözetmeyen HES, madencilik vb faaliyetlerle dogal orman varligimiz azalmaya devam ediyor.”
Yeni 2B’lerin olusmasi önlenmelidir
TEMA Vakfi Eko-Siyaset Bildirgesi'nde ormanin, sadece yan yana gelmis agaç toplulugu degil; canli ve cansiz varliklarin olusturdugu topragi, suyu, havayi koruyan bir ekosistem olduguna dikkat çektigini belirten Dedeoglu açiklamasinin devaminda; “Dogal, yasli ve karisik ormanlar, biyolojik çesitliligin ve ekosistem sagliginin teminatidir. Toprak ve su dengesini saglamasi, net karbon birikimini ve oksijen üretim miktarini tutma kapasitelerinin yüksekligi ile ormanlar yasamsal öneme sahiptirler. Ormanlarimizdan sadece yararlanmaya odakli siyaset anlayisi sonlandirilmali; basta Anayasa olmak üzere ilgili yasalarda ve yönetimsel düzenlemelerde ekosistemi her yönüyle koruyan ve sahip çikan degisiklikler yapilmalidir. Ormanlari isgal edenlerin hak sahibi yapilarak ödüllendirildigi anlayistan vazgeçilmelidir. 2/B sorunu satisla degil, insanlari magdur etmeden 'süreli mülkiyet' gibi yeni yöntemlerle çözülmelidir. Anayasa'nin 169/son maddesi ve Orman Kanunu'nun 2/B maddesi kaldirilarak yeni 2/B'lerin olusmasi önlenmelidir” seklinde konustu.
Su Kanun taslagi hazirlandi
Eko-Siyasetin, sadece insanin degil, canli cansiz tüm varliklarin yasam hakkini koruma anlayisina inanmayi gerektirdigini hatirlatan Hakan Dedeoglu, “Toprak Koruma ve Arazi Kullanim Kanunu'nun orijinal taslagini hazirlayan TEMA, Eko-Siyaset anlayisiyla ülkesine ve toplumuna duydugu sorumlulugun geregi temel nitelikli bir Su Kanun Tasari Taslagini hazirlamistir.
Önümüzdeki dönemde bu konu üzerine yogunlasacak ve takipçisi olacaktir. TEMA Vakfi, 5 Haziran Dünya Çevre Günü ve Haftasi'nda topragi, suyu, ormani bereketli ve toplumu mutlu bir Türkiye için, ‘Eko-Siyaset’ diyor” açiklamasi ile cümlelerini sonlandirdi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol