"TEMA yargiya basvurarak Trakya için gerekli olani yapti"

TRAKAB tarafindan Istanbul Büyüksehir Belediyesi’nin bir alt sirketi olan Istanbul Metropoliten Planlama Bürosu’na yaptirilan 1/100.000 ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzasi Revizyon Çevre Düzeni Plani’ni mercek altina alan Türkiye Erozyonla Mücadele Agaçlandirma ve Dogal Varliklari Koruma Vakfi (TEMA) planin iptali için mahkemeye basvurdu.

TEMA Lüleburgaz Gönüllü Temsilcisi Hakan Dedeoglu, Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzasi Revizyon Çevre Düzeni Plani’nda yönetmeliklere göre çevre düzeni planlarinin içermesi gereken birçok noktada eksiklikler, kendi içinde çeliskiler ve planlama ilkelerine tümüyle aykiri kararlar oldugunun tespit edildigine dikkat çekerek “TEMA yargiya basvurarak Trakya için gerekli olani yapti” diye konustu.

TEMA, söz konusu planin iptali için yaptigi basvuruda, “Mevzuata göre, karar ve hükümleriyle alt ölçekli planlari yönlendiren çevre düzeni planlarinda olmasi gereken detaylari içermedigi tespit edilen 1/100000 ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzasi Revizyon Çevre Düzeni Plani son derece yetersizdir ve alt ölçekli planlari, planlama ilkeleri dogrultusunda yönlendirecek nitelikte degildir” dedi. TEMA’nin sayfalarca basvuru dilekçesinden bazi ayrintilar söyle:

“Mera Kanunu kapsaminda korunmasi gereken, hayvancilik açisindan da önemli, mera alanlarinin Plan üzerinde gösterilmedigi tespit edilmistir. Sürdürülebilir çevre açisindan son derece önemli bu tip alanlarin plan üzerine islenmeden korunmasi imkansizdir.

Çayir-mera alanlarinin Plan üzerine islenmesi gerekmektedir. Planda sit alanlari türlerine göre ayrilmadan “sit alani” lejandi altinda gösterilmektedir. Planda, sit alanlarinin türlerine göre ayrilarak gösterilmesi ve bu alanlara yönelik koruma kararlarinin alinmasi gerekmektedir.”

“Planda, turizm tesis alani, günü birlik turizm alani, mesire alanlari gibi turizm ve rekreatif amaçli kullanimlar gösterilmemektedir. Kontrolsüz gelismeleri durumunda dogal çevre üzerinde geri dönüsü olmayan zararlara sebep olabilecek bu tür arazi kullanimlarinin, koruma kullanma dengesi içinde gelismesini saglayacak kararlarin Plan üzerinde gösterilmesi gerekmektedir.”

“Trakya’da planli, plansiz, tek tek veya belli bir alanda toplanmis sanayilerin neden oldugu çevre kirliligi, kontrolsüz yer alti su tüketimi, tarim alanlarinda yapilasma baskisi, özellikle Tekirdag’da yogunlasan sanayi alanlarin çevresel etkileri gibi son derece ciddi tehditler bilinmesine ragmen Planda tam tersi bir yaklasimla yeni sanayi alanlarinin açildigi, kaçak sanayilerin yasallasmasini saglayacak önerilerin getirildigi, çevresel kirlilik kaynagi sanayilere karsi yeterli önlemlerin alinmadigi görülmektedir. Insan ve çevre sagligini dogrudan etkileyen bu tip konularda yetersiz kalan 1/100000 ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzasi Revizyon Çevre Düzeni Plani, Çevre Düzeni Planlarina Dair Yönetmelik’in 1. maddesinde de belirtildigi üzere, “çevre kirliligini önlemek amaciyla nazim ve uygulama imar planlarina esas teskil etme” özelligine sahip degildir.”

“Plan Açiklama Raporu 1.2. Bölüm sayfa 3’te yeni sanayi alanlarina izin verilmeyecegi belirtilmesine, 2.7. Bölüm sayfa 41’de “Yeni sanayi alanlarinin açilmasi yerine öncelikle, daha önceden planli bos olan sanayi alanlarinin doldurularak tarim topraklarinin kullanilmamasi, yüzey ve yeralti su kaynaklarinin miktar ve kalite açisindan korunmasi” hedeflenmesine, 2.10.29. Bölüm, sayfa 57’de “Sanayi gelisimi üst ölçek plan kararlarina uygun olan mevcut planli sanayi alanlari ile sinirlandirilacak ve yeni sanayi yatirim taleplerinin planli bos sanayi alanlarinda yer seçimleri tesvik edilecektir.” denmesine ve 2.11.6. Bölüm, sayfa 74’te yer alti suyu beslenme alanlari (YAS) ile ilgili olarak “bölgenin kuzeyinin sanayi alani olarak yapilasmasina izin verilmeyecek” denmesine ragmen: Trakya Üniversitesi tarafindan yapilan ve 2004 yilinda ilgili Bakanlikça onaylanan “1/100.000 ölçekli Trakya alt bölgesi Ergene Havzasi Çevre Düzeni Planinin” aksine, Edirne Belediyesi mücavir alan sinirlari içerisinde E-5 karayolu, Tayakadin yolu ve devlet demiryolu ile çevrili (Pafta E-17; Havsa: dogu 472446 – kuzey 4605455, Trenyolu: dogu 473893 – kuzey 4603580, Trenyolu kavsak: dogu 470442 – kuzey 4606672 cografi koordinatlarina sahip alan) 2511 dekar mutlak tarim alaninin sanayi alani olarak belirlendigi görülmektedir. Alan ayni zamanda yer alti suyu beslenme alanidir.”

“Plan Açiklama Raporu, 1.2.2.2-c Bölüm, 24. sayfa, birinci paragrafta “…ve plansiz-kaçak sanayilerin kosullu tasinma sartlari (planli alana tasinmalari ya da mevcut kullandiklari alan büyüklükleri kadar bir alani tarimsal topraga kazandirmalari kosullari) ile sanayi alanlarinin rehabilitesi saglanacaktir.” denmektedir. Tarim topraklari, sürdürülebilir yasam açisindan korunmasi son derece önemli topraklardir.”

“1/100000 ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzasi Revizyon Çevre Düzeni Plani Plan Açiklama Raporu, 1.2. Bölüm, 3. sayfada belirtildigi üzere, Planin temel ilkelerinden biri “tarimsal kalkinma ve nüfus kaybinin önlenmesi” olarak belirlenmesine ragmen, Planda tam tersi kararlar alindigi görülmektedir. Tarim alanlari korunmadan tarimsal kalkinmanin mümkün olamayacagi unutulmamalidir.”

“Plan Açiklama Raporu, 2.11.3.9. Bölüm, sayfa 65’te Tarimsal Organize Bölgeleri (TOB) ile ilgili olarak, “Tarimsal Organize Bölgeler (TOB) içerisinde tarim ve hayvanciliga dayali sanayi alanlarindan olusacak Tarimsal Ihtisas OSB alanlari toplam TOB alaninin en fazla %10’unu olusturacak ve TOB alani içerisindeki Tarimsal Niteligi II. Öncelikli Korunacak Alanlar ve Tarimsal Niteligi Sinirli Alanlar üzerinde yer alabileceklerdir. %10luk alan içindeki yapilasma esaslari alt ölçekli planlarda belirlenecektir.” denmektedir.

Bu madde tarim alanlarinin zamanla sanayi amaçli yapilasmasina neden olabilecektir. Tarim topraklarinin korunmasi, yapilasma baskisi altinda kalmamasi için bu maddenin iptal edilmesi gerekmektedir.

Bu tip alanlarda, tarim alanlarinin zarar görmemesi açisindan, uygulamaya yönelik kararlar, kisitlamalar net bir sekilde belirtilmelidir.”

“Kati atiklarin bertarafi Trakya’nin dogal çevresini tehdit eden bir diger ciddi sorundur. Bölgede düzenli depolamaya geçilmemis olmasi, kati atiklarin vahsi depolama yöntemi ile bertaraf ediliyor olmasi insan ve çevre sagligini tehdit etmektedir.

Bu yüzden, Türkiye genelinde oldugu gibi, Bölgedeki illerde kati atik birlikleri kurularak düzenli depolama alanlarinin olusturulmasi amaçlanmistir. Insan ve çevre sagligini korumak için kurulacak olan düzenli depolama alanlarinin yer seçimi ve atik bertaraf yöntemleri, yanlis kararlar yüzünden, yine insan ve çevre sagligini tehdit edecek sonuçlar dogurabilmektedir.

Düzenli depolama alani için yer seçimi yaparken tarim topraklari, yer alti suyu beslenme alanlari gibi hassas alanlara dikkat edilmelidir. Atik bertaraf yönteminin seçiminde de dogal çevreyi en az etkileyecek yöntemler seçilmelidir. Örnegin yakarak atik bertaraf yöntemi, dogal çevre üzerindeki olumsuz etkileri yüzünden pek tercih edilmeyen bir yöntemdir.”

“Lüleburgaz’da, otoyol yapiminda dolgu malzemesi temini için açilan çukurluk alanda önerilen teknik altyapi alani, gerek Tatarköy Göletine yakin olusu, gerekse de Çorlu-Çerkezköy’de yogunlasan sanayi tesislerinin tehlikeli atiklarinin Bölgeye yönlendirilmemesi konusunda gerekli plan hükümlerinin olmayisi insan ve çevre sagligini tehdit edecek sonuçlara yol açacaktir. Her ne kadar plan notlarinda gözükmese de, arazide fiili çalisma baslatildigindan burada iptal konusu edilmistir.”

“Önerilen “teknik altyapi alanlari” tarim alanlari ile DSI’den alinan verilerine ragmen yer alti suyu besleme alaninda yer aldigindan ve Plan Açiklama Raporunda atik bertaraf yöntemleri ile kati atik türlerine iliskin belirsizlikler bulunmasi bu alanlarda sanayi atigi bertaraf tesisi, atik yakma tesisi gibi kullanimlarin yer almasinin önünü açtigindan: Plan Açiklama Raporu, 2.9. Bölüm, sayfa 52’de “teknik altyapi tesisleri” tanimindaki “atik bertaraf ve depolama alanlari ile transfer alanlari” bölümü, Plan    Açiklama Raporu, 2.9. Bölüm, sayfa 53’te, “kentsel ve bölgesel donati alani” tanimindaki “atik depolama” bölümü, Planda, Çorlu, Uzunköprü, Lalapasa ve Kirklareli Merkezde tarim alanlari ve YAS’da teknik altyapi alani önerilen bölümü ve Plan Açiklama Raporu, 2.10.18. Bölüm sayfa 56’da “endüstriyel” kelimesinin iptal edilmesi gerekmektedir. Ayrica, Plan Açiklama Raporunun atik bertaraf ve depolama alanlari ile ilgili bölümüne, Bölgede, insan ve çevre sagligi açisindan son derece zararli, sanayi atiklari bertaraf tesislerinin yapilmasina engel olacak açiklamalarin eklenmesi ve Plan üzerinde de teknik altyapi, atiklar ve donati alanlari ile ilgili kullanimlarin ayri ayri gösterilmesi gerekmektedir.”

Plan Açiklama Raporu, 2.11.2.2. Bölüm, sayfa 61’de, orman alanlarini yanginlardan korumak için “koruma bantlarinin” olusturularak bu alanlarda yapilasmaya izin verilmeyecegi belirtilmektedir. Orman alanlarindaki yangin emniyet serit ve yollari Orman Genel Müdürlüklerinin çalisma kapsaminda yapilamakta ve sahalar ile ilgili harita ve planlarda gösterilmektedir. Maddede sözü geçen “Koruma Bandi” kavraminin, siçrama riskinin oldugu durumlarda sinirin orman alani olan tarafindan mi yoksa yerlesim alanlarindan mi ayrilacagi açikça belirtilmemistir.

Her ne kadar, orman alanlarinda yapilasmaya zaten müsade edilmedigi gibi orman alanlarindaki koruma bandi çalismalarinin Orman Genel Müdürlükleri tarafindan yapiliyor olmasi dolayisi ile bu koruma bantlarinin orman sinirina bitisik olan yerlesim alanlarindan ayrilacagi anlasiliyor olsa da, ifadeyi kuvvetlendirmek ve orman alanlarinin bütünlügünü korumak adina söz konusu maddenin asagidaki sekilde düzeltilmesi gerekmektedir: 

“Orman alanlarinda olabilecek yanginlarin yerlesim alanlarina ve yerlesim alanlarinda olabilecek yanginlarin orman alanlarina siçrama risklerine karsi alt ölçekli planlarda, orman sinirina bitisik alanlardaki yerlesim alanlarinda “Koruma Bandi” olusturulacak ve olusturulan bu bant içerisinde yapilasmaya izin verilmeyecektir.” Dolayisiyla, bu konuda net hükümler içermeyen plan, planlama hukuk ve ilkelerine aykiridir.”

“1/100000 ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzasi Revizyon Çevre Düzeni Plan Raporu’nda madencilik faaliyetleri ile ilgili olarak, yeni maden sahalari için ruhsat alimini kisitlayacak hiçbir açiklama bulunmamaktadir. Oysa, TEMA Vakfi tarafindan Çevre ve Orman Bakanligi aleyhine 1/100.000 ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzasi Çevre Düzeni Plani Plan Raporunun maden ruhsatlari ile ilgili bölümünün iptali için açmis oldugu davanin sonucunda, Danistay 6. Daire E. 2007/9561 Esas no.lu davada önce yürütme durdurulmus bilahare de iptal karari verilmistir.

1/100000 ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzasi Revizyon Çevre Düzeni Plani ve Plan Raporunun madencilik faaliyetleri ile ilgili bölümünün Danistay karari dogrultusunda düzeltilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, madencilik faaliyetleri ile ilgili düzenlemeler planlama ilkelerine ve Mahkeme kararlarina aykiridir.”

“Bölgedeki önemli doga alanlarindan biri de Meriç Deltasidir. Delta, Yunanistan-Türkiye sinirindaki genis sazliklar, mevsimsel batakliklar, tatli ve tuzlu göller ile tarim alanlarindan olusan bir sulak alan sistemidir.”

“Görüldügü üzere, ekolojik açidan son derece hassas olan Meriç Deltasi için gerekli koruma kullanma kararlarinin alinmasi gerekirken, Plan Açiklama Raporu, 1.2.2.2-f Bölüm, 33. sayfa, ikinci paragrafta Enez’de yat turizminin gelistirilecegi belirtilmesi ve Plan paftasinda yat limani önerilmesi mevzuata, taraf olunan uluslar arasi sözlesmelere (Ramsar Sözlesmesi) ve planlama ilkelerine aykiridir.”

“Dogal çevre üzerinde geri dönüsü olmayan zararlara sebep olacak bu tip kararlarin iptal edilmesi gerekmektedir. Ayrica, Büyük ve Küçük Gala Göllerinin de plana islenmesi gerekmektedir. “

“Bulgaristan siniri yakininda, Karadeniz sahil seridinde yer alan Igneada Ormanlari, yüksek biyolojik çesitlilik potansiyeli nedeniyle “Önemli Bitki Alani” (ÖBA) ve “Önemli Kus Alani” (ÖKA) ilan edilmistir.                     

Ayrica, Türkiye’de az sayida bulunan subasar ormanlarinin (longoz ormanlari) en iyi korunmus örnekleri bu alanda yer almaktadir. Bu alanlar ayni zamanda, Bern Sözlesmesi’ne göre tehlike altinda olan habitat tipi olarak tanimlanmaktadir. 

Igneada, longoz ormanlari ile birlikte sulak alanlar ve kiyi kumullarinin olusturdugu zengin ekosistemleri barindiran ve Avrupa ölçeginde dogal özelliklerini halen koruyan sinirli sayidaki örneklerden biri oldugundan ve alanda görülen endemik ve nadir bitki türlerinden 3'ü küresel ölçekte, 4’ü Avrupa ölçeginde tehdit altinda bulundugu tespit edilip, diger türler nadir ve tehdit altina girebilir kategorilerinde degerlendirildiginden, alana yönelik son derece ciddi koruma kararlarinin alinmasi gerekmektedir.”

“Ayrica, alani besleyen derelerin suyunu Istanbul’a aktarmak amaciyla ISKI tarafindan Istranca Daglari’nda planlanan barajlar alan üzerindeki en ciddi tehdittir.”

“Plan Açiklama Raporu 1.2.2.2-f Bölüm, 33. sayfada Demirköy’de yat turizminin gelistirileceginin belirtilmesi, Planda Igneada’da yat limani önerilmesi ve ISKI Barajlarinin Plana islenmesi mevzuata, uluslar arasi sözlesmelere ve planlama ilkelerine aykiridir. Balikçilik ve turizm için, dogal çevreye zarar vermeden, mevcut limanin iyilestirilmesi önerilebilir ama ekolojik açidan bu kadar hassas bir alanda yat turizminin gelistirilmesi adina marina önerilmesi kesinlikle kabul edilemez.”

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol