TEMA; “İğneada’ya yapılması planlanan liman, bölge için tehdittir”

TEMA İl Temsilciliği geçtiğimiz Pazar günü İstanbul ve Kırklareli’nden gelen 175 tema gönüllüsü ile birlikte İğneada'yı, Longoz'u, Beğendik ve liman alanlarını gezdi.
Daha sonra bölgeye yapılması planlanan liman hakkında bir basın açıklaması yapan Ali Haluk Korur önderliğindeki TEMA İl temsilciliği, söz konusu limanın İğneada ve çevresi için bir tehdit oluşturduğunu belirtti.
Bu arada TEMA gönüllüleri yine aynı bölgeye yapılması gündeme gelen nükleer santral ile ilgili olarak da açtıkları “Nükleer’e Hayır” pankartları ile tepkilerini ortaya koydular.

Yapılan basın açıklamasında şunlar kaydedildi;
“Demirköy ilçesine bağlı İğneada, lagünler, tatlı ve tuzlu su gölleri, alüvyal subasar ormanlar, çayırlar, kıyı kumulları ve sığ deniz kıyılarından oluşan farklı habitatları ile çok zengin biyolojik çeşitliliğe sahiptir. Bölgedeki geniş kumul alanı, aralarında endemik türlerin de bulunduğu birçok kumul bitkisinin yaşam alanıdır.
Türkiye’nin taraf olduğu, kısaca Bern Sözleşmesi olarak bilinen, Avrupa'nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma Sözleşmesine göre taraflar, sözleşmenin ek listelerinde yer alan türlerin doğal yaşam alanlarıyla birlikte koruma altına alınması amacıyla gerekli idari ve yasal önlemleri almakla yükümlüdür. Bölge, sözleşme ile koruma altına alınan türlerin de yaşam alanlarını içermektedir.
Görüldüğü üzere, İğneada sadece ulusal ölçekte değil, uluslararası ölçekte de korunması gereken bir bölgedir. Ancak, bölgede yapılması planlanan liman, mevsimsel subasar ormanları, bataklıkları, tatlı su gölleri ve kıyı kumullarını bir arada bulunduran ender ekosistemlerden biri olan İğneada bölgesini tehdit etmektedir.
ÇED Raporunda, projenin amacı Vize İlçesi, Evrencik Köyü, Papazpınarı Mevkiinde bulunan çimento fabrikasında üretilen klinkerin Avrupa ülkelerine ihracı, ayrıca bölgedeki tarım ve sanayi ürünlerinin tahmil ve tahliyesi olarak belirtilmiştir. Bu bölgede tarımsal ürün naklini gerektirecek bir üretim yapılmamaktadır. İç bölgelerdeki ihtiyaçlar için Tekirdağ ilindeki limanlar ihtiyacı karşılayabilir niteliktedir.
Çevre düzeni planlarında da böyle bir ihtiyaç görülmemektedir. Sanayi ürününden kastın ne olduğu açıkça belirtilmemiştir. Ayrıca, ÇED raporunun 2.9. maddesinin başlığından projenin işletme aşamasında kömür de taşınacağı anlaşılsa da, raporda bu yönde herhangi bir bilgiye yer verilmemiş ve bu konu belirsiz bırakılmıştır.
Yine ÇED raporunda, nakliye için mevcut karayolunun kullanılacağı belirtilmektedir. Dolayısıyla, nakliye güzergahı, GEF II Projesi kapsamında yer alan Erikli Gölü Doğal Sit Alanının güney sınırı içerisinden geçen mevcut karayolunu izleyerek Mert Gölü Doğal Sit Alanının kuzey sınırına paralel olarak geçmektedir.
Ayrıca, yine raporda trafik yükünün mevcut yollarca çekilebileceği belirtilmektedir. Oysa ki yaz aylarında ve özellikle tatil günlerinde Demirköy –İğneada arasındaki yol halen mevcut trafik yükünü kaldıramamakta ve sık sık tıkanmaktadır.
Hele İğneada yerleşim merkezi içersinden geçen yol tam anlamıyla felç olmaktadır. ÇED raporu düzenlenirken limanın getireceği taşıt yükü 365 gün 24 saate dağıtılarak hafif gösterilmeye çalışılmıştır. Ayrıca dolu ve boş gidiş dönüş tam olarak dikkate alınmamıştır.
Ayrıca bölgenin turizm potansiyeli de söz konusu projeden olumsuz etkilenecektir. Buraya yapımı düşünülen Liman işletmesinin ÇED raporunda yapılan değerlendirmede bu bölgenin yani Karadeniz bölgesinin yaz mevsiminin kısa olduğu ve bu nedenle turizm potansiyelinin düşük olduğu belirtilmiştir. Öncelikle bu görüş yanlış bir görüştür.
Aynı sahil Bulgaristan’da devam etmektedir ve Bulgaristan’ın bu bölgede ağırladığı turist sayısının ne kadar yüksek olduğu herkesin malumudur.
İğneada iç turizme hitap etmektedir ve zaten iç turizmin süresi de okulların açılış kapanış tarihlerine bağlıdır. İğneada’da 2015 yılında yaz sezonunda giriş çıkış yapan araç sayısı da bölgenin turizm potansiyelini ortaya koymaktadır. Özetle İğneada liman inşaatı İğneada’daki turizmi öncelikle ulaşım güzergahı ve özellikle şehir merkezinden geçiş güzergahı nedenleriyle olumsuz etkileyecektir.
Çünkü ÇED raporunda bu hususlar sağlıklı araştırılmamış üstü örtülü geçiştirilmiştir. TEMA Vakfı, sürdürülebilir yaşam adına, doğal varlıkların korunması için, söz konusu limanın yapım nedeni olan çimento fabrikasına karşı da uzun yıllar hukuki mücadele yürütmüştür.”

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol