TAVSANTEPE

Zaman Osmanli dönemi. Yillar Balkan Savasi yillari.
Bu kez yer Tavsantepe.
Tavsantepe, Kirklareli'yin Vize'sinde, tarihin derinliklerinde kana, cana, kursuna, baruta doymus, bikmis bir alan.
Balkan Savasi sirasi, Osmanli Ordusu, "Yedi Düvel"in habercileriyle bogusmaya, savasmaya, bilek güresince onur savasimina basladigi yillar...
Osmanli Ordusu, Edirne'de bozguna ugrayip dagilmaya yüz tutunca... Istanbul'dan donatim takviyesi de gelmiyor, gelemiyor...
Savas, Vize taraflarina kayiyor.
Bu, tarihi çok çok eskilere, çok çok derinlere uzanan beldede...
Yunan ve de Bulgar ordulari kiyasiya vuruyor. Çünkü onlar sirtlarini öyle bir yerlere dayamislar ki... Bugün dost... Dost olmasak bile dost görünmeye gayret ettigimiz bu kesimler, bu zümreler...
Sirtlarini öyle bir yere, öyle bir yerlere dayamislar ki... Amansiz araliksiz vuruyorlar.
Tarihin derinliklerinden günümüze gelene dek, bire bir savasmaktan kaçinanlar, hep elçi göndermislerdir bu topraklara. Bu atesi tutmak, desmek için hep masa kullanmislardir.
Çok özür diliyorum ama, günümüzün Irak'taki ABD'si, o zamanin batililarina, o zamanin Avrupalilarina göre çok daha namuslu davranmakta bir yere kadar. Hiç degilse, kitalar ve okyanuslar asiri bir yerde yine de kendi askerini, kendi Coni'sini kullanmaktadir.
Özellikle Balkan Savasi'nda ve Kurtulus Savasi'nda hep figüran kullanmistir Avrupa. Bu figüran da hep Bulgarlarla Yunanlar olmustur ne kerameti varsa!.. Hani, hep vaat, hep umut...
Günümüzde birileri Yunan komsumuza halâ ütopik "Bir Istanbul Masali" anlatiyor ve yasatiyorsa...
Istanbul'dan takviye de alamayinca, Osmaniye Alayi çok ciddi bir darbe aldi o zaman. Çok aci bir yipranis gerçeklesti. Bir günde binlerce can devrildi topraga. Binlerce yigidin temiz kaniyla sulanan bu topraklarda, Küçükova mevkiinde...
Su gibi akan kan, Poyrali-Sogucak arasindaki derede sel olusturdu adeta.
Koca Yusuf demisler, yigidin has'i... Mermisi tükenmis.
Süngü takip sürdürmüs namus ve vatan kavgasini.
Süngüsü kirilmis, dipçik kullanmis.
Karsisinda "Yedi Düvel"in kuklalari, öncüleri. Kursun mu dayanir? Süngü mü yeter, dipçik mi keser amansiz araliksiz saldiriyi? Binlerce yigitle birlikte topraga cansiz düsmüs sonunda. Dereden sel gibi akan kana bir zerre de Koca Yusuf katmis. Osmaniye Alayi'nin tamami kirilmis, savas alanindan silinmis.
Geriye ne mi kalmis?
Simdi buralarda eski mevziiler var. zamanla içine zor girilip çikilirdi. Simdilerde çesitli nedenlerle nispeten düzlendi.
Dahasi... Buralardan toplanan kursun, bakir ve sarapnel parçalari, yillarca yöre halkinin geçim kaynagi oldu.
Geçmis yillarda tarlalarda akla zarar miktarda eski savas malzemeleri bulunurdu. Mermisiyle, silahiyla, süngüsüyle vs...
Yakin zamana gelene kadar çocuklar buralardan topladiklari gerçek mermileri atese atar, patlatir, oyun malzemesi yapardi.
Üç dört yil önceki orman yangininda burada sayisiz mermi patladi.
Iste burada...
Sogucak köylüleri
04 haziran 2006 Pazar günü toplanacaklar. 11. Geleneksel Kir Etkinligi'nde birlikte olacaklar.
"Bulusmak dilegiyle!" diyorlar.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol