Mustafa Kemal tarihçi degildi ama tarih ile bulusmayi gaye edinmisti. Tarih Bilmi’ne gerek duyuyordu. Zira tarihten ders alinmasina, tarihin ders verdigine inaniyordu. Ayrica Türk Ulusu’nun Masaldan Gerçege bir tarihe dayanmasi gerektigini düsünüyordu. Bütün bu nedenlerle Cumhuriyetin ilanindan sonra tarihle mesguliyete öncelik verdi ve bu amaçla TÜRK TARIH KURUMU’nu kurdu. Tarih kongreleri yapti ve bu konuda bilim adamlarini, tarihçileri arastirmaya yönlendirdi. 1934 yilinda bunlari yaparken, yaptirirken 1936 yilinda Kirklareli, Vize, Lüleburgaz gibi yerlerde arkeolojik kazilar yaptirdi. Buralarda o kadar önemli uygarlik eserleri bulundu ki bu eserlerin, buluntularin Kirklareli Müzesi’nde korunmasinda, sergilenmesinde sakinca görülmüs, bundan dolayi eserler bulunduklari yerin müzesine yani Kirklareli müzesine verilmemislerdir.Kirklareli’nde bulunan bu eserler ANADOLU UYGARLIKLARI kapsaminda Istanbul’da korunmaktadirlar. Kirlareli’nin Kurudere mermer ocoklarinda bulunan Romali bir yöneticini esine ait Mermer Heykel ise Edirne Müzesi’nde bulunmaktadir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün tarihe düskünlügü, tarih ile ilgilenmesi bosuna degildi. Hem ulusu bir tarihe dayandirmak, hem tarihten ders almak, tarih bilgi ve bilinci yaratmak gayesi idi. Hatta bir yerlerde okumus ve yazmistim, ATATÜRK hastalgi sirasinda Kirklareli’nde bulunan bu arkeoljik eserleri Dolma Bahçe Sarayi’nda yataginin basucuna getirtmis ve bunlari son bir defa daha görmek istemistir. Bu olayi 1976 da Çagrildigim Ankara’da, Türkiye Büyük Millet Meclisi Anitlar Önfikir Toplantisi sirasinda yakini Prof. Dr. Afet Inan’a sormustum. Çünkü bu kazilar sirasinda Afet Inan Kirklareli’ne gelmis, çalismalar hakkinda bilgi alip, Atatürk’e götürmüstür.
Biz dünyada çok okuyan uluslar toplulugundan ne yazik ki degiliz. Kalemi kagidi unutmus, kitaba mesafe koymus bir halkiz. Hatta biryerde söylemis ve bir yazimda belirtmistim, “ PEYGAMBERIN ÜMMETI, MUSTAFA KEMALIN MILLETI OKUMUYOR” demistim de bir bilim adami, “Hocam bu cümleyi hatira defterime yazdim, altina imzanizi atarmisiniz” önerisinde bulunmustu.
Insanlarimiz niye okumazlar? Ülkeyi yönetenler tarihten niye ders almazlar? Bunun birçok nedenleri var. Kitap okumayanlar, okumadan da bilgi sahibi olduklarina inanmislardir. Tarihten ders almayanlar ise yaptiklarinin dogruluguna inanmislardir. Okumamazlik, tarihten ders almamak burada dügümlenmistir. Onun için ilerlememiz hiz kazanmamistir. Bizden geri olan ülkelerin bugün onlarin arkasina düsmüsüzdür. Var mi yeryüzünde okumayan bir halkin uygarlastigi? Böyle bir olay görülmüs müdür? Görülmemistir. Galiba olmayan bir seyi biz dünyaya göstermeye çalismaktayiz.
Ülkeyi yönetenlerin konusmalarina bakin. Söylediklerinde bir derinlik, bir boyut, bir evrensellik, bir gerçeklik var midir? Bir bilim adami siyasilerin son 20 yilda söylediklerini arayip taramis, zamanin 14 yilinin konusmakla geçtigini hiçbir seyin yapilmadigini ortaya çikarmistir. Hatta Osmanli Devleti’ni çok konusanlarin batirdigini söylerler. Kimlerdi onlar? 1908 ittihatçilari idi. Baslarinda Talat Pasa, Enver Pasa, gazeteci yazar Hasan Cemal’in dedesi Cemal Pasa vardi. Hasan Cemal Cumhuriyet Gazetesinin Genel Yayin Müdürü iken ona takilirlardi; “Deden bir imparatorlugu, sen cumhuriyeti batirdin” derlerdi. Ne diyelim, Tanri sonumuzu hayir eylesin. Tarihten ders almayanlari bildigi gibi yapsin.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol