Günlerden Pazar… Havada yağmur bulutları… Kırklareli Öğretmenevi bahçesindeyim. Yarın 29 Ekim 2012… Cumhuriyet Bayramı Etkinliklerle Kutlanacak.. Önce Saltanat kaldırıldı. (1 Kasım 1922) 29 Ekim 1923 günü Cumhuriyet ilan edilerek Türkiye Cumhuriyeti devletin yönetim biçimini kabul etti. Reformlar, yenilikler devam etti. Yeni bir devletin kuruluşu adım adım oldu…
Savaşlardan bitkin, yorgun, yoksul çıkan halka hizmet yeni bir anlayışla başladı. Yeniyi kurmak zordu. Halkın cehaleti büyüktü. Padişahlık bitmişti.
Ankara yeni devletin başkenti olmuştu. Balkanlardan, Kırım'dan, dört bir yandan yeni Türkiye'ye gelen göçmenler, muhacirler vardı. Mübadeleyle Yunanistan'dan pek çok aile Rumların terk ettiği yerlere iskân edilmişti.
Yugoslavya'dan serbest göçmenler Trakya'ya, Anadolu'ya yerleştirilmişti. Yeni bir yaşam kuruluyordu. Yaşamın her anı çiledir aslında… Yeni yaşamlar kurulurken komşuluk, dayanışma, imece, muhabbet, saygı, sevgi yeniden yeşeriyordu.. Yeni bir devlet doğuyordu..
93 Harbi, Balkan Savaşı muhacirleri Birinci Dünya Savaşı'nın yıkıntısının arkasından Türkiye toprakları işgale uğramıştı. 15 Mayıs 1919 günü Yunanlılar İzmir'e çıkarma yapmıştı. Gazeteci Hasan Tahsin (Osman Nevres) ilk kurşunu Yunan bayrağını taşıyan işgalci askere sıkmıştı.
Hasan Tahsin şehit edilmişti. İlk Kurşun Heykeli İzmir'de Kordon Boyu'ndadır.
1978 yılında İzmir'de asker olan kardeşim Mefail Demiraco askerken yanına uğramıştım. İzmir harika bir şehirdi. İzmir fuarını gezmiştim. Güzel bir konseri akşam izlemiştim. Çöp kebabı nefisti. İlk Kurşun Heykeli'nin Tarihsel Hikayesini Araştırmıştım. İzmir Selçuk'ta tarihi mekanları gezmiştim. Selçuk Müzesi tarihin damarlarından seslenir gibiydi.. Meryem Ana'ya bir ekmek arabasıyla çıkmıştım. Ağaçlar içinde tuğla bir binada mumlar yanıyordu. İlk Hıristiyanlar Roma Valilerinin zulmü altında yaşamaya çalışıyordu. Aslanların önüne atılan ilk Hıristiyanlar parça parça edilirken zalim Roma Vali ve halkı sevinç içindeydi. Büyük Theodosius Hıristiyanlığı resmi din olarak kabul edince Hıristiyan yoksul halk hürriyetine kavuşmuştu.
Yüce peygamberimiz de Müslümanlığı yayarken ilk Müslümanlar büyük acılar çekmiştir…
İnsanlık tarihi insanlığın acılı tarihinden başka bir şey değildir. Bir tarih öğretmeni olarak geçmişe baktığımda hüzünlenirim.
Her dönemin bir romanı, hikayesi vardır. Destansı yaşamların, milletlerin gerçek hikayelerinde güzel umutların parıltısı vardır.
Hayatın her alanında insanlık yaşam kavgasında evlatları için mücadele ederken, ekonomik krizlere yakalanabiliyor.
İnsanlığın, devletlerin yaşamlarında gerçek bir romanın hikâyeleri de vardır…
Tarih Milletlerin, İnsanlığın Hafızasıdır… Belleğidir. Bir Şiirim: | Rüzgârlar fısıldar/ Yalnızlığım şarkı söyler/ Derdimi anlatsam/ Derdimi söylesem/ Dinler misin beni/ Yaşam tutkudan başka nedir ki/ Hayat akıp giden bir nehir gibi/ Sevginin ışığında/ Yürümek…/ En güzeli…|
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol