TARİHSEL TÜRKİYE CUMHURİYETİ HEDEFLERİ OLAN BİR CUMHURİYETTİR

Türkiye Cumhuriyeti "Fırsat çıkmışken Cumhuriyet ilan edelim" diyenlerin düşüncesinden doğmuş değildir. Nasıl ki Mustafa Kemal iki bin   yıllık Türk tarihinin çıkardığı bir BÜYÜK DEVLET ADAMI ATATÜRK OLAYLARIN VE TARİHİN ÇIKARDIĞI müstesna bir insan ise, Cumhuriyet de ortaya bir MUZ CUMHURİYETİ olarak çıkmamıştır. Türklerin Cumhuriyeti tarihin, şartların, gerek ve gerçeklerin doğurduğu bir Cumhuriyettir. Cumhuriyet bir amaçla doğmuştur. Kültürleşmek, yüksek eğitim düzeyinde ÖĞRENİM VE EĞİTİM görmüş olmak başta gelmektedir. Bu amaç ve hedeflere      ulaşabilmek için Türk ulusunun "DÜŞÜNCE COĞRAFYASI"nı ve ZİHNİYETİNİ DEĞİŞTİRMEK öngörülmüştür. Bu bakımdan Türkiye'de yaygın ve örgün eğitim büyük önem taşımaktadır. Mustafa Kemal'in Milli Mücadelenin daha başlarında eğitim sorununa el atması, Osmanlı'dan devren gelen bir avuç eğitimci ve öğretmenle soruna çareler      araması eğitime olan ihtiyaç nedeniyledir. Bu nedenle Türkiye'de Cumhuriyeti kuranlar eğitime İNSAN OLMAK MİLLET OLMAK DAVASI olarak     bakmışlardır.
Türkiye Cumhuriyeti'nin sıradan bir cumhuriyet olmayışının başka nedenleri de vardır. Şüphesiz Cumhuriyet bin yıllık bir tarihin, bir serüvenin, mücadele ve direncin ürünü olunca, bu tür bir cumhuriyete SIRADAN CUMHURİYET gözüyle    bakmak yanlış olur. Cumhuriyeti böyle görenler, cumhuriyeti böyle düşünenler varsa düşüncelerini değiştirmelidirler. "Türk Ulusunun cumhuriyeti dünyadaki cumhuriyetlerin (FRANSA CUMHURİYETİ HARİÇ) benzeri değil, SIRADIŞI OLANI'dır" Gerçi insanlarımız Cumhuriyeti, bir Fransız'ın   cumhuriyetlerini kutladıkları gibi kutlamaktan, Cumhuriyet bilgi ve bilinci donanmış olmaktan   uzaktır ama onun kendine mahsus bir CUMHURİYET SEVGİSİ vardır ve onunla hedefe varmaya çalışmaktadır. Cumhuriyeti MUZ CUMHURİYETİ haline getirmeye çalışanlar yok mu, var elbet. Bu cumhuriyet, 1923 yılında muhalefeti ile doğduğu için, MUHALİF DÜŞÜNCELER'E alışık ve onları göğüsleyecek kadarda güçlüdür. Çünkü, Türkiye Cumhuriyeti bir ORTADOĞU CUMHURİYETİ değildir. Mustafa Kemal onun bir Ortadoğu Cumhuriyetlerine benzememesi için LAİKLİĞİ ve KÜLTÜRÜ temeline koymuştur. Şahların, Şıhların, Şehlerin cumhuriyeti olmayacağını da söylemiştir.
Ülkemizde bazı düşünce sahipleri ve onların çevreleri Cumhuriyetin geç doğduğuna vurgu     yapmaktadırlar. Bu noktada tarihi iyi bilmek gerekir. Şartlar tamam olmadıkça yenilik ve devrim yapmak kolay değildir. Osmanlıların son yıllarında cumhuriyet ilanını düşünenler olmuştur. Mesela ünlü Devlet Adamı Mithat Paşa bu düşünenlerin başında gelmektedir. Unutmayalım ki Mithat Paşa cumhuriyeti düşündüğü için idam edilmiştir. Bu nedenle TÜRK DEVRİMİ kendine özgü takvim ve şartlar içerisinde gerçekleşmiştir. Dünyada Türk Devriminin bir benzeri yoktur. Devrim, Türk      Müslüman bir önder ve TÜRK Müslüman bir halk    tarafından yapılmış, Cumhuriyet öyle gelmiştir. Bu nedenle yetişen kuşaklara Cumhuriyeti iyi      anlatmak, CUMHURİYET ÇİZGİSİ'ni iyi izlemek gerekir.