Kırklareli İl Genel Meclisi'nin Cuma günü yapılan Nisan ayı 5. birleşiminde süt fiyatlarının son zamanlarda düşmesi nedeniyle süt üreticilerinin mağdur olduğu ve çözüm yollarının araştırılması konusunda hazırlanan rapor masaya yatırıldı. Toplantıya Meclis üyelerince süt sektörü ile ilgili Kırklareli'deki birlik ve kooperatiflerde davet edildi. Ancak toplantıya bu çevreden katılım olmaması Meclis üyelerinin yanı sıra toplantıya katılan tek birlik olan Kırklareli İli Süt Üreticileri Birliği'ni de rahatsız etti. Toplantıya katılanların yorumu; "Sütte demek ki sıkıntı yokmuş, herkes halinden memnunmuş" şeklinde oldu.
Kırklareli İl Genel Meclisi Nisan Ayı 5'nci ve son birleşimi 8 Nisan 2016 Cuma günü yapıldı. Saat 10.30'da başlayan birleşim Meclis Başkanı Safet Üresin başkanlığında gerçekleşti. Toplantıda görüşülen konular arasında son zamanlarda süt fiyatlarının düşmesinden dolayı süt üreticilerinin mağdur olduğu ve çözüm yollarının araştırılması hakkında Tarım ve Hayvancılık Komisyonunca hazırlanan rapor görüşüldü. Raporu Komisyon Başkan Yardımcısı Şahin Aslan okudu. Aslan, Kırklareli'nin tarımsal ve hayvansal üretim potansiyeli açısından yadsınamayacak kadar önemli bir yere sahip olduğunu belirterek başladığı raporda, eşsiz doğası ve zengin bitki örtüsüyle, meralarıyla süt ve süt ürünleri üretimine katkısı ve bu alanda peyniri, yoğurduyla özel bir yere sahip olduğunu belirtti. Süt üretimi üzerine yaptıkları araştırmanın verileri ile devam eden Aslan, "Trakya da üretilen çiğ sütün 9690'ı soğuk zincir dediğimiz soğutma tankında toplanıyor, ilimizde süt üretimi yıllık ortalama 300.000 ton civarında olup üreticilerimizin 281.762 ton süt desteğinden yararlandığı tespit edilmiştir. Büyük baş hayvan sayısı 2014 yılında 167.000 adet olmasına rağmen 2016 yılında 144.000 adede gerilediği görülmüştür" dedi.
Süt fazlalığının nedeni…
Ülkemizde yaşanan süt fazlalığının gerekçelerine ilişkin de bilgi aktaran Aslan, "Ülkemizdeki yıllık süt üretimine baktığımızda 2013 yılında 18.223.712 ton, 2014 yılında ise 18.630.860 ton olarak gerçekleşmiş olup aşırı bir üretim artışı olmasa bile arz talep dengesinden kaynaklı son yıllarda komşu ülkelerde yaşanan savaşlardan kaynaklı ihracat yapılan Rusya, Suriye, Irak gibi ülkelere satış yapılmaması süt fazlalığının oluşmasına neden olmakta, alıcısı az satıcısı çok olan bir durum ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle planlama olmadığı için arzın yükseldiği bir dönemde fiyatların düşmesi kaçınılmaz olacaktır.
Süt üreticileriyle yaptığımız görüşmelerde yaklaşık 2 yıldır süt fiyatlarının 1.15 TL olduğu belirtilmiş ve Ulusal süt konseyi tarafından açıklanan 1 Ocak - 30 Haziran 2016 dönemini kapsayan süreçte çiğ süt fiyatının 1.15 TL olarak devam edeceği deklare edilmiştir. Ancak 2 yıldan bu yana çiğ süt üreticilerinin üretim maliyetlerinin arttığı üretici süt fiyatlarında artış beklerken çiğ süt fiyatlarının arttırılması bir yana düşürülmek istenmesi süt üreticilerinin mağdur olmalarına neden olmuştur. İlimizde de süt fiyatları 1TL-1.05 KRŞ'a kadar düşmüştür. Serbest piyasa koşulları karşısında savunmasız olan çiğ süt üreticilerinin ne yazık ki diğer birçok üründe olduğu gibi çiğ sütte de üretenin değil işleyenin fiyat belirlemesinden dolayı üreticinin her gün ürettiği sütü stoklayamadığı için mecburen maliyet fiyatına veya zararına da olsa satmak zorunda kaldığı anlaşılmaktadır. Süt üreticilerinin en büyük endişelerinden olan ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın 2008 yılında faizsiz ilk iki yıl ödemesiz ve beş yıl taksitli kredi vermesiyle herkesin hayvancılık işine girdiğini, ancak o dönemde yine süt fiyatları gerilediğinden hayvan fiyatlarının da gerilediğini, aradan fazla zaman geçmeden ülkedeki hayvancılık sektörünün krize girdiğini, sütlerin satılamadığını et piyasasının düştüğünü ve sonunda hayvanlarını kestirmek zorunda kaldıklarını, sektörün bugün yine aynı sıkıntılarla karşılaştığını, bu işin sürdürülebilir olabilmesi adına küçük orta aile işletmelerinin desteklenmesinin önemli olduğunu ve bu işi yapanların ayağına tezek değmesi gerektiğini, bu iş öyle İstanbul'da oturup Trakya'da çiftliğim var demekle olmadığını, bu kriz önlenmezse kısa zamanda çözüme kavuşturulmaz ise süt hayvanlarımızı ahırlarda tutmamız zor olacaktır diye görüş bildirmişlerdir" diye konuştu.
Çözüm yolu önerdiler…
Komisyon raporunu okuyan Aslan, raporun son bölümünde süt üreticisinin sorunlarına çözüm olabilecek şu önerileri sundu;
"Ulusal Süt Konseyi bileşenlerinden kaynaklı olarak çiğ süt üreticilerini korumakta işlevsiz kalmaktadır. Süt üreticilerinin serbest piyasanın acımasız çarkları arasında yok olmaması için Et ve Süt Kurumu'nun sürece daha aktif katılımı sağlanmalı ve yeni destekleme modelleme oluşturulmalıdır. Süt kalite desteği ülke genelinde uygulanmalı, gerekli testleri yaptıran üreticilere destekler verilmelidir. Et ve Süt Kurumu arz fazlası sütü piyasadan çekerek yem süt paritesine göre yem (1TL), süt (1,5 TL) olana kadar müdahaleyi sürdürmelidir. Süt üreticisini rahatlatacak süt tüketiminin özendirilmesi ve arttırılması için okul sütü ve mamulleri desteği başka kurumlarda da uygulanmalı, küçük ölçekli yerel, yöresel süt işletmeleri korunmalı gerekli yasal düzenlemelerle soğutulmuş çiğ sütün günlük tüketiciye ulaştırılması sağlanmalıdır. Sermayeye dayalı olan üretici birlikleri kooperatifler üreticinin pazar endişesini ortadan kaldıracak işletmelere yatırımlara kesinlikle girmelidirler. Üretimde serbest piyasa koşullarının oluşmadığı fiyat istikrarının bozulduğu dönemlerde görüldü ki müdahale kurumları olmak zorundadır. Bu anlamda bölgemizde et ve süt üretiminin yoğunluğuna baktığımızda Pehlivanköy ilçemizde kurulması planlanan Et ve Süt Kurumu'nun bir an önce yatırıma dönüştürülmesi bölgemize kazandırılması üreticimizin ve piyasanın böyle krizin yaşanmaması için İlimize önemli bir katkı sağlayacaktır."
Kınadılar…
Aslan'ın okuduğu raporun ardından toplantıya katılan tek birlik olan Kırklareli İl Süt Üreticileri Birliği Başkanı Hüseyin Demircan'a söz verildi. İl Genel Meclis toplantısına tamda sektörle yakından ilgili bir konu görüşülürken süt sektöründen katılımın olmamasının kendisini üzdüğünü, katılım göstermeyen birlik ve kooperatifleri kınadığını açıklayan Demircan, İl Genel Meclisi Tarım ve Hayvancılık Komisyonunca hazırlanan raporuna katıldığını ancak bazı eksikleri bulunduğunu söyledi.
Kendilerinin 2100 üyesi bulunduğunu, Trakya'daki sütün yüzde 99.9 oranında kaliteli olduğunu belirten Demircan, sütlerini satamayan üreticilerin hayvanlarını öncelikle angus gibi etçi hayvanlarla değiştirmesi gerektiğini, Bakanlığın 30 bin TL kredi konusunun değerlendirilmesinin yerinde olacağını, vatandaşında süt tüketimine önem vermesi gerektiğini söyledi.
İzlediği her yabancı filmde ailelerin yatırmadan önce çocuklarına süt içirdiğini, Türkiye'de ise sadece bir dizide bir kez böyle bir sahne ile karşılaştığını dile getiren Demircan, süt konusundaki sıkıntıyı her 3 yılda bir yaşadıklarını aktardı.
Toplantıda söz alan Meclis üyelerinden Ceyhun Alkan, Torku'nun bu konuda iyi bir örnek olduğunu belirterek marka olunması gerektiğini kaydetti. Torku'nun da bir kooperatif olduğunu belirten Alkan, "Biz burada birazda kendimize bakalım. Hastalıktan ari bölgede süt üretiyoruz, eğitimliyiz, iyiyiz, sütü üretiyoruz adamlar gelip Kars'tan İstanbul'da süt satıyor. Biz satamıyoruz, marka olamıyoruz" diye konuştu.
Rapor kabul edildi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol