"Sularımız, geleceğimiz!"

Lüleburgazlı aktivist Hakan Dedeoğlu yazılı olarak yaptığı basın açıklamasında Ergene Nehri'ndeki tehlikeye dikkati çekti. 

Dedeoğlu açıklamasında şunları kaydetti; Sularımızdaki sorunlar nihayet gündemimizde yer almaya başladı. "Sular durulmuyor" ve durulmaması da gerekiyor. İlk olarak daha 1999 yılında, yani 17 yıl önce ve ardından 2005 yılında TEMA Vakfı bünyesinde ortaya koyduğumuz araştırmaların işaret ettiği sorunların bugün gelip dayandığı nokta insanımızı tehdit etmektedir. Rapordan görülebileceği üzere daha o zaman Ergene Nehri'nin kirli akarsular kategorisine girdiği ve "suyundan hiçbir şekilde yararlanılamayacağı" gerçeği gözler önüne serilmiştir.
Trakya'da, çarpık sanayileşme ve kentleşme -işin aslı haksız rant- sonucunda yaşanan olumsuzlukların başında toprak, su ve hava kirliliği hepimizi tehdit etmektedir. Açık ki bu çarpıklığa alet olanlar da aslında sorunlardan muaf olamaz. Bölgede artan kanser vakaları sonucunda yaşanan ölümler, bölge insanımızı tedirgin etmektedir. Bunun sonucu olarak son günlerde Lüleburgaz'daki mahalli gazetelerde çıkan içme sularında arsenik ya da ağır metal içerikli kirlilik haberleri toplum nezdinde ilgi çekmekte olup, sonucu olarak da yetkililerden açıklama beklenmektedir.
Brezilyalı aktivist yazar WinonaLaDuke'ün ifade ettiği gibi "birisinin, bana, niçin temiz içme suyu isteği sizi aktivist yaparken suyu savaş kimyasallarıyla mahvetmeyi tasarlamanın bir şirketi terörist yapmadığını açıklaması gerekiyor." Suyu kirletmek hangi inanç ya da düşünceyle açıklanabilir? "Allah'ın suyu" diye mi kirletiyoruz suları? Toplum olarak kirli suyun olumsuz etkilerini ya da susuzluğu yaşamadan maalesef sorunların boyutunu algılayamıyoruz. Sularımıza sahip çıkalım!

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol