Su krizi yakın mı?

İl Genel Meclisi Çevre ve Sağlık Komisyonu ile Altyapı Hizmetleri Komisyonu’nun ortak raporu su krizinin kapıda olduğu yönünde. Su krizinin yaşanacak olmasının en büyük nedeni olarak ise bölgede eksik veya yanlış su yönetiminin yapılıyor olması. Çözüm ise su yönetimine ilişkin dikkatli stratejilerin ortaya konularak uygulanmasında yatıyor.

Kırklareli İl Genel Meclisi Haziran ayı toplantılarını 7 Haziran 2017 Çarşamba günü yaptığı 5’nci birleşimle sonlandırdı. Bundan sonraki birleşimi için 1 Ağustos 2017 tarihi belirlenirken Meclisin bu tarihe kadar en az bir kez olağanüstü gündemle toplanması bekleniyor.
Olağanüstü gündemle toplanılması için ilk gerekçe şu an komisyonda incelenen Kırklareli Fuar ve Kongre Merkezi ikincisi ise bilirkişi raporunda eksikler olduğu bu nedenle ek rapor istenen Vize’de yapılması planlanan ve
Meclis üyelerinin projenin yaşam alanlarına yakınlığı ile sıcak bakmadığı Evrencik RES (Rüzgar Enerji Santrali) Projesi. Bu iki konu dışında 1 Ağustos’a kadar toplanması planlanmayan Meclisin Haziran ayının 5’nci ve son birleşiminde görüştüğü konular arasında hizmet verildiği halde henüz köy yolu ağına dahil edilmeyen bazı köy yollarının köy yolu ağına dahil edilmesi, bölgedeki su kaynaklarının araştırılması ve olası su krizlerine karşı alınması gereken tedbirlere ilişkin komisyon raporları, bütçe aktarımı ve tahsis iptali gibi maddeler bulunuyor.

7 Haziran 2017 saat 11.00’da başlayan ve 13.30’a kadar devam eden Meclis birleşimi bir önceki toplantıya ait tutanak özetinin kabulü ile başladı. Gündemin ikinci maddesinde Pınarhisar’a bağlı Akören Köy yolu birinci derece grup köy yolu envanterinden çıkarılarak birinci derece münferit köy yolu ağı envanterine dahil edilirken gündemin 3’ncü maddesinde bu maddeye ilişkin olarak Kırklareli Köy İçi Yol Ağı Envanteri güncellendi. Gündemin 4’ncü maddesindeki bölgemizde yoğun olarak ekimi yapılan ayçiçeği ve buğday ekimi dışında tıbbi ve aromatik bitkiler, lavanta, kinoa, gibi tarım ürünlerinin alternatif tarım ürünleri olarak yetiştirilmesi ve teşviki konulu önerge ele alındı. Konunun Tarım ve Hayvancılık Komisyonu’nda incelenmesine karar verildi. Gündemin 5’nci maddesindeki Veze’ye bağlı Kışlacık Köyü H.İ.S. göleti yapım işi için İşletme Müdürlüğü’ne aktarılan 30 bin TL ödeneğin Kışlacık Köyü parke taş yapımı işinde kullanılması için Vize Köylere Hizmet Götürme Birliği hesabına aktarılmasına ilişkin yazılı önerge ek bütçede değerlendirilmek üzere geri çekilirken bu madde gündemden düşürüldü. Raporunu Meclis Üyesi Yeşim Girgin’in okuduğu Lüleburgaz’a bağlı Turgutbey Köyü’nde Entegre Nitelikte Tarım ve Hayvancılık Tesisi yapılması amaçlı 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı ile 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı’nda değişiklik yapılmasına ilişkin talebin görüşüldüğü 6’ncı gündem maddesi komisyonunda talebi uygun bulduğu yönündeki kararı sonrası yapılan oylama ile kabul edildi. Gündemin 7’nci maddesinde görüşülen İl Özel İdaresi teşkilat yapısında ihdas edilmiş olan Ruhsat ve Denetim Müdürü kadrosunun, İdarece görülen lüzum üzerine iptal edilmesi ile Ruhsat ve Denetim Müdürlüğü görev alanında yer alan tüm iş ve işlemlerin İmar ve Kentsel İyileştirme Müdürlüğü’nce yürütülmesi hakkında hazırlanan İçişleri ve Çeşitli İşler Komisyonu raporunu Meclis Üyesi Kenan Çiftçi okudu. Çiftçi komisyonun kadro iptalini uygun bulmadığını söyledi. Yapılan oylama ile komisyon raporu kabul edildi.
Su krizini atlatmanın yolu yönetim
Kırklareli İl Genel Meclisi Haziran ayının 5’nci ve son birleşiminin 8’nci gündem maddesinde 2017 yılında alternatif su kaynaklarının araştırılması ve olası su krizine karşı alınması gereken tedbirler hakkında yapılan toplantının sonuçları hakkında katılımcı kurum ve kuruluşlardan beklenen yazılar tamamlandıktan sonra Çevre ve Sağlık Komisyonu ile Altyapı Hizmetleri Komisyonu tarafından hazırlanan raporu görüştü. İlgili komisyonlara ilişkin raporu Meclis Üyesi Okay Şeran okudu. Şeran’ın aktardığı raporda şu bilgiler yer aldı; “Su ihtiyacının artması, mevcut kaynakların kirlenerek kullanılamaz duruma gelmesi ve/veya ihtiyacı karşılayamaması ve periyodik kuraklıklar alternatif su kaynakları konusunda yapılan çalışmaları hızlandırmıştır. Kentsel atıksuların yeniden kullanılması, desalinasyon, talep yönetimi, su transferi ve yağmur suyu hasadı gibi alternatif su kaynakları su talebinin karşılanması amacı ile değerlendirilmektedir. Su kaynaklarının planlanmasında/yönetiminde baskın eğilim bugüne kadar yeni tatlı su kaynaklarının bulunması ve tüketime sunulması olmuştur. Bu stratejinin sonucu olarak büyük barajlar, kanallar, vb. inşa edilmiştir. Bu tür önlemler kuşkusuz insanlığın gelişimine ve ilerlemesine katkıda bulunmuştur. Bununla birlikte; ihtiyaç duyulan suyun ne olursa olsun dokunulmamış tatlı su kaynaklarından temin edilmesi bu kaynakların israfına ve tahrip olmasına neden olmaktadır. Bu nedenlerden dolayı doğal kaynakların sürdürülebilir yönetimi için yeni stratejilerin geliştirilmesi gereği ortaya çıkmıştır. Bu açıdan "alternatif su kaynakları" bu stratejinin bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Bu çalışmalar doğrultusunda komisyonumuz İl Özel İdaresi ilgili
birimleriyle Edirne DSİ 11. Bölge Müdürlüğü, Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü Arazi ve Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Başkanlığı ve sivil toplum kuruluşu yetkilileriyle görüşmeler yaparak konu hakkındaki görüşlerini aşağıdaki şekilde oluşturmuştur. Ülkemizdeki su kaynaklarının sektörel kullanımı; Tarımsal Kullanım: 29.6 milyar metreküp, Evsel Kullanım: 6.2 milyar metreküp, Endüstriyel: 4.3 milyar metreküp olmak üzere toplamda 40.1 milyar metreküp civarı gerçekleşmektedir. Ülkemiz ve bölgemizin su kaynakları potansiyelini ele alırsak; ortalama yağış Türkiye'de 650 mm, Trakya'da 647 mm olarak gerçekleşmektedir. Brüt su potansiyeli Türkiye'de 509 milyar metreküp, Trakyamız'da 15.3 milyar metreküp civarındadır. Net su potansiyeli açısında baktığımızda ülkemizde 188 milyar metreküp, Trakyamız'da 5.7 milyar metreküp civarındadır. Kullanılabilir su miktarı ülkemizde 110 milyar metreküp olup bunun 95 milyar metreküpü yerüstü su miktarı, 12 milyar metreküpü yeraltı su miktarı, 3 milyar metreküpünü de yurtdışı kaynaklı su miktarı oluşturmaktadır. Trakyamızda ise kullanılabilir su miktarı; 3.4 milyar metreküp olup bunun 2.8 milyar metre küpünü yerüstü suyu miktarı, 0.4 milyar metreküpünü yeraltı suyu miktarı, 0.2 milyar metreküpünü de yurtdışı kaynaklı su miktarı oluşturmaktadır. Konuya tüketilen su
miktarı olarak baktığımızda ülkemizde 40 milyar metreküp su tüketimine karşılık Trakyamızda 1,5 milyar metreküp olarak gerçekleşmektedir.
Trakya Ergene Havzası bölgesi;
Istrancalar ve Kaz Dağları’nın arasında kalan alandır, bunun ötesinde Karadeniz ve Marmara Havzası mevcuttur. Ergene Havzasında 50 ile 600 mt. derinlikte su bulunmakta olup bu alanın yıllık 400 milyon metreküp su besleme gücü vardır. Trakya'nın ayrıca 2.8 milyar metreküp yağış rejiminden gelen ancak akıp giden suyu mevcuttur. Şu anda herhangi bir su kıtlığı yaşanmamakla birlikte Çorlu, Çerkezköy ve civarı sanayi tesisleri yıllık 1.5 milyar metreküp yeraltı suyu çekmekte ve bu miktar Ergene Havzası yıllık besleme kapasitesinin 4 (dört) katına tekabül etmektedir. Yıllar boyu yeraltı sularının bu şekilde kullanımı sonucu havzanın yerüstünü besleme kapasitesi azalmış olup bu da öncelikli olarak tarımsal faaliyetlerde olumsuz neticelere sebep olmuştur. Ayrıca Istrancalar üzerindeki taş ocakları patlatma sistemiyle üretim yaptıklarından patlatmaların sebep olabileceği akifer sistem bozulmalarından kaynaklı besleme noksanlıkları ortaya çıkabilecektir. Tüm bu olumsuz neticeler gelecekte bizi su kıtlığı ile karşı karşıya bırakabilecektir. Bu durum karşısında alınması gereken önlemler ve alternatif su kaynakları olarak şunları önerebiliriz:
1- Istrancalardan Karadeniz'e akan su kaynakları Ergene havzasına aktarılabilir.
2- Yaklaşık 2.8 milyar metreküp yağış rejiminden gelen su tutularak değerlendirilebilir.
3- Evsel ve Sanayi atığı sular arıtılarak; tarımsal sulama, park ve bahçe sulama, itfaiye hizmetleri vs. hizmetlerde kullanılabilir.
4- Deniz suyunu arıtarak kullanmak ayrı bir alternatif olarak görülmekle birlikte bölgemizin henüz buna ihtiyacı olmadığı ve bu sistemin çok maliyetli bir sistem olduğu aşikardır.
Suyun daha verimli kullanılması ve olası su krizine karşı DSİ 11. Bölge Müdürü Adil Sabancı'dan aldığımız bilgiler çerçevesinde yapılan projeler ve çalışmalar aşağıdaki gibidir.
-Evciler Barajından fazla akan sular Ahmetbey göletine aktarılarak 5 milyon metreküp su içme suyu olarak kullanılacak. Ahmetbey göletinden 12.200 dönüm alan sulamaya kavuşacak.
-Kofçaz'da Kula-1 ve Kula -2 göleti projesi ile 24 milyon metreküp su Kayalı köyü barajına aktarılacak.
-Kayalı köyü barajının sulaması; tamamı borulu olacak şekilde kapalı sulama sistemi yenileniyor.
- Bulgaristan sınırında yer alan Çağlayık barajı projesi ile sınırdan kaçan 30 milyon metreküp su Kayalı barajına aktarılması planlanmaktadır.
-Kömürköy- Kızılağaç- Balaban mevkilerinde 3 adet barajın planlanması ihale edilecektir.
-Babaeski-B.Mandıra barajı yapımı planlanmaktadır. Bu proje ile 19.000 dönüm tarım alanının sulanması hedeflenmektedir.
-Ayrıca Kırklareli'de 24 adet göletin yapımı projesi devam etmektedir. Bu göletlerin 5 adetin yapımına başlamıştır. 8 adeti bu yıl ihale edilecektir. Diğer 11 adet göletin yapımına da önümüzdeki dönemde başlanacaktır/Toplamda bu projeler ile 54 milyon metreküp su tedariği sağlanması hedeflenip, bunun 20 milyon metreküpü içme suyu, 34 milyon metreküpü ile de tarımsal amaçlı 112.530 dekar alanın sulamasında kullanılması planlanmaktadır.
Sonuç olarak;
-Bölgede eksik veya yanlış su yönetimi sonucunda su krizi yaşanmaya başlayacaktır.
-Eğer dikkatli yönetim stratejileri uygulanırsa söz konusu kriz atlatılabilir.
-Bu çerçevede; yetkili merciler hangi suyun ne miktarda hangi sektörlerde kullanılacağını belirlemelidirler.
-Yeraltı ve yerüstü sularının kirlenmesi yeni yasa ve yönetmeliklerle derhal durdurulmalıdır.
-Endüstriyel ve şehirsel atık sular arıtılarak mutlaka uygun yerlerde kullanılmalıdır.
Su kaynaklarının verimli, mantıklı ve sürdürülebilir kullanımını sağlayacak stratejilerin bugün de geliştirilmesi ülkemiz ve bölgemiz için gereklidir.”
Rapor yapılan oylama ile kabul edildi.
9’ncu gündem maddesi raporu hazır olmadığı için bir sonraki birleşime bırakılırken 10’ncu gündem maddesinde mülkiyeti Posta ve Telgraf Teşkilatı AŞ’ye ait Kıyıköy’deki eski PTT binasının tahsisinin iptal edilmesi hakkındaki Plan ve Bütçe Komisyonu raporu ele alındı. Raporu Gürcan Kırım okudu. Raporda binanın restore edildiği ancak kullanılmadığı, birkaç kez işletilmesi için ihaleye çıkıldığı ancak ihaleye girenlerin daha sonra anlaşma yapmaya gelmediği belirtildi ve turizm amaçlı kullanımının uygun olacağı kaydedildi. Meclis üyeleri de bu şekilde İl Özel İdaresi tarafından değerlendirilmesinin yerinde olduğu PTT’ye iadesinin uygun olmadığı yönünde görüş bildirdiler. Meclis raporu bu şekilde kabul etti. Gündemin 11’nci ve son maddesinde Vize’ye bağlı Evrencik Köyü ve Sofular Köyü yakının yapılması planlanan Rüzgar Enerji Santrali Projesi görüşüldü. Konu hakkında bilirkişi raporu hazırlandığı ancak bilirkişi raporunda eksikler olduğu gerekçesi ile ek rapor talep edilmesine karar verilen projeye ilişkin Meclisteki pek çok üyenin pek sıcak bakmadığı sözlere yansıdı. Projeyi hayata geçirecek şirket yetkilisine Meclis söz vermezken şirketin görüş bildirmesi ve sorular varsa yanıtlaması için çağırdığı Marmara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Tunay Sıdkı Uyar, Meclis üyelerine kürsüden yaptığı konuşmasında nükleer, termik gibi kansere neden olan santraller yada rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynakları arasından bir seçim yapmak zorunda olduklarını ifade ederek rüzgar enerji santrallerinin belirli standartlarda üretimi zorunlu ekipmanlar olduğunu bu nedenle insan yada çevre sağlığını etkileyecek şekilde yapılmadıklarını ifade etti. Santrale ait türbinlerin yaşam alanlarına fazlasıyla yakın olduğu bu nedenle çıkardığı sesle ve yaydığı enerji ile insan sağlığını olumsuz yönde etkilediğini savunan Meclis üyeleri ise Prof. Dr. Uyar’a “ya kanser olalım yada delirelim mi diyorsunuz” şeklinde yüklenirken tartışmaktan özellikle kaçınan Uyar, toplantıya bilgi vermek üzere geldiğini Meclis üyelerinin doğruyu yapacakları araştırma ile zaten bulacaklarını dile getirdi. Konuşmaların ardından toplantı 1 Ağustos 2017 tarihinde toplanmak üzere son erdi.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol