"Su hakkina sahip çikmak, yasam hakkina sahip çikmaktir"

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odasi Kirklareli Il Temsilcisi Erol Özkan, Dünya Su Günü dolayisiyla bir mesaj yayimladi. Özkan mesajinda; "Bilindigi üzere, 22 Mart Dünya Su Günü tüm dünyada suyun ve su kaynaklarinin gezegen için öneminin vurgulandigi etkinliklerle kutlaniyor. Su hakkina sahip çikarak yasam hakkina sahip çikan tüm dünya halklarinin günü kutlu olsun" dedi.

Özkan sunlari kaydetti;

"22 Mart Dünya Su Günü ile ilgili ilk çalismalar Birlesmis Milletler Genel Kurulu tarafindan 1993?te baslatildi. Temel konular: Içme suyu ile ilgili problemler, gelisen nüfusa bagli olarak su kaynaklarinin korunmasi konusunda toplumu uyarmak ve önlemleri arttirmak, Dünya Su Günü'nde devletler, uluslararasi kuruluslar ve sosyal kuruluslarla dayanismayi ve birlikteligi arttirmak olarak belirlendi.

1995?ten günümüze kadar her yil bir konu tespit edilmis ve 22 Mart günü tartisilmasi kararlastirilmisti. Bugüne dek ele alinan bazi basliklar sunlar: Kadinlar ve Su, Dünyanin Su Potansiyeli Yeterli mi?, Yeralti Suyu ve Görünmez Kaynaklar, Su Kaynaklari Etrafinda Hayat, Su ve Saglik,Kalkinma Için Su ve Gelecek Için Su, Su ve Kentlesme: Kentlesmenin Getirdigi Sorunlari Çözmek.

Yeryüzündeki suyun %97'si tuzludur. Geriye kalan ve büyük bir bölümü Kuzey ve Güney Kutuplarinda buzullar içinde donmus olan %3'lük tatli su kaynaklari için insanlar, bitkiler, hayvanlar yani tüm yaban hayati, tarim ve sanayi rekabet etme durumundadirlar. Insan yasami için tatli su ekosistemleri (göller, dereler, nehirler, sulak alanlar) geçmisten günümüze hep vazgeçilmez olmustur.

Günümüzde dünya nüfusunun yarisinin kentlerde yasadigini bildiren BM, önümüzdeki 40 yil içinde nüfus artisinin tamaminin kentler tarafindan emilecegi ve bu durumun çogunlukla az gelismis veya gelismekte olan ülkelerde ortaya çikacagini söylüyor. Yakin gelecekte kentlerde yasayan nüfusun Asya'da 1,7 milyar; Afrika'da 0,8 milyar ve Latin Amerika'da 0,2 milyari bulmasi bekleniyor.

Bu hizli kentlesme karsisinda giderek daha fazla insan temiz suya erisemiyor. 2008 yili verilerine göre geçen sekiz yil içinde dünya çapinda 144 milyon insan daha evlerinde veya semtlerinde musluk suyuna ulasamazken, 134 milyon insan daha temiz tuvalet bulamaz hâle gelmis. Durum az gelismis ülkeler açisindan çok daha kötü: Sahra Afrika'sindaki kentlerde yasayan insanlarin %50 si yeterli su desteginden, %60'i ise içilebilir temiz sudan mahrum.

Dünya saglik Örgütü'nün 2002 verilerine göre ise, dünya üzerinde 2,6 milyar insanin saglikli suya erisimi yok ve her gün 5 yasin altindaki 3900 çocuk, ishal gibi önlenebilir ve dogrudan temiz su yokluguna bagli hastaliklar sonucu ölüyor.

Peki çözüm ne?

Çözümü yillardan beri odamizin da içinde oldugu çesitli meslek odalari ve çesitli sivil toplum örgütleri, çesitli platformlar, çesitli inisiyatifler söylüyorlar. Kit bir kaynak olarak suyun daha iyi yönetilmesi için özellestirme uygulamalarini savunanlara karsi, ülkemizde çesitli meslek odalari ve sivil toplum örgütlerinin olusturdugu Suyun Ticarilestirilmesine Hayir Platformu, temiz, saglikli ve yeterli suya erisim hakkinin temel bir insan hakki oldugunu belirtirken, günümüzde yasanan su sikintisinin küresel çapta uygulanan yanlis politikalarin sonucu oldugunu, suyun hiçbir biçimde ticari bir meta haline getirilemeyecegi ve "Su hakkina sahip çikmanin yasam hakkina sahip çikmak oldugunu" söylüyorlar.

Türkiye su zengini bir ülke degildir. Uzmanlar ülkemizin 107 milyar m3 su arzina sahip oldugunu vurgulasalar da, mevcut su kaynaklari zaman ve mekâna göre düzensiz dagilmistir. Öte yandan ortalama 1300 m3 kisi basina düsen su miktari ile ülkemiz uluslararasi ölçütlere göre su sikintisi çeken ülkeler içinde degerlendirilebilmektedir. Ülkemiz sahip oldugu sucul ekosistemlerin zenginligi açisindan son derece önemli bir ülke olmasina ragmen su kaynaklarinin sürdürülebilir kullanimini dikkate almayan yanlis tarim politikalari uygulamalari ve gerek tarimda, gerekse sanayide bilinçsiz su tüketimi beraberinde ciddi bir "su sikintisi" problemini gündeme getirmektedir. 

O halde suyumuza, sonuçta da gelecegimize sahip çikma becerisini ve basarisini göstermek zorundayiz." 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol