Doğal Yaşamı Koruma Vakfı Kırklareli İl Temsilcisi Göksal Çidem Vize Soğucak Köyü'ndeki kadınların mücadelesini yaptığı bir basın açıklaması ile anlattı.
Çidem açıklamasında şunları söyledi;
"Sakin Şehir Cittaslow Vize İlçesi sınırlarında bulunan Soğucak köyü deresiyle, tepesiyle, ormanıyla su kaynakları ile şirin bir köy.
Ancak, son günlerde köyün başı Çimento, kalker ve kırma ele tesisleriyle başı belada. Köylerine yaklaşık 200 metre mesafeye patlamalı kalker tesisi kapasite artışı için ÇED halkı Bilgilendirme toplantısı yapılacağı bildirildi.
Bildirilmesine bildirildi de, Faaliyet alanı Soğucak köyünün hemen yanı olmasına rağmen, ÇED toplantısının, Çimento fabrikasının bulunduğu Evrencik köyü olarak duyuruldu.
Köylüler ve STK lar ÇŞB İl Müdürlüğü kanalıyla Bakanlığa itiraz etti. Ne alınan karar, ne de toplantı yeri ve saati değişmedi.
Evrencik ve Soğucak köylülerinin büyük bir kısmı geçimlerini hayvancılıkla sağlıyor. Sabahları yoğun işleri var. Hayvan bakımı, sağımı ve sütlerin toplama merkezine götürülmesi epey zaman alıyor.
Tüm bu işleri yapacaksınız, arabaya binip Evrencik köyünde 09.30'da yapılacak toplantıya katılacaksınız. Soğucak kadınları, hem işlerini yaptı. Hem de Evrencik köyüne geldiler. Hem de toplantı saatinden önce geldiler. Gelenler arasında Soğucak köyünün il dışında ki köy derneği, Muhtarı, Meslek odası temsilcileri, Sivil Toplum Örgütlerinin Çevre Dernekleri, İktidar ve Muhalefet partilerinin temsilcileri de hep birlikte projeye karşı olduklarına dair tanzim edilen tutanağa imza attılar.
Toplantı saatini bekleyen kamu görevlileri ve şirket yetkililerinin karşısına geçen Soğucak'lı kadınlar, "SOĞUCAK BİZİMDİR, BİZİM KALACAK", "DAĞ BİZİM, TOPRAK BİZİM, ORMAN BİZİM" haykırışları arasında, toplantı başlayamadan bitti. Bakanlık ve şirket yetkileri köyden ayrılmak zorunda kaldı. Sonuç; Kadının fendi ÇED'i yendi.
Aslında Soğucak köyü koruma altına alınması gereken bir noktada. İçilebilir su kaynaklarına sahip, bir orman köyü. Tarım Bakanlığınca koruma altında olan Trakya arısının koruma alanında. Yer altı su besleme alanı. Yaban hayatının varlığını sürdürdüğü bir bölge.
Dünya Sağlık Örgütü, UNICEF ve BM'nin yayınladığı rapora göre, kirli sudan dolayı dakikada 7 kişi hayatını kaybediyor. Temiz su kaynaklarının her geçen gün yok edildiği ve kirlendiği göz önüne alındığında, gelecekte temiz suya erişemediği için ölen her candan bu tür projelere olur ve onay verenler sorumludurlar.
Geçmişten günümüze, bizi var eden ve hepimizin ortak bir aşkla özlem sevdiğimiz köylerimizde geçmişimiz yaşıyor, geleceğimizi planlıyoruz. Ama başka planlarla bu topraklarda göçe zorlanıyoruz. Ormanlar yok ediliyor. Su kirletiliyor yaşamlar yok oluyor. Trakya'nın tek Akarsuyu Ergenede yarım asır önce balık ve balıkçılık ile geçinenler vardı. Ergene şimdi akarsıvı oldu. Ergene aldığı canları bile geri vermiyor. Dalgıçlar suya girip kayıpları arayamıyor. Nedeni Nehirde ki kimyasal atıklar. Toprak kirlendi. Yeraltı suları kirlendi. Temiz kalan sadece Istrancalar'da dar bir bölge. Günlük çıkarlar için, gelecek nesillerin yaşam hakları yok ediliyor. Empati yapalım. Bizden önceki nesiller bize bozulmuş bir doğa, kirlenmiş su ve hava bırakmış olsalardı; Ne derdik?"
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol