Sizce bunlar, Kirklareli'nin kaderi mi?

Kendi pisirip, kendi yiyen, “Bana dokunmayan yilan bin yasasin” diyen, disari çikmayan, içeri almayan il Kirklareli, Bogaziçi Üniversitesi ve MasterCard’in, Frekans Arastirma Åzirketi'nin katkilari ile yaptigi arastirmada ironik bir tablo sergiledi. 
Türkiye’nin Illeri Sürdürebilirlik Arastirmasi’ni ana-liz etmeye devam ediyoruz. Kirklareli, 44 kriterlik listede, Türkiye ortalamasinin üstünde yeraldigi konularin disinda, ortalamanin altinda kaldigi konularla da incelenmesi gereken bir sehir. Yatirimci için cazibe, ticaret potansiyeli, firmalarin büyüme imkani, girisimcilik ruhu, sanayi potansiyeli gibi kriterlerde ülke ortalamasina yetisemeyen Kirklareli sizce gerçekten kaderini mi yasiyor? Bunu ilerleyen zamanlarda görecegiz. Iste muhabrilerimizin degerlendirmeye aldigi kriterler. Yatirimci için cazibe
Bu kategoride Türkiye ortalamasi 6,9. Kirklareli ise 6,6’da kalmis. Çünkü yatirimciyi sehirde barindiracak bir yerel yönetim anlayisina sahip degiliz. Hem kültürel ve sosyal yozlasma endisesi, hem de kabugunu kiramama döngüsü, Kirklareli’yi yillardir yabani görünen bir kent konumuna ulastirdi. Yatirimci geliyor, bir seyler yapmak istiyor ama, Il Genel Meclisi ile Belediye Meclisi’nde birçok farkli engellerle karsilasiyor. Özellikle sehir gündemini 2 yildir mesgul eden 1/25 bin ölçekli çevre düzeni planinin onaylanmasi ile bu konudaki oranin gelecek yillarda yükselme egiliminde olmasi bekleniyor.
Yeni teknolojilerin kullanimi
Bu kategoride Türkiye ortalamasi 6,6. Kirklareli ise 6,4’te kalmis. Kirklareli birçok unsurda babadan kalma usüllerden vazgeçemeyen bir yasayiz tarzina sahip aslinda. Örnegin esnaf yenilige pek ayak uydurmaktan yana degil. Buna sermayesi de yetmeyebiliyor, düsüncesi de. Halinden memnun bir sekilde degisimin ona arti bir yük getirecegini ve bu yükü kaldiramayacagini düsünüyor. Bu sadece tabii ki esnaf için geçerli degil. Genel manada kentteki yasayista da, yeni teknolojileri asloldugu sekilde takip etmek geriden geliyor. Gösteris merakliliginda ise teknoloji düskünü olmamiz kuskusuz bu kategori için bir çeliski ortaya çikarmakta. Ancak interneti sadece facebook, telefonu da sadece i-phone için kullanan bir toplum, sadece Kirklareli’nde degil Dünya’nin her yerinde teknoloji kullanma konusunda geriden gelen olarak kabul edilir.
Saglik hizmetleri
Kirklareli bu konuda 6,3 oraniyla 6,8 olan Türkiye ortalamasinin asagisinda yer almis. Bu konuda neden geride kaldigimizi detayli sekilde arastirmak gerekiyor. Çünkü nüfusa orantili doktor sayisi, yeni saglik teknolojilerinin kullanimi ve hastanedeki isleyis bakimindan çogunlugun memnun oldugu bir saglik dünyasinin içindeyiz Kirklareli’nde. Ancak ilçe, belde ve köy olarak konuyu irdeledigimizde raporda neden düsük oranla gösterildigimizin sebebi bir nebze de olsun ortaya çikiyor. Demek ki saglik hizmetleri konusunda biraz daha fazla çalismamiz gerekiyor.
Ticaret potansiyeli
Kendi yagiyla kavrulan bi rkent olan Kirklareli’nin 6,1’lik bir oranla, 6,5 olan Türkiye ortalamasina yetisememis olmasi pekte sasirtici degil. Yatirimci için cazibeligini çesitli engeller nedeniyle kaybeden Kirklareli’nde ticaret potansiyelinin yüksek bir oranda çikmasi da beklenemezdi. Burada adeta kendimiz pisirip kendimiz yiyoruz ve maalesef “Bana dokunmayan yilan bin yasasin” felsefesini çogumuz hala benimsiyoruz.
Firmalarin büyüme imkani
Cazibesini yitirmis, yatirimcinin engellendigi, ticaret potansiyelinin düsük oldugu bir kentte firmalarin büyüme imkani da nasil olur siz tahmin edin? Türkiye ortalamasi 6.2, Kirklareli ortalamasi 5,6. Disaridan firma gelmeye pek yanasmadigi için ortaklik ve yeni girisimler kaplumbaga hiziyla ilerliyor Kirklareli’nde. Yerel firmaklar ise hem büyümek istiyor, hem de aslina sadik kalarak gurbet elde rekabete pek sicak bakmiyor. Ürkek ceylan misali bir adim atip 100 kere saga sola bakan yerel firmalar, aslinda son yillarda hem kendi bünyelerinde çok büyüdüler, hem de Kirklareli’nin ismini disariya çok yogun bir sekilde yansitmaya basladilar. Ancak yine de Kirklareli’ye has yabanilik onlari tamamen özgürlestiremiyor.
Girisimcilik ruhu
Bu kategoride Türkiye ortalamasi 6,2 iken Kirklareli ortalamasi 5,6. Diyeceksiniz ki “Bu nasil oluyor? Kirklareli’nde girisimci dolu.” Ardi ardina açilip 2 ay sonra kapanan tavuk-döner dükkanlarinin isletmecisi olmak bu arastirmada kastedilen girismicilik ruhuyla ayni sey degil ne yazik ki. Öyle olmus olsaydi bu oranin yüzde 95’lerde filan gezinip Türkiye ortalamasini alsagi etmesi lazimdi. Evet. Belki de gerçekten büyük girisimciler var Kirklareli’nde. Düsüncede tabii. Hazir paranin tatli getirisinden vageçip o meblagi ticari riske atmak çogu kimsenin isine gelmiyor bu sehirde. Böyle olunca da yabanci sermaye gelip 3 ayda dikiyor AVM’yi, biz de “Paralar yabancilarin kasasina gidiyor” diye söyleneduruyoruz.
Firmalarin rekabet gücü
Ortada devasa bir pasta olmayinca rekabette devasa olmuyor Kirklareli’nde. Türkiye ortalamasi 6,3 Kirklareli ortalamasi 5,5. En çok rekabet sucuk, süt ve süt ürünleri, insaat sekötrü ve ögrenci pansiyonculugunda yasaniyor ilimizde baslica. Bu da ulusal ekonomi merceklerinin ilgisini hiç mi hiç çekmez. Yine kendimiz pisirir kendimiz yeriz. Rekabet ayni çember içinde döner durur. Çünkü Kirklareli ne disariya çikiyor, ne de disardakini içeri aliyor.
Yerel tedarikçilerin yeterliligi
Bir önceki kriteri degerlendirirken dedik ya “kendi pisirir, kendi yer” diye. Biz kendi kendimize yetmeye çalisiyoruz ama ati alan Üsküdari geçiyor. Örnegin KIPA. Tüm tedarikçileri sehir disindan. Niye? Çünkü disa açilmaktan korkmayan firmalarla çalistigi için. Oranlar mi? Bakalim. Türkiye ortalamasi 5,6 bizim oranimiz 5,5. Pekte üzülecek birsey yokmus aslinda!
Sanayi potansiyeli
Iste Kirklareli’nin en can alici kriteri. Uzun yillar evvel “Biz bacali sanayi istemiyoruz” diyen bir zihniyetin il merkezinden disariya kovdugu cam-sanayi simdi Lüleburgaz’da kendisine apayri bir dünya kurdu. Onunla baslayan endüstrilesme çogaldi da çogaldi. Kirklareli ne yapti? Yaz gelince Istasyon’da parkta oturup çekirdek yedi, kis gelince tek tük faaliyet gösteren tekstil fabrikalarinda karin tokluguna çalisti. Sonuç? Korunmaya çalislirken yokolup giden bir kentsellesme. Her geçen gün çogalan kasabalilasma. Bu, sizce Kirklareli’nin kaderi mi?
Kültür/sanat eglence
Bu kriterde Türkiye ortalamasi 5,6 iken Kirklareli ortalamasi 5,1. Kültürü ve sanati sadece Kakava Åzenlikleri’nde sucuk ekmek yiyerek sahneye bakmak olarak bilen Kirklareli için eglence de meyhaneye gidip içmekten baska birsey degil. Bileti bir paket sigara parasindan bile daha ucuza satilan sinemasina gitmeye üsenen bir toplum var burada. 2011 yilinda sinemasiz olan bazi küçük illerle ayni listeye giren, yilda birkaç kez tiyatro gelip bilet satilmayinca geri dönülen Kirklareli, daha çok uzun yillar boyunca Istasyon Caddesi’nde çekirdek yemege devam edecek galiba. Çünkü gidisat onu gösteriyor.
Turizm potansiyeli
5,9 Türkiye ortalamasi. 4,6 Kirklareli ortalamasi. Evet. “Dupnisa Magaramiz var ya?” diye söyleniyor hepiniz duyuluyor. Ama sadece orasi yetmez ki. “Igneada var, Kiyiköy var. Vize var. Begendik var” diyorsunuz bu defa. Çok güzel. Peki yaz günü nüfusun tavan yaptigi bu yerlerde, simdiye kadar turizme yönelik ne gibi çalismalar yapildi, ne gibi degisimler oldu,  alternatifler ne kadar çogaltildi, hizmetler ne kadar yenilendi. Varolan degerlerimize bile dogru düzgün sahip çikamazken, turizm potansiyeli oranimizin iyi bir ortalama yakalamasini beklemekte anlamsiz olurdu. Çünkü biz herseyin hazir bir çanak içinde önümüze sunulmasini bekleyenlerdeniz! (E.G.) 

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol