Belediye Baskani Cavit Çaglayan “Festivalin en önemli kültür etkinligi siir dinletisidir” dedi. Hepimiz çok sevindik... Kirklareli Belediyesi festival islerinden sorumlu Hikmet Karacak’ta sairlerle ilgilendi...
Trakyali pekçok sair siirlerini okudular. Sair dostlara selam olsun. Siiri, sarkiyi, türküyü güzel yorumlamak lazim.
Pinarhisar Poyrali köylü kadinlari dokuduklari heybe ve kilimleri, pancar pekmezini istasyon caddesinde sergilediler. Onlarla biraz sohbet ettim. Hepsi harika insanlar. Kirklareli Belediyesinden Üzeyir Koçtürkte festival boyunca canla basla çalisti. Yine Belediye’den Selçuk Yücesu’da verdigi emri takip ediyor yerine getirilmesini sagliyor. Belediyede festivalde sorumlu herkes çok basariyliydi. Güzel bir festivaldi. Son aksam Edirneli sair ve tiyatrocu Yavuz Ün, Sair ve ud çalan Erol Tekergölü, Ineceli Sair Ismail Alabayirli bir fasil geçerek sairleri kitap standinda çosturdular. Sair Ali Eker, Sair Mustafa Ermis’le o aksam beraberdik. Sarkilara hafiften bizde katildik. Sair Hasan Öztürk’e “ Kitap ve cd’lerini bir masa getirerek sergile. Senin eserlerini görsünler” demistim. O da kitap ve cd’lerini bir masaya koyarak sergiledi. Emekli ögretmen Aydin Karakoç eski Kirklareli resimlerini Istasyon Caddesinde sergiledi. Çok güzeldi...
Matematik Ögretmeni ögrencim Mustafa Küçükgenç “K.A. Lisesi 1982 mezunlari olarak bir toplantimizda sizden de söz ettik” dedi. Sair Savas Erdem “Cep sanattaki haiku siirine bir bak . Sen harikasin. Düz yazin ve siirlerinde japon siirin de oldugu gibi haiku gibi siir ve yazilar yaziyorsun Demiraco” dedi.
Sair Orhan Veli’ni Varlik Yayinlarindan çikan siir kitabinda Haiku siirler görmüstüm. Siirde pek çok uslüp deneniyor. Gerçek üstü sairlerden Oktav Paz Meksikali olup nobel ödülü almistir. Hindistanda, Meksikanin büyük elçisi olarak görev yaparken hükümetin ögrencilere çok sert davranmasina kizip görevinden istifa etmistir. (1968)
Oktav Paz Özgürlügü ve esitligi savunan Meksika’nin ve dünyanin en ünlü gerçek üstü sairidir. Günestasi siir kitabi harikadir. Doganin soyutlanmasidir. Dizeleri günes gibi parildar. Hint sairi Tagore Hind sarkilarini yazdigi gibi çok iyi bir hikayecidir. Bir hikayesini okuyunca hikayedeki kurguya hayran kalmistim. Arjantinli Borgesin siir ve öyküleride gerçek ve gerçek üstüdür. Kolombiyali Gabriel Garcia Marguez’in roman ve yazilarida gerçeküstü güzelliktedir. Türk hikayeciliginde Cevat Sakir Kabaagaçtaki çosku ve kurgu yine çok güzeldir. Sair Sait Faik Abasiyanikta iyi bir sair ve hikayecidir. Kendine özgüdür. Her yazar ve sairin üslubu, kurgusu, komposizyonu, çoskusundaki ates farkilidir. Okullar kapanirken sevdali gençlerin eve dönüslerindeki ayrilik hüznü fransiz filimlerini aratmayacak kadar güzeldir. O ani yazmak veya filme çekmek için o ani görmek gerekir. Varolusçuluk felsefesinin üstadi Fransiz Jean Paul Satre’nin romanlarina baktigimda sikilmistim.
Fikret Kayan Arkadasla Emirgan Çay bahçesinde otururken bana söyle dedi: “Çakir Muhammer Koçtürk’ün babasi Salih amca ile otururken kahveye gelen yasli bir amcayi görünce Salih amca ayaga firladi. “Ohhh asik sen buralari bilirmiydin” dedi. Kahveye gelen Asik Ali Tanburaci’ymis. Eski iki dost birbirlerini görünce çok sevinmislerdi. Asik Ali “Salih efendi seni görmeye geldim. Hakim Cemil Beyin bagini budamaktan geliyorum” demisti. Asikin torunu Rasim Savas Ergüven’e biz fedai deriz.” Yasanmis hikayelerdeki insanligi, dostlugu çok severim ben. Siir Gibi Bir Halkin Çocuklariyiz Biz... Yasasin Edebiyat!
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol