"Siddet son bulmalidir"

DISK'e bagli Emekli-Sen'in 12 Ekim tarihinde gerçeklestirdigi Genel Yönetim Kurulu ve Baskanlar Kurulu toplantilarinin sonuç bildirgesi Lüleburgaz Temsilciligi tarafindan kamuoyuna açiklandi. Son dönemlerde artan terör olaylarinin bir an önce durdurulmasi ve Kürt sorununun masa basinda çözülmesinin önerildigi bildirgede, "Siddet artik son bulmalidir" denildi.

Sonuç bildirgesinde su ifadeler yer aldi: "Basta Insan haklari Evrensel Bildirgesi, Temel Hak ve Özgürlüklere iliskin Uluslararasi sözlesmeler ile anayasanin 90. maddesinin teminati altinda olan emeklilerin sendika kurma hakkinin engellenmesi yönünde 9 Ekim 2007 tarihinde büyük bir hukuksuzluk yasandi. Emeklilerin sendika kuramayacagi yönünde verilmis olan mahkeme kararina iliskin dosya 18 Haziran 2008 tarihinde sendikamiz tarafindan AIHM'e gönderilmis bulunuyor. Dolayisiyla hukuk mücadelemiz bundan sonra uluslararasi hukukta devam edecektir.

Milyonlarca emeklinin insanca yasamasi için, kurucularimizin 1995 yilinda kimseden icazet almadan baslattigi sendika hakki mücadelemiz bütün engellemelere ve hukuk disi yollarla verilmis olan karara ragmen devam ediyor. Dolayisiyla, bundan sonra uluslararasi hukukta sürecek olan hukuk mücadelemizin yani sira sendika hakkimizi kazanma mücadelemizin de kesintisiz devam edeceginden kimsenin kuskusu olmamalidir.

Tüm demokratik kamuoyunu, sendikalari, emekten yana siyasi partileri ve meslek odalarini mücadelemize destek vermeye çagiriyoruz.

Çünkü bu mücadele insan haklari ve özgürlükler mücadelesidir.  Bu mücadele, yoksul Türkiye emeklilerinin mücadelesidir. Bu mücadele sendika hakkinin evrensel hukuk normlari içinde herkes (gençler, köylüler, ev kadinlari, issizler) tarafindan kullanilmasinin mücadelesidir.

Öncelikle sunu belirtmeliyiz, nereden gelirse gelsin, gerekçesi ne olursa olsun siddetin her türlüsünü ret ediyoruz. Çünkü hiçbir sey insan hayatindan daha degerli olamaz. Bu nedenle insan hayatina mal olan ölme ve öldürme politikasinin derhal terk edilmesini ve siddetin sorun çözme yöntemi olmaktan çikarilmasini istiyoruz. Bu düsüncelerle Hakkari/Semdinli/Aktütün karakoluna yapilan saldiriyi kiniyoruz.

Ne yazik ki, bu güne kadar yasanan bunca acidan ders alinmadigi görülüyor. Her saldirinin ardindan oldugu gibi, bu saldiridan sonra da hamasi nutuklar atildi, cenazeler milliyetçi, soven duygulari körüklemek üzere kullanildi ve sorunun üzeri örtülerek, toplum uyutulmaya çalisildi. Saldiridan sonra gördügümüz bu manzara ülkemizin gelecegi açisindan bizi kaygilandiriyor.

Biliyoruz ki, Kürt sorunu, Türkiye'nin birçok sorunu içinde en önemlisi olup, siddet politikalari ile çözümü mümkün degildir. Bu nedenle Türk, Kürt her iki taraftan bu ülke yurttasi gençlerin ölmesine neden olan siddetin karsilikli olarak derhal durdurulmasini, ölüm kusan silahlarin susturulmasini, Türkiye'yi yönetenleri de, sorunun çözümü için gerekli demokratik adimlari atmaya çagiriyoruz.

Çünkü bu sorunun çözümünün yegane yolu demokrasidir. Bu konuda adim atilamamis olmasi kanin akmasinin en önemli nedenidir. Kürt sorunu nedeniyle, son zamanlarda ülkemizde kaygi verici olaylar yasaniyor. Bir süre önce Ayvalik/Altinova'da yasananlar, yüzyillardir bu topraklar üzerinde birlikte, yan yana yasamayi basarmis ve kurtulus savasinda emperyalizme karsi omuz omuza savasarak, Türkiye Cumhuriyetini kurmus olan, Türk ve Kürt halklarinin çatismasina neden olacak boyutlara ulastigini göstermektedir.  Herkes bilmelidir ki, çikacak bir iç çatisma telafisi mümkün olmayan acilara neden olarak, Türkiye'yi geri dönüsü olmayan bir yola sokacaktir.

Hiç kusku yok ki yüz yillardir birlikte yasayan iki halk arasinda kin ve nefret tohumlarinin ekilmesinden baska bir sonucu olmayacak böyle bir çatismanin galibi olmayacaktir. Açiklikla ifade etmeliyiz ki, bu durumun bas sorumlusu çözüm üretmek yerine kan ve siddetten nemalanan siyaset anlayisidir.

Üzülerek görüyoruz ki, ülkemizde siyaset sorunlara çözüm üretmekten aciz, günlük politikalarla zaman tüketmektedir. 25 yildir süren çatismalarin sona erdirilmesi için çözüm üretemeyen siyasetçilerin anladiklari tek çözüm yolu sorunu askere havale etmektir.

Maalesef yasanan tartismalardan görüyoruz ki, kazanilmis kismi demokratik haklarimiz bir kez daha tehdit altindadir. Çünkü gündeme getirilen güvenlik tedbirleri Türkiye'yi bir kez daha 1980 ve 1990'li yillara götürecek ve ayni karanlik günlerin yasanmasina neden olacak tedbirlerdir. Daha önce yasanmis ve hiç bir sonuç alinamamis olan olaganüstü hal ve sikiyönetim uygulamalarini çagristiran bu tür uygulamalari kesinlikle reddediyor ve ülkemiz insaninin yeniden güvenlik mi? Demokrasi mi? ikilemiyle karsi karsiya birakilmasini kabul etmiyoruz. Herkes bilmelidir ki, Emekli-Sen 50.000 üyesiyle demokrasiden vazgeçmek anlamina gelen yeni düzenlemelerin hayata geçmemesi için sonuna kadar mücadele edecektir.

Bütün bunlardan hareketle, herkesi daha akliselim düsünmeye ve iç çatismayi körükleyen söylem ve davranislardan uzak durmaya çagiriyoruz.

3 - 22 Temmuz 2007 seçimlerinde % 46.6 oy alarak ikinci kez iktidar olan AKP, TBMM de elde ettigi çogunluga güvenerek emegin kazanilmis haklarina saldirilarini arttirarak devam ediyor.

Sermayenin isteklerini yerine getirmekte hiç tereddüt etmeyen iktidar, emekçi halkin haklarini gasp eden yasalar çikariyor. Son dönemde çikarilan SSGSS yasasi ile istihdam yasasi bunun en son örnekleridir.

Sosyal devletin en temel görevlerinden olup, herkese esit ve parasiz verilmesi gereken Saglik, Sosyal Güvenlik ve Egitim gibi haklarimizi piyasanin acimasiz kosullarina devretmek üzere, hazirlanan uluslararasi sermaye programini hayata geçirmek üzere çikarilan bu yasalarin uygulanmamasi mücadelemiz kesintisiz devam edecektir.

ABD'de baslayan kapitalizmin finans krizi yayilarak devam ediyor. Kapitalist sistemin bu güne kadar yasadigi en önemli krizlerden biri olarak dünyayi etkisine alan bu dalganin ülkemizi de içine almasi kaçinilmazdir. Ancak hükümet yetkililerinin ülkemizin krizden fazla etkilenmeyecegi yönündeki açiklamalarina ragmen, krizi Firsat bilen sermaye emege saldirilarini arttirarak devam ettiriyor.

Örgütlü is gücü istemeyen isverenler sendikalari tasfiye etmek için harekete geçtiler. Basta otomotiv sektörü, birçok isyerinde isçiler ücretsiz izine çikariliyor. Özellikle metal iskolunda yüz bin isçiyi kapsayan TIS görüsmelerinde istedigi tavizleri koparmak ve esnek üretimi hayata geçirmek isteyen MESS kriz bahanesiyle isçileri ve iskolu sendikalarini baski altinda tutmaya çalisiyor. Bu anlamda öncelikle konfederasyonumuza bagli Birlesik Metal  -  Is sendikasi iskolu sendikalarinin verecegi mücadeleyi kendi mücadelemiz olarak görüyor ve sonuna kadar destekliyoruz.

2009 Mart ayinda yapilacak olan yerel seçimler Türkiye açisindan oldukça önemlidir. 6 yildir iktidarda olup, neo liberal ekonomik programin tavizsiz uygulayicisi olarak, emegin kazanilmis haklarini ortadan kaldiracak yasal düzenlemeler yapmaktan kaçinmayan AKP'nin bu politikasinin geriletilmesi ancak emegi temel alan ve önce insan diyen bir programla mümkündür. Kentleri rant merkezine çeviren ve insana dair her seyi yok eden yerel yönetim anlayisina son vermek amaciyla solda siyaset yapan tüm siyasi partilere önemli görevler düsüyor. herkes bilmelidir ki,Toplumun ihtiyaçlarina cevap verecek bir program etrafinda  bir araya gelerek, halka alternatif sunmaktan baska çözüm yolu yoktur. Küçük olsun benim olsun hastaligindan kendimizi kurtarmaliyiz. Unutmayalim ki, ben yok biz variz.

Yillardir Türkiye'de uygulanan ekonomik politikalar nedeniyle, diger bütün emekçi kesimler gibi milyonlarca emekli de sefalete sürüklenmis bulunuyor. Ne yazik ki, AKP iktidarinda bu sefalet katlanarak devam etti. Bu gün emekliler ülkemiz de issizlerden sonra en magdur kesimdirler. Emeklilere gerçekçi olmayan yillik enflasyon oraninda zam verilmesi ülke gerçeklerine uymuyor. Öncelikle bir intibak yasasiyla emekliler arasindaki farkliliklar ortadan kaldirilmali ve ardinda da ülkemizin yasam standardi dikkate alinarak tüm emeklilere insanca yasayabilecekleri bir maas verilmelidir.

2009 yili merkezi yönetim bütçesinin hazirlandigi bu günlerde, hükümeti 2009 yilinda milyonlarca emeklinin beklentilerine cevap verecek düzenlemeler yapmaya ve insanca yasanacak düzeyde emekli ayligi vermeye çagiriyoruz.

Bunun saglanmasi amaciyla önümüzdeki günlerde çesitli eylemler yaparak, bizi duymayanlara ve sorunlarimiza kulak tikayanlara sesimizi duyurmaya çalisacagiz. Tüm emeklileri eylemlerimize katilmaya ve mücadelemize destek vermeye çagiriyoruz"

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol