"Yasam, çatlak fincandaki kahveye benzer. Içsen de biter, içmesen de biter."
Aynen budur yasanan ve karsilasilan.
Çatlak bir fincandir yasamin bünyesi.
Elde degil, sizdiriyor.
Bir savasimdir ayni zamanda yasam dedigimiz. Yakalandin miydi, Hüseyin Bayezit'in dedigi gibi, "Savas tipiye benzer. Esmeye baslayinca en kuytu yerleri bile yoklar."
Bu savasi, savasimi kazanmak için bilgi, deneyim, kararlilik, direnç gerekiyor.
Eger bunlar yoksa bunlarin yerini baska seyler aliyor.
Neler örnegin?
Bir kere, bilgisizligin yeri kolayina dolmuyor.
Hüseyin Bayezit, "Bilgisizligin oldugu yerde arsizlik kol gezer," diyor.
Akilsizligin kol gezdigi yerde zaten basarisizlik, karmakarisiklik, onursuzluk…
Çalismak, aramak, didinmek, bulmak, buldugunu degerlendirmek…
Hüseyin Bayezit diyor ki: "Ari gibi eri olanin dag kadar yeri olur."
Kim midir Hüseyin Bayezit?
Hani, "Bir Köy Enstitülünün Anilari"ni yazmistim ya bir iki ay önceleri.
O degerli insan iste.
Elazigliydi Hüseyin ögretmen.
Elazig deyince aklima bir Elazig fikrasi geldi, onu da satir arasina sikistirivereyim:
"1960'li yillar. Elazig Akil hastanesinden deliler kaçar, Elazig'in cadde ve sokaklarina dagilir.
423 deli kaçmistir. O zamanin ünlü doktoru Mutemet Bey hastanenin bashekimidir.
-Doktor bey ne yapalim?- derler.
Mutemet Bey, -Bana bir düdük verin ve arkama yapisarak gelin!- der.
Doktor önde birkaç personeli arkasinda tren-tren oynayarak Elazig'i dolasir.
Bütün deliler bu kuyruga girer vagon olur.
Hastaneye geldiklerinde sayi 612 kisidir."
Insanoglu böyle bisey.
Ömür böyle bisey.
"Kirildi umutlar yardi hüzünler
Sevmeye ne lüzum dardi yürekler
Ne isler edersin sormam giderim
'Artik bu sehirde durmam giderim'
Alaca yüregin bana zor gelir
Yüregim incitmen sana kâr gelir
Bil sana yüregi kurmam giderim
'Artik bu sehirde durmam giderim'
Giderken âleme selâm edersin
Beni bekle diye kelâm edersin
Sil animi seni yormam giderim
'Artik bu sehirde durmam giderim'
Ihanet bahane oldu güzelim
Hatani yüzüne vurmam giderim
Ayrilik çanlari çaldi yürekte
Artik bu sehirde durmam giderim," diyor Dilsade Güngör
Istemesen de bir gün çekip gidiyorsun.
Bir gün bir de bakmisiz, yasarken bile, nefes alip verirken bile bir seyler tükenmis, bir seyler bitmis adeta.
Iste o an, yine diyor ki Hüseyin Bayezit: "Ölüm, evrende hiçbir sevgi kalmadigi zaman baslar."
Ölüm mutlaka yasanacaktir kuskusuz ama ölümün de onuru olmali.
Yoksa… "Gelin girmedik ev olur, ölüm girmedik ev olmaz,"mis Hüseyin ögretmenin anlatimiyla.
Çünkü… "Yasam, çatlak fincandaki kahveye benzer. Içsen de biter, içmesen de biter."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol