Insanlar, baskalarina benzemekten mi korkar?..
Insanlar, baskalarindan farkli davranmaktan mi çekinir?
Baskalarina benzemek…
Baskalari gibi olmak ve siradanlasmak…
Sonu nereye varir?
Baskalarindan farkli olmak, baskalarina benzememek nedir?
Insanlar bazen baskalarina benzememekten, baskalari gibi olmamaktan çekinirler mi?
Çekinirler.
Neden?
"El alem ne der?"
Meshur söylemimizdir.
"Bak herkes nasil yapiyor, nasil davraniyor!"
Herkes gibi olmak…
Veya…
Herkes gibi olmamak.
Herkes nasilsa, herkesten biri.
Insanlar topraktan yaratilmistir, her an çamurlasabilirler.
Veya…
Zümrüt bir baga, bahçeye anavatanlik yapar.
Toprak bu.
Önemli olan kalite. Topragin kalitesi.
Benzemek, siradanlasmak, giderayak ayni'lasmayi getirir.
Siradanlasmak, silinmeyi, yok olmayi…
Yillar önceydi…
Istiklal Caddesindeki türkü kafelerden birinde çalisiyordum.
Çalistigim, çalip söyledigim bir gecenin sabahinda…
Günesli, piril piril bir Pazar sabahina uyandigimda…
Çok erken kalkip sabah yürüyüsüne çikmistim.
Beynimde etkinlik faslim.
Türküler çalip söylemistim bu sabahin ön gecesinde.
Herkes gibi miydim?
Herkes gibiysem, fazla uzun sürebilir miydi isim?
Veya tam tersi…
Ya, herkes gibi degilsem…
Bir insaat sahasinin yanindan geçiyordum. Çakil yigininin yani basindan yürürken…
Yigindan ayrilmis, caddeye tasmis bir çakil tasina küçük bir sut attim.
Çakil tasi saniye içinde yiginin içine karisti ve yok oldu. Yigindaki trilyonlarca çakil tasindan biri oluverdi.
Bitti.
Bir saniye önce caddeye tasmis durumdayken özel bir çakil tasiydi. "O"ydu.
Simdi o, hepsi gibiydi ve "o" yoktu. Trilyonlarcadan biriydi.
Mustafa Kemal, yüzlerce veya binlerce subaydan biriydi ilk zamanlar.
Giderayak binlerce subay gibi siradan davranmaktan vaz geçti.
Elestirildi, kinandi, engellenmek istendi, kiskanildi, zorluklar çikarildi…
O, farkli düsündü, farkli davrandi, farkli yasadi, farkli yasatmak için çabaladi.
Kazandi.
Iste o zaman Atatürk oldu.
Farkli davranmasaydi n'olurdu?
"Mustafa Kemal Pasa" olurdu.
Zaten "Mustafa Kemal Pasa"ydi, öyle kalirdi. Binlerce subaydan biri. Adi sani duyulmaz, bilinmezdi. Siradanlasirdi ve yiterdi.
Farkli davrandi, "Atatürk" oldu.
Öyleyse…
Korkmamali farkli davranmaktan ve farkli olmaktan.
"El alem ne der?"
Valla, ne derse der. Bugün istedigini söyler. Elin agzi çuval degil, büzesin.
Iste o zaman…
Bak bakalim o zaman ne der el alem.
Ya!
Böyle!
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol