SIMDI KIRKLARELI HALKI IKI SEYI KONUSUYOR

Türk halki çok ve çesitli konulari konusan bir halk degildir. Onun bu gelenegi cumhuriyet öncesinde olmustur. Buna karsilik cumhuriyeti kuranlar halki konusmaya tesvik etmislerdir.
20 Aralik 1930 da Trakya'ya gezisine çikan Atatürk'ün mihmandari Kirklareli Milletvekili sevket Ödül, Atatürk geziye çikmadan önce kendisine, "Halki her seyi konusmaya tesvik edin" dedigini bir mektubunda bize yazmisti. O zamandan beri midir Kirklareli'nde halk yasamini etkileyen güncel olaylarin en önde gelenlerini kahvelerde konusur. Hatta biz halkin bu yanini iyi bildigimiz için geçmiste haftanin yarisini yapacagimiz etkinliklerin konusulup tartisilmasina, haftanin diger yarisini da yapilan etkinlikleri konusmaya ayirmasini saglar biçimde bir yönlendirme yapardik. Yani halkin haftalik, 15 günlük yada aylik zamanini yapilanlari konusmasina, bos seyler konusmamasina özen gösterirdik. Ayin 15 gününü bizim getirdigimiz konusmacilar, 15 gününü de sag kesimin getirdigi konusmacilarin konulari mesgûl ederdi. simdi bu gelenek çok gerilerde kalmistir. Halk bu boslugu simdi kendi yasadiklarini konusmakla doldurmaya çalismaktadir.
Bugün Kirklareli'nde halk kendisini ilgilendiren konulardan hirsizliklari ve hiç alisik olmadigi, tanimadigi irticai faaliyetleri, irticanin mürtecilerini konusmaktadir. Bu sehrin geçmisinde böyle seyler yoktu. simdi anliyoruzki çok seyleri kaybetmisiz. Çok yazik.
Kirklareli'nde bu kadar hirsizliklar mi oluyor da halk bu konuyu yaygin biçimde konusuyor? Bunu bilemiyorum. Bu söylentiler üzerine de basinda bir açiklama okumus degilim. Her halde yetkililer bu söylentiler üzerine bir açiklama yapacaklardir. Nihayet bu bir asayis sorunudur. Siki takip sonucu sorun biçak gibi kesilir. Kirklareli'nde önemli olan öbür konu. Yani irticai faaliyet ve görüntülerdir.
Kirklareli bu konuya hiç alisik degildir. Kirklareli'ne irticai faaliyet ve görüntüler 1980'li yillarin basinda gelmistir. "Gelmistir" diyorum, zira irtica Kirklareli'ne ithal edilmistir. Bir takim kisiler ve odaklar o yillarda tesvik edilmis, destek görmüslerdir. Sonra bir aralik ülkeyi yönetenlerin genel tutumuna uygun olarak bunlar sessiz kalmislardir. Fakat son bir kaç yildan beri geçmisten daha fazla, daha yogun ve daha etkin bir irticai faaliyet dikkati çekmektedir. Bunun sonuçlari da görülmüstür.
sunu söyleyeyim. Kirklareli halki irticai düsünmüyor, irtica-i konusuyor. Çünkü Kirklareli halki bu tür seylere alisik degildir. Kirklareli'nde simdiye kadar Atatürk düsmanligi olmamistir. Kirklareli'nin dindar kesimi dahi Atatürk'ü düsünür, Atatürk'ü sever ve ona, cumhuriyete baglidir. Bundan dolayi son olaylari, cüretkar hareket ve konusmalari Kirklareli'ne yakistiramadik. Halk bu son seylerle sarsilmistir. Sivil Toplum Örgütleri'nin Atatürk Heykeli çevresindeki toplantisi buna tepkidir. Toplanti ve yapilan konusma bir uyari olmaktadir. Biz bundan bir kaç ay önce sehrin disipline ihtiyaci oldugu uyarisini yapmistik. Geçenlerde Sohbet Odalari'ndan söz etmistik. Varoslardaki duruma dikkat çekmek istemistik.
Kirklareli sakin, sessiz, laik ve dindar insanlariyla bir aile hayati yasar gibi bir yer ve topluluktur. Yabancilar da Kirklareli'nin bu yanini begenir ve överler. Çünkü Kirklarelililer, Kirklareli'ne gelenler burada kendilerini sOK edecek ne bir olay görmüslerdir ne de böyle bir olayi yasamislardir. Son hadiseler bundan 65 yil önce Norveç'te meydana gelen bir olay gibi hadiseler halki saskina çevirmistir. Norveç'te olay sudur Olayi Norveçli yazar Sigrid Undset'in Türkçe'ye "YARINA DÖNÜs" adini tasiyan romaninda okumustum. Yazar diyordu ki
"Norveç'te en küçük bir cinayet yillar boyunca incelenirdi. Katillerimizden biri tutuldugu zaman, inceden inceye, tedbirle yargilanacagindan emin olabilirdi Önce bir akil doktoruna muayene ettirilir. Vicdanli bir avukati bulunurdu, mahhûm edilse bile cezasi pek agir olmazdi. Benim 58 yillik hayatimda ölüme mahkûm edilen olmadi. Son idam babam çocukken olmus. (Yani Norveç'te 78 yildan beri cinayet isleyen olmamis). Bundan bahsettigi zaman titrerdik. inanilmaz seyler gibi gelirdi bize."
Gördünüz mü? Uygarlik, egitim ve kültür bu demektir. Kirklareli'nin 40-50 yil önceside böyleydi. Öyle anlasiliyor ki Kirklareli'nde toplum DEgisiM'i bozularak yasamaktadir. Olay hayra alamet degildir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol