Bir Alman, Müslümanlarin her kurban bayraminda kurban kesislerini arastirmis, sorusturmus, mantikli bulmus ve zamanin birinde üç bes kurbanlik almis.
Bunlari kesmeyi denemis ama bilmiyor ki yolunu yordamini.
Birkaç kisiye akil danismis.
Birileri, "Sen bunu en iyisi Müslümanlara sor. Onlar anlar bu islerden!" diyen olmus.
Adamin aklina yatar.
Dogrulur Müslümanlarin her zaman takildiklari kahvehaneye. Bakar ki pek birileri yok.
Kahveciye sorar, "Nerede bunlar?"
Camide olduklarini söyler kahvehaneci.
Adam dogrulur gider, elinde büyük bir biçakla camiye dalar ve yüksek sesle cami cemaatine sorar: "Aranizda Müslüman olan var mi?"
Korkudan kimse bisey diyemez.
Bir müddet sonra yasli bir adam ayaga kalkar ve "Ben Müslüman'im" der.
Biçakli adamla yasli adam camiden çikarlar.
Adam disaridaki koç sürüsünü gösterip:
"Amca! Sunlari kurban edicem de ben beceremedim. Yardim eder misin?" der.
Yasli adam kabul edip ise girisir. Bayagi bir hayvani kestikten sonra, "Ben yoruldum, artik baska birini bul," der.
Adam bu sefer kanli biçakla yine camiye girer ve cemaate yüksek sesle tekrar sorar:
"Aranizda baska Müslüman var mi?"
Az önceki giden yasli adami dogradigini düsünen cemaat, çok korkar.
Bir zaman suskun beklesirler ve ayni anda imama bakarlar.
Imam, "Ula baga ne bakip duraysunuz usaklar? Iki rekat namaz kildurduk diye Müslüman mi olduk?" diye def-i bela etmeye çabalar. "Yüce Isa hepimizi korusun da!" diye de ekler.
Ilkesiz ve kemiksiziz çok sefer.
Iyi günde en büyük lokmayi yutariz...
Güç elimizdeyken en yüksek sesle atar tutariz, elimizden geldigince gaddarlasir, saldirganlasiriz.
Bir bakalim çevremize.
Hattâ kendimize bakalim bir kere.
Yetki elimizdeyken ne kadar da anlayissizlasiriz, hoyratlasiriz.
Bankada, postanede, bilumum devlet dairelerinde, turnikenin iç tarafindayken ne kadar da anlayissiz oluruz, gaddarlasiriz. Çünkü turnikenin iç tarafindayken devletizdir ve güç bizdedir.
Turnikenin disindaysak eger vatandasiz ve ne kadar da mazlumlasir, ne kadar da kinariz yüzümüze bakmayan, isimizi içtenlikli yapmayan çalisani.
Asil önemlisi, güçlü oldugumuz zaman merhametli olabilmek, anlayisli olabilmektir ki güçsüzün,yetkisizin durumunu anlayabilelim.
'Iyi günde kahraman hep kendini methetti
Güçsüzlerin önünde gücünü ilan etti
Toz-duman birbirine giriverince bir gün
Aslanlar kedilesti
Kediler farelesti
Iyi günün rehaveti
Aslani bir iyiden kükretti
Filin hortumu bir gün
Aslana apansiz ilisti
O an
Aslan kedilesti
Kedi farelesti.'
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol