Sevgi dolu bir dünya büyük bir özlemdir

Erkek Sanat okulu mezunu bir arkadas anlatti. O eski, güzel, zor okul yillarini. "Adimi yazma" dedi. Yasi 58, kamyon söförlügü yapiyor. Ayni zamanda emekli. Çocuklarini okutmus.
"Balkan Savasinda Bulgaristan Eski Cuma'dan kaçarak gelmisiz. Türkiye'ye. Dedem eski pehlivanlardan Kara Adem'dir. Ben Erkek Sanat Okulu mezunuyum. Okul müdürümüz Galip Akin'di. Md.Yar. Güven Beydi. Ögretmenlerimizden hatirladiklarim sunlar Abdullah Tas, Abdullah Esgel, Mustafa Okuroglu, Necmettin Efe, Ömer Demircan...
Sinif arkadaslarimdan hatirladiklarim Selehattin Sormageç Lüleburgaz'in Sakiz köyündendi. Basketçi rahmetli oldu Sadri Biner, Hamdi Altinok, Manifaturaci Turan Genç...
Ingilizce dersine geç kalanlari Ömer Demircan tek ayak üzerinde tutardi. Simdi Amerikada imis.
Iki kizim, Iki oglumuda okuttum. Ingilizce ögretmeni olan çocuklarim var. Amcamin ogluda Ingilizce ögretmeni oldu." Oglum senin ögrencin, selam söyledi" dedi.
Sohbeti Kösem Kiraathanesinde yaptik. Arkadas bizim Demiracolar sirketinde kamyon söförlügüde yapmisti. Arkadasliga dostluga önem veren kalender bir arkadasimizdir.
Sabah erken kalkarim. Çay simite talim eder, kahvede gazeteleri okurum. Televizyonu izler yeni bir güne baslarim. (Zehir tacirleri, toplumu kahrediyor)
Taslar arasindan fiskiran güz çiçekleri; sevgi, umut çiçeklerinin kimse farkinda olmaz... Ekmek kavgasi zordur...
Gugucuklarin sarkilarinin farkinda bile olmaz ise giderken...Sevgi dolu bir dünya büyük bir özlemdir aslinda...
Sevket Dingiloglu parkinda Atatürk heykelini 1930 yilinda heykeltras Kenan Ali yapmis. Ulusal bayramlarda Atatürk heykelinin dört bir yani çelenklerle dolardi... Çiçekler, çocuklar gülümserdi Atatürk'e...Cumhuriyet Meydaninda askeri araçlar sögüt dallariyla süslü olarak geçerlerdi... Arabanin üzerinde askerler olurdu. Mesaleli askerler Kirklareli caddelerinde gösteri yaparlardi...Cumhuriyet Meydaninda insan seli olurdu. Kirklareli halki ulusal bayramlari çok sever. Delikanlilar sevdali yarini arardi. Görmek yeterdi...Bir tebessüm dünyaya bedeldi...
Bir komsumuz, akrabanizin oglu mutlaka askerdir..."Türk asker dogar, ssker ölür" derlerdi...Sayisiz devlet beylik kurmustur Türkmen beyleri, Hakanlar, Sultanlar...
Havalar serinledi. Kahvenin iki kapisi da açik. Ceyran yapiyor. Çaylar taze...Türk askerinin Kirsehitler Abidesinde 24 saat nöbet tutmasi çok güzel bir olay. Zipir roman çocuklar, gençler ortaligi rahatsiz ediyorlardi. Hos olmayan seyler oluyormus bazen.
Sabah yürüyüse çiktim. Bakkal Aytun'a ugradim...Oradan Sögütcük kahvesine ugradim. Kahvenin yaninda sokak tabelasinda Yahsi Bey sokagi yaziyordu. Az önce Muhacir Sokaktan gelmistim. Sögütcük çesmesinin suyu içilmiyormus. Kadinlar kilim yikiyorlarmis eskiden.
Yolda innap agaçlarindan innap kopardim. Balli incirler yenmeyince çürüyor. Yerlere düsüyor. Ayvalar oldu gibi. Simdi reçel, tarhana, yufka, salça zamani...Evde yapilan hersey güzel oluyor. Kaliteli ve hijyen...
Roman kadinlar bahçede lokma kizartiyorlardi...Grobetonu atilmis binanin temellerini kalin ziftli kagitla kaplayan ustalar vardi, Akalar mahallesinde.
Gökyüzünde yagmur bulutlari...Ise giden gözleri mamur memurlar, ögretmenler, ögrenciler, isçiler...Kirmizi beyaz güller...Uyku çiçekleri açar eski bahçelerde...Güz çiçekleri...Her mevsim ne güzeldir...Sevgi dolu bir dünya sairlerin, yazarlarin hülyasidir...Taze çayin, muhabbetin keyfini çikaralim...Dertler bir degil bindir dostlar...SEVGILER