Seni hala bekliyoruz

Bundan tam 85 yıl önce, 20 Aralık 1930 tarihinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kırklareli'ni ziyaret etmiş, iki gün boyunca ilimizde kalmıştı. Bu anlamlı ziyaretin 85. yıldönümü dün törenlerle kutlandı, Ata'mız bir kez daha saygıyla anıldı…

Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Kırklareli'ni ziyaret etmesinin üzerinden tam 85 yıl geçti. Dün bu anlamlı ziyaretin yıldönümü dolayısıyla ilimizde bir dizi tören gerçekleştirildi. Törenlerin ilki saat 14.00'de Vilayet Meydanı Atatürk Anıtı önünde düzenlendi. Çelenk törenine Kırklareli Valisi Esengül Civelek, 55.Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Bekir Koçak, AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz, Kırklareli Belediye Başkanı, Siyasi parti ve STK temsilcileri, öğrenciler ve Kırklarelili vatandaşlar katılım gösterdiler.
Törende sırasıyla Kırklareli Valiliği, Garnizon Komutanlığı ve Belediye Başkanlığı çelenkleri sunuldu. Daha sonra saygı duruşunun gerçekleştirilmesi ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla buradaki tören son buldu. Ardından kortej halinde İstasyon Caddesi üzerinden Halk Eğitim merkezi ve ASO Müdürlüğü Salonuna geçildi. Burada gerçekleşen anma programı da saygı duruşunun gerçekleştirilmesi ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Belediye Başkanı gerçekleştirdi. Kırklareli Belediye Başkanı yaptığı konuşmasında; "Bundan tam 85 yıl önce 20 Aralık 1930 Cuma günü saat 15.30'da Kırklareli İstasyonuna beyaz bir tren yanaştı. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ü, Kırklarelililer ilk ve son defa o gün gördüler. Ama düşüncelerini, ilkelerini kalplerine kazıdılar. İşte bugün de onun ilkeleri çerçevesinde laik Türkiye Cumhuriyetinin savunucuları olmaya devam ediyoruz" dedi.
Program, günün simgesi olan Türk Bayrağının Kırklareli Valisi Esengül Civelek'e sunulması ile sürdü. Okunan şiirler ve Atatürk'ün sevdiği şarkıların çalınmasının ardından, gazetemiz köşe yazarı; Araştırmacı-Gazeteci-Yazar Nazif Karaçam'ın Atatürk'ün Kırklareli Gelişi hakkında detaylı bir konuşma gerçekleşmesi ile program devam etti.
Karaçam verdiği kısa bilgilendirmede şunları söyledi;
"Kırklareli'nde Atatürk'ün kutlanması gelmiş geçmiş bütün zamanların en büyük özgürlük ve bağımsızlık savaşçısı büyük devlet adamı Mustafa Kemal'i Kırklareli'nde anmak ve hatırlamak büyük bir mutluluktur. Az önce onun ile ilgili türküleri dinlerken duygulandım. Çünkü müzik devrimini yaparken diyor ki; ben halk türkülerinde yaşarım. Ulusum, doya doya dinlesin türkülerim halk türküleridir. Halk sevgisi türkülere yansımıştır. Türküler, Türk halkının tarihidir.
Mustafa Kemal Cumhuriyeti kurmuş, devrimler yapmış, Türkiye'yi aydınlık bir yolun üstüne koymuş ve dünyaca takdir edilmiş bir liderdir. 2002 yılında iken Ankara'dayken bana devletin zirvesinde yetkililer Atatürk'ü niçin öğretemediğimizi sordu. Atatürk'ü neden öğretemedik? Çünkü Atatürk bizim beyinlerimize sığmayacak kadar büyüktü, öğretemedik. Yabancı gazeteciler Mustafa Kemal Atatürk'e diktatör diyorlar. Atatürk, "Bu böyle gitmez" diyerek çok partili hayatın denenmesi gerektiğini düşünüyor. Bir parti kurmaktan başka çare yok. Mustafa Kemal'e bu düşüncelere içerisinde Fetih Okyar arkadaşı asker kökenli devlet adamı. Deneyimli bir politikacı, onu davet ediyor Yalavo'ya görüşüyorlar. Fetih Okyar kabul etmek istemiyor fakat ona güvence veriyor, aralarında mektuplaşma oluyor. Kabul ediyor ama düşüneyim bir diyor. Sonunda mutabakat sağlanıyor. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Atatürk, ben tarafsız kalamam ben tarafım diyor. Ben Laik Cumhuriyetin tarafıyım bunu kabul edeceksiniz diyor ve Fetih Okyar kabul etmek zorunda kalıyor. Serbest Cumhuriyet Halk Fırkası kuruluyor. 1930'da Fetih Okyar derhal propagandaya başlıyor. Bu süreçte Fetih Okyar o sıra yapılacak olan Belediye seçimleri için ki kadınların ilk defa oy kullanacağa bir seçimdir o. Propagandalara başlıyor. Bu konulara dikkatinizi çekmek istiyorum. Parti 3 ayda iktidar olacak düzeye gelmiştir. Fetih Okyar seçim propagandası için İzmir'de çıkış yapmak ister Anadolu'nun içine doğru, İzmir'de 50 bin kişi katılıyor ve izdihamdan bir çocuk eziliyor ölüyor. Babası çocuğu alır ve kürsüye gider, Fetih Okyar'ın ayaklarının yanına çocuğunu bırakır ve der ki; Fetih bey bizi kurtar. Kimi kimden kurtarılacak? Kurtarıcı Mustafa Kemal. Fetih bey bizi kurtar diye bağırır. Fetih bey o sıra şapka devriminden bahseder, dinleyiciler şapkalarını çıkarırlar, ayaklarının altına atarlar, fes istiyoruz derler. Bu Türk siyasi tarihinde en önemli bir dönüm noktasıdır. Buradan hareket ile Fetih Okyar telaşa kapılır. Atatürk'te hareketten ürkmeye başlar. İsmet İnönü çok partili hayata geçişi erken bulur. Ama Atatürk bir an evvel sistem oturtmak için buna ihtiyaç duyar. Bu kapsamda halkın nabzını tutmak, sorunlarını dinlemek üzere bir yurt gezisine çıkar. Bu gezi kapsamında 20 Aralık 1930 tarihinde ilimize gelir ve 1 gecesini treninde geçirmek suretiyle, iki gün boyunca Kırklareli'de kalır. Burada çok önemli temaslarda bulunur. İkinci gün Türk Ocağında halka seslenir. Yöresel tatlarımız kendisine ikram edilir. Hardaliye'yi içtikten sonra çok beğenir ve milli içecek olması yönünde talimat verir. Atatürk 21 Kasım 1930 Cumartesi günü ilimizden ayrılır."
Karaçam'ın bu sunumunun ardından ise program son buldu.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol